İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''demokratik açılım'' çalışmaları kapsamında Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür'ü ziyaret etti.
Türk Ocakları Genel Merkezi'nde basına kapalı gerçekleşen ziyaret, yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Ziyaretin ardından basına açıklama yapan Bakan Atalay, Türk Ocağı'nın, Türkiye'nin en eski, bağımsız sivil toplum kuruluşlarından birisi olduğunu belirterek, Türk Ocağı'nın sadece Türkiye için değil Türk dünyası için önemli, Türk dünyasının medeniyet birliğinde çalışmalarıyla köşe taşı olan bir kuruluş olduğunu söyledi. Türk Ocağı'nın, Türkiye'deki bütün sosyal meselelerle ilgili fikir üreten, kafa yoran, çaba sarfeden bir kuruluş olduğunu da ifade eden Atalay, Türk Ocakları Genel Başkanı Gürgür ile çalışmalarına katkı verecek bir görüşme yaptıklarını belirtti.
Görüşmede genel olarak çalışmanın süreci, amacı ve hedefleriyle ilgili bilgi sunduğunu belirten Atalay, Gürgür'ün kendisine konuya ilişkin hazırladıkları dosyayı verdiğini, düşüncelerini ifade ettiğini söyledi.
''Bu sorun zaten hepimizin sorunu. Bütün bireylerin sorunu. Bırakın siyasi partileri, bütün kuruluşlarımızın sorunu'' diyen Atalay, şöyle devam etti: ''Toplum olarak biz başta terör ve onun ürettiği diğer sorunlardan ne kadar acı çektiğimizi, bize neye mal olduğunu biliyoruz. Onun için her kuruluşumuzun, sivil toplum kuruluşumuzun da zaten bu konuda çalışmaları var. Demokratik açılım çerçevesinde, kendine güvenerek, kendi çabalarıyla ama büyük bir anlayış, mutabakat, büyük bir iyi niyetle konuya yaklaşarak çözüm bulacağımıza inanıyoruz. Ben bu süreçte büyük bir mesafe alındığını da görüyorum.''
''BİR AŞİRET DEVLETİ DEĞİL''
Türk Ocakları Genel Başkanı Gürgür de İçişleri Bakanı Atalay ile çok geniş bir görüşme yaptıklarını söyledi. Konunun, toplumun ortak meselesi olduğunu ifade eden Gürgür, ''25 seneden beri kanayan bir yara var. Bu yaranın mutlaka telafi edilmesi, halledilmesi gerekiyor. Türkiye devleti büyük bir devlettir. Biz büyük bir kültür ve medeniyetin temsilcisiyiz. Bir aşiret devleti değiliz. Bu açından bizim tarihimizden ve kültürümüzden gelme özelliklerimizle biz bu olayın üzerinden geliriz'' diye konuştu.
Konunun ''toplumun ortak meselesi olduğunu, birliktelikler ve ortak paydalar üzerinden hareket edilmesi gerektiğini'' ifade eden Gürgür, şunları kaydetti: ''Terörün durması halinde halledilmeyecek hiçbir problem yoktur. Bölge insanının, teröristlerin ifade ettikleri anlamda ayrılıkçı bir temayül içerisinde bulunmadıklarını görüyoruz. Terörün ortadan kalkmasıyla birlikte Türkiye normalleşen bir düzen içerisinde demokratik açılımlarını yapar, yapmalıdır da. Bireysel haklar anlamında Türkiye standartlarını yükseltmelidir. Bireysel haklar anlamında Türkiye evrensel değerler içerisinde olmalıdır. Ancak bunların grup hakları şeklinde istismar edilerek siyasal bir hedef için istismara çalışılması kesinlikle kabul edilemez bir husustur. Çünkü Türkiye'nin kuruluş felsefesi, ilkeleri ve bunlarla birlikte yürüttüğü bir politika vardır. Bu politikanın bu çizgi içerisinde gelişerek devam etmesi gerekiyor. Demokratik hakların genişletilmesi sadece belli bir bölgeye ve belli insanlar için değil, tüm toplum için ihtiyaçtır.''
Gürgür, telafisi istenen hataların sadece bir bölgenin değil, bütün toplumla ilgili hatalar olduğunu savunarak, bu hataların zamanla telafi edileceğini, geleceğin Türkiye açısından parlak ve aydınlık olacağına inandığını söyledi.
Bakan Atalay, bir gazetecinin, ''MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yazılı açıklamasını hatırlatarak, bir değerlendirmede bulunup bulunmayacağını'' sorması üzerine, soru almayacağını belirtti. Atalay, ''Soru niye almıyorum? Bu, siyasi polemiklerle götürülecek bir iş değil. Onun için soru almıyorum'' dedi.
