Türk Sinemasının en prestijli ödüllerinin dağıtıldığı, en uzun soluklu film festivali Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu yıl 10-17 Ekim tarihlerinde düzenlenecek.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür ve Sanat Vakfı'nca (AKSAV) bu yıl 46'ıncısı düzenlenecek Altın Portakal Film Festivali'ne ilişkin ilk basın toplantısı, İstanbul'da yapıldı. Antalya Büyükşehir Belediye ve AKSAV Başkanı Mustafa Akaydın'ın, belediye ile vakıf yöneticileri ve sanatçı Ali Kocatepe'yle düzenlediği basın toplantısını, sinema sektöründeki dernek ve birliklerin temsilcileri ile İstanbul ve Antalya'daki gazeteciler izledi.
Toplantıda, festivalin bu yılki vizyonu, genel çerçevesi, yapılan değişiklikler ve düzenlenecek etkinliklikleri açıklayan Akaydın, 10-17 Ekim tarihlerinde yapılacak festivale tematik bir özellik getirilerek, bu yıl müziğin ana tema olarak belirlendiğini bildirdi.
Dünya sinema müziklerini ulusal ve uluslararası yarışmalar ile film gösterimlerinin yapılacağı festivalle buluşturacaklarını dile getiren Akaydın, ''Altın Portakal, Türkiye'nin en köklü sinema ve sanat festivalidir. Festivaller sanatın ve sanatçıların bayramıdır. Festivallerin halkla buluşturulması da festivalleri daha anlamlı hale getirir. Altın Portakal'ı, halkın portakalı yapmak
iddiasıyla ortaya çıkıyoruz. Halkıyla ve geniş ufkuyla Türk sinema sanatını dünyayla buluşturan bir festival yapmak istiyoruz'' dedi.
''DÜŞÜRÜLMÜŞ BAYRAĞI KALDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ''
Antalya Altın Portakal Film Festivali için geçen son bir kaç yıl içerisinde çok büyük boyutlu harcamalar yapıldığını, geçen yılki festival bütçesinin 21 milyon TL olduğunun anlaşıldığını kaydeden Akaydın, halen belediyeye geçen yılın festival harcamalarına ilişkin faturaların gönderildiğini söyledi.
Akaydın, geçen yılki bütçede en büyük kalemlerin 4.1 milyon TL ile konaklamaya, 3 milyon TL ile şehir içi ulaşıma, 2 milyon TL ile şehir dışı ulaşıma, 1 milyon 275 TL ile TÜRSAK Vakfı'nın danışmanlığına ve 1 milyon 265 bin TL'nin de festivalde insan kaynağı bulma hizmeti kalemiyle kullanıldığını bildirdi. Festivalin kendileri döneminde kalitesinin düşürüleceğine yönelik eleştiriler olduğuna işaret eden Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bayrağı yere düşüreceğimiz söylenmiş. Biz zaten yere düşürülmüş olan bayrağı kaldırmaya çalışıyoruz. Geçen yıl festival için tasarlanan logo için 1 milyon TL'ye yakın para ödenmiş ve daha sonra da logonun çalıntı olduğu iddiasıyla belediye davalık olmuştur. Çalıntı olduğunun saptanması halinde, belediye olarak büyük boyutta tazminat ödeme riskimiz var. Davalık olan logo için ödenen para da boşa gitmiş. Antalya Kültür Merkezi'ne festival süresince yapılan sadece bir giydirme platform için de 800 bin dolar harcanmıştır. Bu yıl festivali, geçen yılki bütçenin üçte birine, maksimum 9 milyon TL'ye yapmayı planlıyoruz. Geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Başbakanlık Tanıtma Fonu'nun festivale gönderdiği devlet yardımı 7.7 milyon TL'dir. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu yılki festivalde kullanılması için gönderdiği 2 milyon 500 bin TL'nin de 800 bin TL'si geçen yıl harcanmıştır. Festival bütçesinin en büyük destekçisi Başbakanlık Tanıtma Fonu ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'dır. Bu kurumların bu yıl da festivalimize benzer katkıyı vereceklerine inanıyorum.''
Akaydın, sinemanın zenginliğinin sanatı geliştireceğini ve asla festivali siyasete alet etmeyeceklerini vurguladı.
FESTİVALDEKİ DEĞİŞİKLİKLER
Antalya Kültür ve Sanat Vakfı Genel Sanat Yönetmenliğine getirilen Vecdi Sayar da, festivalde Avrasya Uluslararası Film Festivali adıyla yapılan yarışmanın uzun metraj filmlerle devam edeceğini, ancak Avrasya adının katılımın çeşitliliğinden dolayı yarışmadan kaldırıldığını belirtti.
