Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerde ortaya çıkan tablonun ülkenin hükümetsiz kalması anlamına gelmediğini söyledi ve "Bir an önce hükümet kurulmalı" dedi.
Erdoğan seçimlerden sonra ilk kez ATO Congresium'da düzenlenen 4. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni'nde konuştu.
Dün açıklanan büyüme rakamlarıyla Türkiye'nin 22 çeyrektir büyüdüğünü kaydeden Erdoğan, "Türkiye'nin istikrarının devamı şart. 2023 hedefleri herhangi bir partinin değil, Türkiye'nin hedefleridir" dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin ilerleyişinde aksamaya izin vermeyeceklerini söyleyerek, "Türkiye'yi hükümetsiz, Türkiye'yi başsız bırakan, egolarına mahkum olanlar ne tarihe ne de milletimize bunun hesabını veremezler. Anayasal, yasal süreç içerisinde herkes egolarını bir kenara koyup, bir an önce ülkemizde hükümet kurulmalı ve kaldığımız yerden 'devlette devamlılık esastır' anlayışıyla bu süreç devam etmelidir" diye konuştu.
"HERKES SAYGI GÖSTERMEK ZORUNDA"
"Siyasi alanda yaşanan hiçbir gelişmenin kazanımları tehdit edecek boyuta ulaşmasına izin veremeyiz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu bizim 78 milyon insanımızın her birine karşı sorumluluğumuzun gereğidir. Asla kimse, hangi siyasi olursa olsun, 'ben' deme hakkına sahip değildir, 'biz' demek zorundayız.
Ortaya çıkan sonuç milletin iradesidir, herkes milletin takdirine saygı göstermek zorundadır. Seçim sonuçları milletimizin tek bir partinin iktidara gelmesine imkan sağlamayan bir siyasi tablo takdir ettiğini gösteriyor. Bu tabloyu siyasi partilerin hepsinin de doğru şekilde okumasını temenni ediyorum.
Meclis'te temsil edilen partilerin, anayasada ve kanunlarda belirtilen sınırlar çerçevesinde tercihlerini krizden değil çözümden yana kullanacaklarına inanıyorum. Umutlarını, Türkiye'nin bir kriz ve kaos ortamına girmesine bağlamış olan tüm odaklar, inşallah bir kez daha hayal kırıklığına uğrayacaktır."
"HÜKÜMETSİZ KALINACAĞI ANLAMINA GELMİYOR"
Seçimlerde ortaya çıkan tablonun Türkiye'nin hükümetsiz kalması anlamına gelmediğini dile getiren Erdoğan, "Türkiye, seçim gününe kadar başka bir tablo ile karşı karşıyaydı, pazartesi gününden itibaren başka bir tablo ile karşı karşıyadır. Bu dönemi en sağlıklı, en hasarsız şekilde geçirebilmemiz için tüm siyasi partileri serinkanlı şekilde düşünmeye ve ülkenin geleceği için sorumluluk almaya davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
DENİZ BAYKAL İLE YAPTIĞI GÖRÜŞME
Bu süreçte üzerine düşen görevi yapacağının altını çizen Erdoğan, dün CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile yaptığı sürpriz görüşmeye de şu sözlerle değindi:
"Pazar günü yapılan milletvekili genel seçimi Türkiye'nin önünde yeni bir dönem açtı. Bu vesileyle parlamentonun en yaşlı üyesi olması nedeniyle Deniz Baykal'ı davet ettim. Bu görüşmede hem süreci değerlendirdim. Bu süreci değerlendirmenin noktasında da bu işin süratle kesintisiz devamı için ben üzerime düşen ne ise bunu yapacağımı, kendisiyle de paylaştım.
Çünkü devam eden yatırımlarımız var. Bu yatırımlarımızın aksamaması lazım. Çünkü bu yatırımlar tüm milletimindir, ülkemindir. Buradaki aksamalar milletime kaybettirir, ülkeme kaybettirir. Onun için de devlette devamlılığın esas olduğu bilinciyle şahsımın da kendi şahıslarının da 'buna yardımcı olmaları gerekir' dedik ve bunu kendileriyle paylaştık."
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
Genel seçimlerin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Sandığa giden her vatandaşa teşekkür ediyorum. Yüzlerce kilomtre katederek gümrük kapılarında ve yurtdışında oy kullanan vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
Tek parti iktidarına imkan sağlamayan bir tablo çıktı. Bu tablo Türkiye'nin hükümetsiz kalması anlamına gelmiyor. Bu dönemi en hasarsız şekilde geçirebilmemiz için siyasi partileri sorumlu davranmaya davet ediyorum. Görevimi yerine getireceğimden kimsenin şüphesi olmasın.
Bu yıl mezun olacak öğrencilerle birlikte TÜrkiye'den öezun olan uluslararası öğrenci sayısı 60 bine ulaşıyor. Biz Türkiye olarak sizleri hiçbir zaman unutmayacağız, sizler de bizleri unutmayın.
Türkiye'de öğrenim gördükten sonra ülkelerine dönen kardeşlerimi Türkiye'nin fahri temsilcileri olarak görüyorum.
Küreselleşme gerçeği tüm toplumların birlikte hareket etmesini zorunlu kılıyor. Afrika ile Türkiye birbirine ne kadar uzak olsa da kaderleri ayrı değildir. Milletimiz yüzyıllar boyunca en büyük devletler sahip olduğu halde sömürgecilik geçmişi olmayan tek toplumdur.
Biz ülke ve millet olarak insanları derisinin rengine yaşadığı göre ayırt etmeyiz. Çünkü biz yaradılanı severiz yaradandan ötürü. 12 yılda 76'dan 193'e çıkan üniversite sayımız, 800 bine çıkan öğrenci sayımızla önemli bir hamle gerçekleştirdik.
Türkiye'nin güçlenmesi ve kalkınması kardeş ve dost toplumlar içinde önemlidir. Sömürgecilik ve kölelik şekilde değiştirerek varlığını sürdürüyor. Batıda ısraf edilen gıdanın Afrika'daki açları doyuracak düzeye ulaştığı düzenin sürdürülebilmesi değildir.
Altın, elmas gibi çok değerli madenler olan ülkelerdeki insanların aç yaşadığı düzeni adaletli bulmuyoruz. Dünyadaki 6 milyar insanın 1 milyar insanın refahı için yaşadığı sistem çökmeye mahkumdur.
Biz bunun için dünya 5'ten büyüktür diyoruz. Biz bize sığınanları Ege veya Akdeniz'de bırakmadık. Onlar Akdeniz'de boğulmaya mahkum ediyor ama biz buna müsaade edemeyiz.
Biz coğrafyanın ve tarihin üzerimize yüklediği sorumluluğun gereğini yerine getirdik ve getirmeye devam edeceğiz. Arakan'daki Müslüman'dan Irak'taki Ezidi'ye kadar el uzatmayı sürdüreceğiz."