Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM 28. Yasama Dönemi'nin ilk MHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
"PARLAMENTER SİSTEME GERİ DÖNME HAYALLERİ SUYA DÜŞMÜŞTÜR"
Devlet Bahçeli, 28 Mayıs 2023'te yapılan ikinci tur Cumhurbaşkanı seçiminin üzerinden geçen altıncı günde yeni kabinenin göreve başlamasını, ülke adına mühim ve müthiş bir gelişme olarak nitelendirerek, "Bu tablo aynı zamanda kökleşen siyasi istikrarın somut bir yansımasıdır. Türkiye, siyasi kriz yıllarını geride bırakmıştır. Dipsiz anlaşmazlıklar, sert gerilimler ve gergin bekleyişler raf ömrünü doldurmuştur. Kurulamayan, kurulsa bile yürümeyen, yürüse de tavı, tavrı ve takati tartışmalı olan koalisyon hükümetlerinden ne iz ne de eser kalmıştır. Bu yüzden parlamenter sisteme geri dönme hayalleri suya düşmüş, milletimiz bu siyasi hedef sahiplerine itibar etmemiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı ve genel seçimi aynı zamanda referandum olarak gören ve gösteren partilerin, tarihin yanlış yerinde konuşlandıklarını ve kaybettiklerini dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Milletimiz iki seçimde de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni teyit ve tescil etmiş, parlak geleceğini bu sistemsel mimaride gördüğünü iyice netleştirmiştir. Türkiye'mizin önü açılmakla kalmamış, yönetim hayatımızdaki denge ve düzen kurumsallaşmıştır. Bir rejim içinde teşekkül eden siyasi iktidar yapısı meşruluğunu doğrudan doğruya inançlardan ve tecelli eden iradeden almaktadır. Toplumun büyük çoğunluğunun inançlarına uygun olan iktidar ve yönetim sistemi hem hukuki hem de meşrudur. Türk milleti Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında tecessüm eden kabineye ve bu kabinenin içinde doğduğu yönetim sistemine inanmış ve onay vermiştir. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geride kalan iki seçimden de güçlenerek çıkmıştır."
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin munzam ve muntazam avantajlarının siyaset ve demokrasi kültürüne bahar havası getirdiğini ifade eden Bahçeli, "Yeni sistemde hükümet bizzat millettir, millet de hür ve egemendir. Parlamenter sistemin arıza çıkaran, su kaynatan, sorun üreten, huzur ve istikrara pranga vuran, dahası mutabakat yerine kronik münakaşaları kesintisiz tırmandıran mahsurları hepten giderilmiş, Türkiye'miz deyim yerindeyse ayak bağlarından tümüyle kurtulmuştur." dedi.
Bahçeli, Türkiye'nin 3 Haziran 2023'ten itibaren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ikinci dönemine resmen geçiş sağladığını söyleyerek, "Önümüzdeki dönem, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefine ulaşma dönemidir. Önümüzdeki dönem, lider ülke Türkiye idealinin tıpkı bir cemre gibi önce milli yüreklere, ardından da bölge ve dünya geneline düşme dönemidir." ifadelerini kullandı.
"TÜRK MİLLETİ ZİLLETİN DEFTERİNİ DÜRMÜŞTÜR"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, milletin sözü üstüne söz, iradesi üstünde bir irade olamayacağının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Türk milleti 14 Mayıs’ta da, 28 Mayıs’ta da dosta güven, düşmana korku salmıştır. Türkiye'nin aleyhine hesap yapanları, proje yazanları, fırsat kollayanları şaşkına ve bağlantı ipi kopmuş şamandıraya çevirmiştir. Küresel mihrakların arkasına saklanıp istismar ve ihanet masasına oturanlar yanılmış, yabancılaşmış, yanlışa ve yalana gömülmüş, aynı şekilde yıkılmış viraneye dönüşmüştür. Terör örgütleriyle yol yürüyenler, zalimlerin gizli ajandasına hizmetkarlık yapanlar akıntıya karşı devamlı kürek çekmiş, ne var ki sandığın dibini boylamaktan kurtulamamışlardır. Türk milleti kaderine, geleceğine, tarihi haklarına ve muhteşem varlığına sahip çıkma basiret ve başarısını hür iradesiyle, haysiyetli tercihiyle göstermesini bilmiş, zilletin defterini dürmüştür."