Ulusal ve uluslararası yarışmaların ve tüm etkinliklerin, festivali tek çatı altında oluşturan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali adına dahil edildiğini bildiren Sayar, Avrasya adıyla festivalde toplu film gösterimleri yapılacağını bildirdi. Sayar, uluslararası yarışmada kısa film ve belgesel yarışmaları yapılmayacağını, sinema sanatının en seçkin ürünlerinin en doğru şekilde Antalya'da halkla ve sinemaseverlerle buluşturulacağını söyledi.
Dünya sinema starlarının geçen yıllarda büyük paralar ödenerek Antalya'ya getirildiğini, kentle, halkla ve sinema çevreleriyle buluşturulamadan sadece otelde konaklatıldıklarını savunan Sayar, bu yıl da Türk ve dünya sinemasında önemli yere sahip bazı sanatçıların para kaygısı olmadan kentle ve sinema çevreleriyle buluşmak üzere gönüllü festivale katılmasını beklediklerini bildirdi.
Festival yönetmeliğinde Sinema Platformu üyeleriyle değişiklikler yapıldığını, ödül kategorileri arasında yer alan en iyi saç ve makyaj bölümlerinin seçim zorluğu nedeniyle kaldırıldığını, bu konulardaki teknik takdirin jüri değerlendirmesine bırakıldığını ifade eden Sayar, bu yıl genç sinemacıların üretimini teşvik amacıyla ilk kez ödül verilecek dallar arasına en iyi ilk film dalının da eklendiğini belirtti.
En iyi film ödülünün geçen yılki gibi 300 bin TL olacağını, en iyi görüntü yönetmeni, en iyi senaryo dallarında da para ödülünün 30 bin TL'den 50 bin TL'ye yükseltildiğini dile getiren Sayar, toplamda 600 bin TL'lik para ödülünün dağıtılacağını söyledi.
Bu yıl Türk Sinemasında 40-50 civarında film çekildiğini, telefonla yarışma başvurularının alınmaya başlandığını ve başvuruların 15 Eylüle kadar devam edeceğini anlatan Sayar, ön jüri belirleneceğini, ardından da 9 ya da 11 üyeden oluşan sinemaya net ve tarafsız bakan ana jürinin oluşturulacağını kaydetti.
Türk ve yabancı ortak yapımların yarışmada yer alma kriterlerinin Avrupa standartlarına uygun düzenlendiğini dile getiren Sayar, üç yıldır büyük paralar harcanarak düzenlenen Uluslararası Film Marketin de, Türk sinemasının dünyaya pazarlanması yönündeki amacına ulaşmadığı gerekçesiyle bu yıl kaldırıldığını açıkladı.
VENÜS TANRIÇA HEYKELCİĞİNE DÖNÜŞ
Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Göksel Kumsal da, Antalya halkı ve sinema sektörü temsilcileriyle yapılan görüşmeler sonucu, festivalde son yıllarda kullanılan Altın Portakal heykelciğinden vazgeçildiğini, talepler doğrultusunda beş yıl öncesine kadar ödüllerde kullanılan, Venüs tanrıçası heykelciliğinden esinlenerek yapılan heykelciğin yeniden kullanılacağını bildirdi.
Kumsal, festivalin geleneksel kortejinin de akşam saatlerinde karanlıkta yapılmasının eleştiri konusu olduğunu, halkın talepleriyle kortejin önceki yıllarda lüks araçlar kullanılması yerine, üstü araçlarla saat 17.00'ye çekildiğini belirtti. Kumsal, sanatçıların korteje katılma yönünde yoğun talepleri bulunduğunu, kortejin, geniş katılımla halkla birlikte yapılacağını vurguladı.
Festivalin 46'ıncı yılı dolayısıyla kentin 46 noktasında dev sinema perdeleri kurularak film gösterimleri yapılacağını, sanatçıların mahallelerde düzenlenen sinema söyleşilerine katılacağını dile getiren Kumsal, festivale katılan sanatçıların ayrıca ilk kez Antalya'nın sokaklarında ve okullarında halk ve öğrencilerin rol alacağı film çekimleri yapacaklarını söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin de bir hafta boyunca festivalin tüm ortamını yansıtacakları atölye çalışmasıyla festival filmi çekeceklerini kaydeden Kumsal, Türk Sinemasına ilişkin tüm bilgilerin yer aldığı elektronik ortamda Türk Sineması Bilgi Merkezi oluşturulacağını bildirdi.