Türk Ocakları Genel Merkezi'nde basına kapalı gerçekleşen ziyaret, yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Ziyaretin ardından basına açıklama yapan Bakan Atalay, Türk Ocağı'nın, Türkiye'nin en eski, bağımsız sivil toplum kuruluşlarından birisi olduğunu belirterek, Türk Ocağı'nın sadece Türkiye için değil Türk dünyası için önemli, Türk dünyasının medeniyet birliğinde çalışmalarıyla köşe taşı olan bir kuruluş olduğunu söyledi. Türk Ocağı'nın, Türkiye'deki bütün sosyal meselelerle ilgili fikir üreten, kafa yoran, çaba sarfeden bir kuruluş olduğunu da ifade eden Atalay, Türk Ocakları Genel Başkanı Gürgür ile çalışmalarına katkı verecek bir görüşme yaptıklarını belirtti.
Görüşmede genel olarak çalışmanın süreci, amacı ve hedefleriyle ilgili bilgi sunduğunu belirten Atalay, Gürgür'ün kendisine konuya ilişkin hazırladıkları dosyayı verdiğini, düşüncelerini ifade ettiğini söyledi.
''Bu sorun zaten hepimizin sorunu. Bütün bireylerin sorunu. Bırakın siyasi partileri, bütün kuruluşlarımızın sorunu'' diyen Atalay, şöyle devam etti: ''Toplum olarak biz başta terör ve onun ürettiği diğer sorunlardan ne kadar acı çektiğimizi, bize neye mal olduğunu biliyoruz. Onun için her kuruluşumuzun, sivil toplum kuruluşumuzun da zaten bu konuda çalışmaları var. Demokratik açılım çerçevesinde, kendine güvenerek, kendi çabalarıyla ama büyük bir anlayış, mutabakat, büyük bir iyi niyetle konuya yaklaşarak çözüm bulacağımıza inanıyoruz. Ben bu süreçte büyük bir mesafe alındığını da görüyorum.''
''BİR AŞİRET DEVLETİ DEĞİL''
Türk Ocakları Genel Başkanı Gürgür de İçişleri Bakanı Atalay ile çok geniş bir görüşme yaptıklarını söyledi. Konunun, toplumun ortak meselesi olduğunu ifade eden Gürgür, ''25 seneden beri kanayan bir yara var. Bu yaranın mutlaka telafi edilmesi, halledilmesi gerekiyor. Türkiye devleti büyük bir devlettir. Biz büyük bir kültür ve medeniyetin temsilcisiyiz. Bir aşiret devleti değiliz. Bu açından bizim tarihimizden ve kültürümüzden gelme özelliklerimizle biz bu olayın üzerinden geliriz'' diye konuştu.
Konunun ''toplumun ortak meselesi olduğunu, birliktelikler ve ortak paydalar üzerinden hareket edilmesi gerektiğini'' ifade eden Gürgür, şunları kaydetti: ''Terörün durması halinde halledilmeyecek hiçbir problem yoktur. Bölge insanının, teröristlerin ifade ettikleri anlamda ayrılıkçı bir temayül içerisinde bulunmadıklarını görüyoruz. Terörün ortadan kalkmasıyla birlikte Türkiye normalleşen bir düzen içerisinde demokratik açılımlarını yapar, yapmalıdır da. Bireysel haklar anlamında Türkiye standartlarını yükseltmelidir. Bireysel haklar anlamında Türkiye evrensel değerler içerisinde olmalıdır. Ancak bunların grup hakları şeklinde istismar edilerek siyasal bir hedef için istismara çalışılması kesinlikle kabul edilemez bir husustur. Çünkü Türkiye'nin kuruluş felsefesi, ilkeleri ve bunlarla birlikte yürüttüğü bir politika vardır. Bu politikanın bu çizgi içerisinde gelişerek devam etmesi gerekiyor. Demokratik hakların genişletilmesi sadece belli bir bölgeye ve belli insanlar için değil, tüm toplum için ihtiyaçtır.''
Gürgür, telafisi istenen hataların sadece bir bölgenin değil, bütün toplumla ilgili hatalar olduğunu savunarak, bu hataların zamanla telafi edileceğini, geleceğin Türkiye açısından parlak ve aydınlık olacağına inandığını söyledi.
Bakan Atalay, bir gazetecinin, ''MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yazılı açıklamasını hatırlatarak, bir değerlendirmede bulunup bulunmayacağını'' sorması üzerine, soru almayacağını belirtti. Atalay, ''Soru niye almıyorum? Bu, siyasi polemiklerle götürülecek bir iş değil. Onun için soru almıyorum'' dedi.