MHP'nin, seçimde toplamda 5 milyon 484 bin 820 oy sayısı ve yüzde 10,07 oy oranıyla "şeytani planları alt üst ettiğini, şiddetli iftiraları boşa çıkardığını, şirret saldırı dalgasını kırıp attığını" dile getiren Bahçeli, "Partimiz 50 milletvekiliyle Türk siyasetinin kilit ve stratejik aktörü haline gelmiştir. Elde ettiğimiz bu sonuç başarıdır ve saygındır." diye konuştu.
Bahçeli, seçim sonuçlarına ve alınması gereken tedbirlere yönelik çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ederek, "Hiç şüpheniz olmasın ki, yerimizde sayamayız, olduğumuzla yetinemeyiz, bu bize yeter diyemeyiz. Her zaman ve her şart altında daha fazlasına talip olmalıyız ve bunun için de insanüstü bir emek harcamalıyız." sözlerini sarf etti.
Türk milletinin, seçimlerde kendilerini mahcup etmediğini, "yeminli Türkiye düşmanlarını" güldürmediğini söyleyen Bahçeli, dünya siyasetinde bu kadar komploya, suçlamaya, kötülemeye ve haksızlığa maruz kalıp da ayakta durabilen, oyun içinde oyun kuranları hallaç pamuğu gibi fırlatıp atan ikinci bir partiden bahsedilemeyeceğini söyledi. Partisinin, bu vasfıyla nadide bir siyaset ekolü olduğunu belirten Bahçeli, "Üç hilal Türk siyasetinin yükselen markası, milli gönüllerde yer tutmuş ecdat yadigarıdır." dedi.
"ÇÜRÜKLERLE YOLUMUZ DA YÖNÜMÜZ DE AYRIDIR"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin yüreksizlerle, yükte hafif pahada ağır menfaatlerinin kölesi olmuş siyasi devşirmelerle ne bugün ne de gelecekte işi ve ilgisi olacağını belirterek, "Bir zamanlar hasbelkader aramızda bulunup tefrika ve tezvirat imalatından başka bir şeye yaramayanların davamız üstünden at pazarlığı ve siyaset cambazlığı yapmaya cüret etmeleri öncelikle kendi acziyetleri ve çürümeleridir. Bizim çürüklerle yolumuz da yönümüz de ayrıdır, Yunus'un dediği gibi, 'Her dem taze doğarız, bizden kim usanası'." ifadelerini kullandı.
Cumhur İttifakı'nın teklemesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tökezlemesi, Türkiye'nin tefessüh etmesi için her iğrenç ve ilkel yola müracaat edildiğini anlatan Bahçeli, "Cumhur varlığını korumuş, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yıl dönümü demokrasiyle taçlanmış ve aydınlanmıştır. Nitekim Cumhur İttifakı, TBMM'de üstünlüğü gene kazanmış, muktedir siyasi yapısını hamdolsun muhafaza etmiştir. Türkiye'nin istikrarlı gelişim ve ilerleyişine milletimiz omuz vermiştir." değerlendirmelerinde bulundu.
Devlet Bahçeli, kurdun dondurucu kışı geçirdiğini, fırtınalara direndiğini ancak yediği ayazı da hiç unutmadığını ifade ederek, şunları söyledi:
"(Baharı getireceğiz) diyenlerin şimdi damı karla kaplanmış, ne Pensilvanya'da ne de Kandil'de güneş açmıştır. 'Direne direne kazanacağız' diyenlerin ocağına incir ağacı dikilmiş, zillet cephesi süngü düşürmüştür. 'Birleşe birleşe kazanacağız.' diyenler, dağıla dağıla sağa sola savrulup gitmiş, CHP'ye yuva yapan siyasetin guguk kuşları seçimlerin hemen ardından taşıyıcı bedenlerine sırt dönmüştür. Cumhur İttifakı'nın başarısını 'Pirus Zaferi' metaforuyla gölgelemeye çalışanlar da çizgili pijamalarını giyip Türkiye'nin yükselişini tırnaklarını yiyerek izlemeye başlamışlardır."
"KİRALIK ANKET ŞİRKETLERİNİN KUYRUKLU YALANLARINI EZİP ÇİĞNEDİK"
Milletten aldıkları destekle haşin, hain ve habis bir kuşatmayı yardıklarını vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Boyalı medyanın kirli manşetlerini yendik. Gayri ahlaki algı operasyonlarını geçtik. Kiralık anket şirketlerinin kuyruklu yalanlarını ezip çiğnedik. Tuzak kurdular, bozduk. Çöktü dediler, dimdik doğrulduk. Oyumuzu yüzde 2-3 gösterdiler; hiç aldırmadık, hiç de oralı olmadık. Baraja takılacağımızı söylediler, coşkun ırmaklar gibi taştık, yangın yerinde gül olup açtık, karanlık gecede hilal olup parladık. Bitti dediler, yeni ve yeniden güç devşirerek koşmaya başladık. Onlar bizi tanımıyor, fakat biz menfur ve melun niyet sahiplerinin alınlarına yapışmış etiket fiyatlarında kaç kuruş yazdığını, bunların ne kadar ucuzlaştığını gayet iyi biliyoruz."