Sanatçı Ali Kocatepe de 30 yıl önce bestelediği ''Antalya'ya Koş'' şarkısının yeniden aranje edilerek, İngilizce, Rusça ve Almanca nakarat bölümleriyle seslendirdiğini, yerli ve yabancı turistlere CD'lerle dağıtılacak şarkısıyla festivalde yer almaktan mutluluk duyacağını söyledi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür ve Sanat Vakfı'nca (AKSAV) bu yıl 46'ıncısı düzenlenecek Altın Portakal Film Festivali'ne ilişkin ilk basın toplantısı, İstanbul'da yapıldı. Antalya Büyükşehir Belediye ve AKSAV Başkanı Mustafa Akaydın'ın, belediye ile vakıf yöneticileri ve sanatçı Ali Kocatepe'yle düzenlediği basın toplantısını, sinema sektöründeki dernek ve birliklerin temsilcileri ile İstanbul ve Antalya'daki gazeteciler izledi.
Toplantıda, festivalin bu yılki vizyonu, genel çerçevesi, yapılan değişiklikler ve düzenlenecek etkinliklikleri açıklayan Akaydın, 10-17 Ekim tarihlerinde yapılacak festivale tematik bir özellik getirilerek, bu yıl müziğin ana tema olarak belirlendiğini bildirdi.
Dünya sinema müziklerini ulusal ve uluslararası yarışmalar ile film gösterimlerinin yapılacağı festivalle buluşturacaklarını dile getiren Akaydın, ''Altın Portakal, Türkiye'nin en köklü sinema ve sanat festivalidir. Festivaller sanatın ve sanatçıların bayramıdır. Festivallerin halkla buluşturulması da festivalleri daha anlamlı hale getirir. Altın Portakal'ı, halkın portakalı yapmak
iddiasıyla ortaya çıkıyoruz. Halkıyla ve geniş ufkuyla Türk sinema sanatını dünyayla buluşturan bir festival yapmak istiyoruz'' dedi.
''DÜŞÜRÜLMÜŞ BAYRAĞI KALDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ''
Antalya Altın Portakal Film Festivali için geçen son bir kaç yıl içerisinde çok büyük boyutlu harcamalar yapıldığını, geçen yılki festival bütçesinin 21 milyon TL olduğunun anlaşıldığını kaydeden Akaydın, halen belediyeye geçen yılın festival harcamalarına ilişkin faturaların gönderildiğini söyledi.
Akaydın, geçen yılki bütçede en büyük kalemlerin 4.1 milyon TL ile konaklamaya, 3 milyon TL ile şehir içi ulaşıma, 2 milyon TL ile şehir dışı ulaşıma, 1 milyon 275 TL ile TÜRSAK Vakfı'nın danışmanlığına ve 1 milyon 265 bin TL'nin de festivalde insan kaynağı bulma hizmeti kalemiyle kullanıldığını bildirdi. Festivalin kendileri döneminde kalitesinin düşürüleceğine yönelik eleştiriler olduğuna işaret eden Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bayrağı yere düşüreceğimiz söylenmiş. Biz zaten yere düşürülmüş olan bayrağı kaldırmaya çalışıyoruz. Geçen yıl festival için tasarlanan logo için 1 milyon TL'ye yakın para ödenmiş ve daha sonra da logonun çalıntı olduğu iddiasıyla belediye davalık olmuştur. Çalıntı olduğunun saptanması halinde, belediye olarak büyük boyutta tazminat ödeme riskimiz var. Davalık olan logo için ödenen para da boşa gitmiş. Antalya Kültür Merkezi'ne festival süresince yapılan sadece bir giydirme platform için de 800 bin dolar harcanmıştır. Bu yıl festivali, geçen yılki bütçenin üçte birine, maksimum 9 milyon TL'ye yapmayı planlıyoruz. Geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Başbakanlık Tanıtma Fonu'nun festivale gönderdiği devlet yardımı 7.7 milyon TL'dir. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bu yılki festivalde kullanılması için gönderdiği 2 milyon 500 bin TL'nin de 800 bin TL'si geçen yıl harcanmıştır. Festival bütçesinin en büyük destekçisi Başbakanlık Tanıtma Fonu ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'dır. Bu kurumların bu yıl da festivalimize benzer katkıyı vereceklerine inanıyorum.''
Akaydın, sinemanın zenginliğinin sanatı geliştireceğini ve asla festivali siyasete alet etmeyeceklerini vurguladı.
FESTİVALDEKİ DEĞİŞİKLİKLER
Antalya Kültür ve Sanat Vakfı Genel Sanat Yönetmenliğine getirilen Vecdi Sayar da, festivalde Avrasya Uluslararası Film Festivali adıyla yapılan yarışmanın uzun metraj filmlerle devam edeceğini, ancak Avrasya adının katılımın çeşitliliğinden dolayı yarışmadan kaldırıldığını belirtti.
