CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, TBMM'de gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın gözaltına alınmasına ilişkin soruyu yanıtlarken Anadol, Avcı'nın yazdığı kitabın, siyasal anlamda ve toplumun içinde bulunduğu ortamda, olumsuz güvenlik koşulları içinde çok önem taşıdığını söyledi.
Anadol, Avcı'nın kitabının, Türkiye siyasal yaşamında önem taşıdığını, ileri sürdüğü iddiaların demokratik hukuk devletine yakışmayan, işleyişi kuşkuya düşüren iddialar olduğunu kaydetti.
''Karşınızda devletin polisi, devletin savcısı, devletin hakimi diye baktığımız kişiler bazen cemaatin polisi, savcısı, hakimi olabilir'' iddiasının çok büyük olduğunu kaydeden Anadol, Avcı'nın burada adı geçen kişilerle ilgili gerekli yerlere dilekçeyle başvurduğunu belirtti.
Anadol, Avcı'nın ''30 Eylül’de her şeyi açıklayacağım'' açıklamasını gazetede okuduğunda ''İnşallah 30 Eylül’e kadar bir operasyona kurban gitmezsen'' dediğini anlattı.
Avcı'ya, kitabındaki iddiaların değil, Devrimci Karargah Örgütü ile ilgili sorular yöneltileceğini belirten Anadol, ''Avcı'nın söyledikleri sorulmayacak mı araştırılmayacak mı?'' sorusunu yöneltti.
Anadol, kitabın büyük yankı yarattığını ancak Hükümetin, İçişleri Bakanlığının sessiz kaldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Toplumda şu kuşku bir gerçek; Avcı bu kitabı yazmasaydı bunlar başına gelecek miydi? Ben vatandaş olarak, geleceğine inanmıyorum. Bir sürü insan aynı soruyu soruyor, tatmin olamıyor. Toplumda bu hava yaratıldıysa, uygulamalar bu şekle dönüştüyse Türkiye'de hukuk devletinden söz etmek mümkün değil. Bir polis devletinden söz etmek gerekebilir. Büyük bir ihtimal kitapta adı geçen emniyet görevlileri halen işbaşında ondan intikam almak isteyebilir, yanıt vermek isteyebilirler. İddiaların teker teker İçişleri Bakanı tarafından yanıtlandırılmasını istiyoruz. Kitaptaki iddialar gerçek dışıysa işlem o zaman yapılmalı. Büyük soru işaretleri ve ünlemlerle karşı karşıyayız.''
'KESİCİ’NİN İSTİFASINA ÜZÜLDÜM'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun senatolu Meclis önerisine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Anadol, bunun ciddi şekilde düşünülebileceğini kaydetti.
Anadol, ''İki meclisli parlamentonun çalışmasında artılar, eksiklikler vardır. O eksiklikler tamamlanır, 1973-1980 arasında çıkarılacak derslerle güçlü senota oluşturulabilirse neden olmasın denilebilir. Ama iyice araştırılması gerekir'' diye konuştu.
İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin CHP'den istifasına ilişkin soruyu yanıtlarken Anadol, istifaya saygı duyduğunu söyledi. Kesici ile iyi ilişkileri olduğunu dile getiren Anadol, istifa kararını neye dayandırdığını öğrenmek istediğini belirtti. Anadol, istifaya üzüldüğünü vurguladı.
‘PERAKENDE YOK, TOPTAN’
Anadol, Kılıçdaroğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşmesinde başörtüsü konusunun gündeme geldiğinin belirtilmesi üzerine, Kılıçdaroğlu'nun, ''Tek başına türbanı konuşmam'' açıklamasına işaret etti. Anadol, Kılıçdaroğlu'nun, siyasi istismardan uzak bir ortamda konunun çözümlenmesi düşüncesini aylardır vurguladığını dile getirdi.
CHP'nin başörtüsüyle ilgili çalışmasının hatırlatılması üzerine Anadol, siyasi değil, sosyolojik, ciddi bir çalışma olduğunu vurguladı. Anadol, bunun, her türlü siyasi istismardan uzak bir ortamda açıklanacağını, çalışmanın devam ettiğini kaydetti.
Anadol, ''Bunu tek madde halinde değil, paket halinde konuşuruz. Anayasa oylamasındaki samimiyetlerini gördük, hem 12 Eylül istismarı yapılıyor hem de YÖK'e ağızlarını açmadılar'' dedi. Anadol, milletvekili dokunulmazlıklarının sadece kürsü dokunulmazlığına indirgenmesini, bürokratlar hakkında bakanların dava açma için izin yetkilerinin kalkmasını önerdi.
Anadol, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in CHP'nin önerisini açıklamasına yönelik sözlerinin sorulmasına karşılık ''Çiçek, dokunulmazlık, baraj konusunda ne söylüyor? Tek maddeye indirgeyip, onun üzerinden tenis topu gibi o öyle, bu böyle dedi, bu aşamayı geçelim. Cemil Bey dokunulmazlık konusunda ne diyor, barajı indirecek mi, YÖK'ü kaldıracak mı? Türban da bunun içinde olur. Niye bir tanesini tartışıyoruz. Perakende yok, toptan'' diye konuştu.
Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın gözaltına alınmasına ilişkin soruyu yanıtlarken Anadol, Avcı'nın yazdığı kitabın, siyasal anlamda ve toplumun içinde bulunduğu ortamda, olumsuz güvenlik koşulları içinde çok önem taşıdığını söyledi.
Anadol, Avcı'nın kitabının, Türkiye siyasal yaşamında önem taşıdığını, ileri sürdüğü iddiaların demokratik hukuk devletine yakışmayan, işleyişi kuşkuya düşüren iddialar olduğunu kaydetti.
''Karşınızda devletin polisi, devletin savcısı, devletin hakimi diye baktığımız kişiler bazen cemaatin polisi, savcısı, hakimi olabilir'' iddiasının çok büyük olduğunu kaydeden Anadol, Avcı'nın burada adı geçen kişilerle ilgili gerekli yerlere dilekçeyle başvurduğunu belirtti.
Anadol, Avcı'nın ''30 Eylül’de her şeyi açıklayacağım'' açıklamasını gazetede okuduğunda ''İnşallah 30 Eylül’e kadar bir operasyona kurban gitmezsen'' dediğini anlattı.
Avcı'ya, kitabındaki iddiaların değil, Devrimci Karargah Örgütü ile ilgili sorular yöneltileceğini belirten Anadol, ''Avcı'nın söyledikleri sorulmayacak mı araştırılmayacak mı?'' sorusunu yöneltti.
Anadol, kitabın büyük yankı yarattığını ancak Hükümetin, İçişleri Bakanlığının sessiz kaldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Toplumda şu kuşku bir gerçek; Avcı bu kitabı yazmasaydı bunlar başına gelecek miydi? Ben vatandaş olarak, geleceğine inanmıyorum. Bir sürü insan aynı soruyu soruyor, tatmin olamıyor. Toplumda bu hava yaratıldıysa, uygulamalar bu şekle dönüştüyse Türkiye'de hukuk devletinden söz etmek mümkün değil. Bir polis devletinden söz etmek gerekebilir. Büyük bir ihtimal kitapta adı geçen emniyet görevlileri halen işbaşında ondan intikam almak isteyebilir, yanıt vermek isteyebilirler. İddiaların teker teker İçişleri Bakanı tarafından yanıtlandırılmasını istiyoruz. Kitaptaki iddialar gerçek dışıysa işlem o zaman yapılmalı. Büyük soru işaretleri ve ünlemlerle karşı karşıyayız.''
'KESİCİ’NİN İSTİFASINA ÜZÜLDÜM'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun senatolu Meclis önerisine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Anadol, bunun ciddi şekilde düşünülebileceğini kaydetti.
Anadol, ''İki meclisli parlamentonun çalışmasında artılar, eksiklikler vardır. O eksiklikler tamamlanır, 1973-1980 arasında çıkarılacak derslerle güçlü senota oluşturulabilirse neden olmasın denilebilir. Ama iyice araştırılması gerekir'' diye konuştu.
İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin CHP'den istifasına ilişkin soruyu yanıtlarken Anadol, istifaya saygı duyduğunu söyledi. Kesici ile iyi ilişkileri olduğunu dile getiren Anadol, istifa kararını neye dayandırdığını öğrenmek istediğini belirtti. Anadol, istifaya üzüldüğünü vurguladı.
‘PERAKENDE YOK, TOPTAN’
Anadol, Kılıçdaroğlu ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşmesinde başörtüsü konusunun gündeme geldiğinin belirtilmesi üzerine, Kılıçdaroğlu'nun, ''Tek başına türbanı konuşmam'' açıklamasına işaret etti. Anadol, Kılıçdaroğlu'nun, siyasi istismardan uzak bir ortamda konunun çözümlenmesi düşüncesini aylardır vurguladığını dile getirdi.
CHP'nin başörtüsüyle ilgili çalışmasının hatırlatılması üzerine Anadol, siyasi değil, sosyolojik, ciddi bir çalışma olduğunu vurguladı. Anadol, bunun, her türlü siyasi istismardan uzak bir ortamda açıklanacağını, çalışmanın devam ettiğini kaydetti.
Anadol, ''Bunu tek madde halinde değil, paket halinde konuşuruz. Anayasa oylamasındaki samimiyetlerini gördük, hem 12 Eylül istismarı yapılıyor hem de YÖK'e ağızlarını açmadılar'' dedi. Anadol, milletvekili dokunulmazlıklarının sadece kürsü dokunulmazlığına indirgenmesini, bürokratlar hakkında bakanların dava açma için izin yetkilerinin kalkmasını önerdi.
Anadol, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in CHP'nin önerisini açıklamasına yönelik sözlerinin sorulmasına karşılık ''Çiçek, dokunulmazlık, baraj konusunda ne söylüyor? Tek maddeye indirgeyip, onun üzerinden tenis topu gibi o öyle, bu böyle dedi, bu aşamayı geçelim. Cemil Bey dokunulmazlık konusunda ne diyor, barajı indirecek mi, YÖK'ü kaldıracak mı? Türban da bunun içinde olur. Niye bir tanesini tartışıyoruz. Perakende yok, toptan'' diye konuştu.