Bahçeli, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk'ta ifade ettiği "iç cepheyi" diri ve zinde tutmanın herkesin görevi olduğunu söyledi. Bu cephenin, Atatürk'ün vurguladığı üzere bütün memleketin, bütün milletin meydana getirdiği cephe olduğuna işaret eden Bahçeli, seçim gündeminin artık geride kaldığına işaret etti.
Devlet Bahçeli, seçim sürecinde herkesin eteğindeki taşı döktüğünü belirterek, "Sonuçta millet seçimini yapmış, kararını belgelemiş, önümüzdeki beş yıllık süre zarfında siyasi yetkiyi Cumhur İttifakı ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a vermiş, takdir hakkını bu yönde kullanmıştır. Meydanların sıcaklığını siyasetin uzlaşma ve diyalog masasına taşımamak lazımdır. Elbette biz ne demişsek arkasındayız, her sözümüzün de yanındayız. Ancak Türkiye'nin meselelerini konuşarak, kafa kafaya vererek, ahlaki ve milli ölçekte buluşarak çözebiliriz. Siyaseti kör dövüşüne çevirmekten uzaklaşmalıyız. Milletimiz bizden hizmet beklemektedir. Bundan sonra kenetlenmeyi ve kucaklaşmayı her sahada, her aşamada sağlamalıyız." şeklinde konuştu.
Muhalefet partilerinin girdikleri tünelden, düştükleri türbülanstan bir an evvel çıkmaları, milli ve ahlaki siyaset ilkelerini gecikmeksizin benimsemesi temennisinde bulunan Bahçeli, "Maalesef ülkemizin öncelikli sorun alanlarından birisi fikirsiz, temelsiz, kimliksiz, istikametsiz, hedefsiz, heyecansız, milli ve manevi değerlere hazımsız muhalefet anlayışıdır. Bu anlayış demokrasimiz için de bir kambur ve külfettir. Muhalefet partilerinin kaynayan kazanı kapak tutmasa da, bu bizim meselemiz değildir. Birbirlerini yiyip tüketmeden orta yolu bulmaları tavsiyemdir. Kulislerin ateşlenmesi, lobilerin iştahlanması onların iç sorunudur." dedi.
"GÜVENME DOSTUNA, SAMAN DOLDURUR POSTUNA"
Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hala milletin mesajını algılayamamasına üzüldüğünü dile getirerek, şöyle konuştu:
"Bir televizyon kanalında, 'Kazanamadık, ama ağır bir yenilgi de almadık.' sözleri, köylülerimizi ve TRT'yi suçlayan ve hakir gören tarihi hatası şuur kaybının yanı sıra hala şoku atlamadığına delildir. Köylülerimizi suçlamak, aşağılamak, horlamak bir defa demokrasiye, milli iradeye, insani değer ve mirasa çok kesif bir saldırıdır ve failinin derhal özür dilemesi lazımdır. Bu ayıplı sözler milletimizi derinden yaralamış, aynı şekilde CHP'ye oy veren vatandaşlarımızı da şaşırtmıştır. Anadolu'nun kavruk yüzlü, nasır tutmuş elli, tarlasında ve ağılında nafakasının mücadelesinde olan şerefli insanlarımızı anlamadan, haklarını teslim etmeden, onların gönüllerine girmeden yapılacak hiçbir mücadeleden sonuç alınamaz. Sayın Kılıçdaroğlu'nu defalarca uyardım, 'Güvenme dostuna, saman doldurur postuna.' dedim. CHP üzerinden 40'a yakın milletvekilini kapan doğruca kendi evine gitti."
Bahçeli, CHP'nin önünden rastlantıyla geçenlere "cumhurbaşkanı yardımcılığı" vaat edildiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
"Daha birkaç gün önce Ankara'yı sel götürdü, mazgallar tıkandı, araçlar sular altında kaldı, vatandaşlarımız mağdur oldu, her yer göle dönüştü, ama CHP'li Belediye Başkanı il il, meydan meydan dolaşarak asıl görevini unutmuş, şehri yüzüstü bırakmıştı. Emanete tıpkı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gibi ihanet etmişti. Ankara'ya çivi çakılmadı, belediye hizmetleri uzun zamandır askıya alındı. 14 Mayıs akşamı bu iki belediye başkanı beşinci sınıf bir çadır tiyatrosunda gösteriye çıkarak 'Kazandık.' diyorlardı, ama sorumluluğunu taşıdıkları kentlerine kaybettirdiklerini çok geçmeden herkes görüp anlamış oldu. Dolduruşa geldiler, itibar ve inandırıcılıklarını spot piyasaya düşürdüler. Nefsine söz geçiremeyenden siyasetçi olmayacağı gibi adam da olamayacaktır."