Ulusal ve uluslararası yarışmaların ve tüm etkinliklerin, festivali tek çatı altında oluşturan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali adına dahil edildiğini bildiren Sayar, Avrasya adıyla festivalde toplu film gösterimleri yapılacağını bildirdi. Sayar, uluslararası yarışmada kısa film ve belgesel yarışmaları yapılmayacağını, sinema sanatının en seçkin ürünlerinin en doğru şekilde Antalya'da halkla ve sinemaseverlerle buluşturulacağını söyledi.
Dünya sinema starlarının geçen yıllarda büyük paralar ödenerek Antalya'ya getirildiğini, kentle, halkla ve sinema çevreleriyle buluşturulamadan sadece otelde konaklatıldıklarını savunan Sayar, bu yıl da Türk ve dünya sinemasında önemli yere sahip bazı sanatçıların para kaygısı olmadan kentle ve sinema çevreleriyle buluşmak üzere gönüllü festivale katılmasını beklediklerini bildirdi.
Festival yönetmeliğinde Sinema Platformu üyeleriyle değişiklikler yapıldığını, ödül kategorileri arasında yer alan en iyi saç ve makyaj bölümlerinin seçim zorluğu nedeniyle kaldırıldığını, bu konulardaki teknik takdirin jüri değerlendirmesine bırakıldığını ifade eden Sayar, bu yıl genç sinemacıların üretimini teşvik amacıyla ilk kez ödül verilecek dallar arasına en iyi ilk film dalının da eklendiğini belirtti.
En iyi film ödülünün geçen yılki gibi 300 bin TL olacağını, en iyi görüntü yönetmeni, en iyi senaryo dallarında da para ödülünün 30 bin TL'den 50 bin TL'ye yükseltildiğini dile getiren Sayar, toplamda 600 bin TL'lik para ödülünün dağıtılacağını söyledi.
Bu yıl Türk Sinemasında 40-50 civarında film çekildiğini, telefonla yarışma başvurularının alınmaya başlandığını ve başvuruların 15 Eylüle kadar devam edeceğini anlatan Sayar, ön jüri belirleneceğini, ardından da 9 ya da 11 üyeden oluşan sinemaya net ve tarafsız bakan ana jürinin oluşturulacağını kaydetti.
Türk ve yabancı ortak yapımların yarışmada yer alma kriterlerinin Avrupa standartlarına uygun düzenlendiğini dile getiren Sayar, üç yıldır büyük paralar harcanarak düzenlenen Uluslararası Film Marketin de, Türk sinemasının dünyaya pazarlanması yönündeki amacına ulaşmadığı gerekçesiyle bu yıl kaldırıldığını açıkladı.
VENÜS TANRIÇA HEYKELCİĞİNE DÖNÜŞ
Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Göksel Kumsal da, Antalya halkı ve sinema sektörü temsilcileriyle yapılan görüşmeler sonucu, festivalde son yıllarda kullanılan Altın Portakal heykelciğinden vazgeçildiğini, talepler doğrultusunda beş yıl öncesine kadar ödüllerde kullanılan, Venüs tanrıçası heykelciliğinden esinlenerek yapılan heykelciğin yeniden kullanılacağını bildirdi.
Kumsal, festivalin geleneksel kortejinin de akşam saatlerinde karanlıkta yapılmasının eleştiri konusu olduğunu, halkın talepleriyle kortejin önceki yıllarda lüks araçlar kullanılması yerine, üstü araçlarla saat 17.00'ye çekildiğini belirtti. Kumsal, sanatçıların korteje katılma yönünde yoğun talepleri bulunduğunu, kortejin, geniş katılımla halkla birlikte yapılacağını vurguladı.
Festivalin 46'ıncı yılı dolayısıyla kentin 46 noktasında dev sinema perdeleri kurularak film gösterimleri yapılacağını, sanatçıların mahallelerde düzenlenen sinema söyleşilerine katılacağını dile getiren Kumsal, festivale katılan sanatçıların ayrıca ilk kez Antalya'nın sokaklarında ve okullarında halk ve öğrencilerin rol alacağı film çekimleri yapacaklarını söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin de bir hafta boyunca festivalin tüm ortamını yansıtacakları atölye çalışmasıyla festival filmi çekeceklerini kaydeden Kumsal, Türk Sinemasına ilişkin tüm bilgilerin yer aldığı elektronik ortamda Türk Sineması Bilgi Merkezi oluşturulacağını bildirdi.
Sanatçı Ali Kocatepe de 30 yıl önce bestelediği ''Antalya'ya Koş'' şarkısının yeniden aranje edilerek, İngilizce, Rusça ve Almanca nakarat bölümleriyle seslendirdiğini, yerli ve yabancı turistlere CD'lerle dağıtılacak şarkısıyla festivalde yer almaktan mutluluk duyacağını söyledi.