"100 İL, 1000 İLÇEDEN MÜTEŞEKKİL TÜRKİYE'Yİ İNŞA ETMEMİZ MÜMKÜN"
MHP lideri Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu'nu, Hz. Mevlana'nın "Kiminle gezdiğinize, kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin; çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür." sözleriyle uyardığını belirterek, "Sayın Kılıçdaroğlu ve diğer ortaklarının milletin çağrısına kulak verip, en azından yeni bir anayasa konusunda olumlu ve yapıcı yaklaşmaları önümüzdeki en belirgin samimiyet testidir. MHP ve Cumhur İttifakı, Türkiye'mize geniş katılımlı, kapsayıcı, demokratik nitelikli, milletimizin özlemlerini yansıtan, devlet ve millet dengesini titizlikle kuran bir anayasa kazandırabilmek için elini taşın altına koymaya hazırdır. Bu kapsamda Cumhuriyet'in 100'üncü yıl dönümünde 100 maddelik Anayasa teklif metnimiz de çoktan hazırlanmıştır. Yeni yüzyılda, 100 il, 1000 ilçeden müteşekkil idari yapısıyla gücüne güç katmış bir Türkiye'yi inşa ve ihya etmemiz mümkündür." değerlendirmelerinde bulundu.
Bahçeli, partisinin "Cumhuriyet’in 100. Yılında 100 Maddelik Yeni Anayasa" teklif metninin temel ilkelerini şöyle sıraladı:
"Türkiye Cumhuriyeti adıyla, Türk milleti kimliğiyle beraberce yaşayabilmemizin tartışılmaz ilke ve esasları 29 Ekim 1923'te Atatürk ve kurucu kahramanlar tarafından belirlenmiştir. Başkentimizin Ankara, dilimizin Türkçe, bayrağımızın ay yıldızlı al bayrak, milli marşımızın İstiklal Marşı olduğu kaydedilmiş ve Anayasamız tarafından da güvence altına alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti, ülkesi, milleti ve egemenlik unsurlarıyla bir bütündür, aynı zamanda milli ve üniter bir devlettir. Türk milleti tarihi ve kültürel kökleri itibariyle ayrılık kabul etmeyen beşeri bir varlıktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu Milli Mücadele'nin eseridir. Ay yıldızlı al bayrağımız bağımsızlığımızın, egemenliğimizin, birlik ve beraberliğimizin sembolüdür. İstiklal Marşımız, İstiklal Savaşımızın kahramanlık destanıdır ve o günlerin mukaddes bir hatırasıdır. Milli birlik ve bölünmez bütünlüğümüzün dayandığı temeller 'tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan' ülküsüdür."
Anayasa hazırlığı ekseninde aradıkları uzlaşma ve diyalog zemininin, ancak milli ve manevi ilkelere saygı ve riayetle mümkün olduğunu vurgulayan Bahçeli, "MHP'nin ayrılıkta, bölünmede, çözülmede, dağılmada mutabakat araması asla ve asla mümkün değildir." dedi.
Bahçeli, döviz kurundaki dalgalanmaya işaret ederek, "Asgari ücretle geçinen kardeşlerimizin, emeklilerimizin, memurlarımızın ve toplumun her kesiminin döviz kurundaki dalgalanmalardan korunarak insanca yaşayacakları ücret ve maaş seviyelerine çıkarılmalarını destekliyor, üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın sözünü veriyorum." şeklinde konuştu.
MHP lideri Bahçeli, 11 Haziran 2023'te Pençe-Kilit Harekat Bölgesinde bölücü terör örgütü PKK'nın tuzakladığı el yapımı patlayıcıların infilak etmesiyle şehit düşen Uzman Çavuş Cem Ahmet Kaya ile Uzman Çavuş Halil Şahin'e Allah'tan rahmet diledi.
Devlet Bahçeli'nin, 31 Mart 2024'te yapılması öngörülen yerel seçimlere yönelik "Varız diyor musunuz?" sorusuna, partisinin milletvekilleri ayağa kalkarak hep bir ağızdan "Varız" karşılığını verdi.