Bakan Göktaş, yaptığı yazılı açıklamada, 2024-2028 yıllarını kapsayacak "Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı" kapsamında, aile kurumunun dijital risklerden korunması için birçok başlıkta uygulamaları hayata geçireceklerini belirtti.
Dünyada yaşanan hızlı değişimin ve dönüşümlerin etkisiyle ortaya çıkan risklerin aile kurumunun birliğini, refahını ve yapısını hedef aldığını belirten Göktaş, dijital dünyanın risklerine karşı aile yapısının, aile içi ilişkilerin ve aile değerlerinin korunmasının bir zorunluluk haline geldiğine dikkati çekti.
Sosyal medyanın yeni bir bağımlılık türü olarak ortaya çıktığını vurgulayan Göktaş, bu durumun özellikle çocuklar olmak üzere, aile bireylerinin üzerinde olumsuz etkilere yol açtığının ve psikolojik sağlığı tehdit ettiğinin altını çizdi.
Dijitalleşmenin, hayatın her alanına nüfuz etmesinin, aile kurumunu derinden etkilediğine işaret eden Göktaş, "Aileyi tehdit eden dijital yapım ve içeriklerin sıklıkla medya mecralarında yer bulması, bireyselleşme, tüketim ve materyalist değerlerin hakim olduğu yaşam tarzının teşvik edilmesi gibi pek çok faktör aile kurumu için ciddi bir risk oluşturuyor." ifadelerini kullandı.
AİLENİN DİJİTAL RİSKLERDEN KORUNMASINA İLİŞKİN SAHA ARAŞTIRMALARI YAPILDI
Ailenin dijital risklerden korunmasına ilişkin yakın dönemde saha araştırmaları yaptıklarını belirten Göktaş, medyanın aileye duyarlı bir iletişim ve yayın anlayışına sahip olması, anne ve babalar başta olmak üzere tüm aile bireylerinin riskler konusunda bilinçlendirilmesi, çocukların yaş ve gelişimlerine uygun ve aile dostu içeriklerin yaygınlaştırılması gibi konularda önemli bulgular elde ettikleri bilgisini paylaştı.
Göktaş, dijitalleşme sürecinde ailenin desteklenmesi kapsamında, medya ve teknolojinin bilinçli kullanımının teşvik edilmesi ve dijital bağımlılıkların azaltılması, aile dostu medya yapımları ile dijital içeriklerin ve bunlara erişiminin artırılması, medya ve dijital mecralarda aile ve aile değerlerinin korunmasını öncelikli hedefler olarak belirlediklerini ifade etti.
Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte bir dizi uygulamayı hayata geçireceklerini bildiren Göktaş, şunları kaydetti:
"Ailenin yaşam döngüsüne uyumlu olacak şekilde güvenli internet, bilinçli teknoloji ve sosyal medya kullanımı, internet, medya okuryazarlığı konularında broşürler, rehberler, animasyonlar ve kamu spotları geliştirerek yaygınlaştıracağız. Ayrıca ebeveynler başta olmak üzere ailelere medya okuryazarlığı ve bilinçli medya kullanımı, dijital ebeveynliğin yanı sıra siber zorbalık, dijital suçlar gibi dijital ortamdaki olası risklere karşı koruyucu eğitim çalışmalarını artıracağız."
TRT VE RTÜK İLE İŞBİRLİĞİ YAPILACAK
Aile dostu medya yapımları ile dijital içeriklerin ve bunlara erişiminin artırılması için çok yönlü bir işbirliği yapacaklarını aktaran Göktaş, geleneksel medya ve yeni medya araçlarıyla yeni yapımlar tasarlanırken, ailelere yönelik koruyucu, rehberlik edici ve aile dostu olması için TRT ve RTÜK ile işbirliği yapacakları bilgisini verdi.
Göktaş, "Buna ek olarak ulusal ve yerel medyada aile temalı yayın ve programların yaygınlaştırılmasını hedeflerken, RTÜK ile yapacağımız çalışma ile idari tedbir sonucu yayını durdurulan programların yerine kamuya yararlı programların öncelikli olarak yayınlanmasını sağlayacağız." açıklamasında bulundu.
Aile ve medya alanında çalışma yapan kurum, kuruluş ve üniversitelerle yerelde "Aile ve Medya" buluşmaları yapacaklarını belirten Göktaş, okullarda da ilköğretim ve lise öğrencilerine yönelik teknolojinin bilinçli kullanımına ilişkin dijital okuryazarlık eğitim programlarını yaygınlaştıracaklarını bildirdi.
Bakan Göktaş, gençlerin teknoloji ve medyanın fırsatlarından bilinçli bir şekilde yararlanması için eğitim, seminer, spor, teknoloji ve kültür kamplarını artıracaklarını kaydetti.
Dünyada yaşanan hızlı değişimin ve dönüşümlerin etkisiyle ortaya çıkan risklerin aile kurumunun birliğini, refahını ve yapısını hedef aldığını belirten Göktaş, dijital dünyanın risklerine karşı aile yapısının, aile içi ilişkilerin ve aile değerlerinin korunmasının bir zorunluluk haline geldiğine dikkati çekti.
Sosyal medyanın yeni bir bağımlılık türü olarak ortaya çıktığını vurgulayan Göktaş, bu durumun özellikle çocuklar olmak üzere, aile bireylerinin üzerinde olumsuz etkilere yol açtığının ve psikolojik sağlığı tehdit ettiğinin altını çizdi.
Dijitalleşmenin, hayatın her alanına nüfuz etmesinin, aile kurumunu derinden etkilediğine işaret eden Göktaş, "Aileyi tehdit eden dijital yapım ve içeriklerin sıklıkla medya mecralarında yer bulması, bireyselleşme, tüketim ve materyalist değerlerin hakim olduğu yaşam tarzının teşvik edilmesi gibi pek çok faktör aile kurumu için ciddi bir risk oluşturuyor." ifadelerini kullandı.
AİLENİN DİJİTAL RİSKLERDEN KORUNMASINA İLİŞKİN SAHA ARAŞTIRMALARI YAPILDI
Ailenin dijital risklerden korunmasına ilişkin yakın dönemde saha araştırmaları yaptıklarını belirten Göktaş, medyanın aileye duyarlı bir iletişim ve yayın anlayışına sahip olması, anne ve babalar başta olmak üzere tüm aile bireylerinin riskler konusunda bilinçlendirilmesi, çocukların yaş ve gelişimlerine uygun ve aile dostu içeriklerin yaygınlaştırılması gibi konularda önemli bulgular elde ettikleri bilgisini paylaştı.
Göktaş, dijitalleşme sürecinde ailenin desteklenmesi kapsamında, medya ve teknolojinin bilinçli kullanımının teşvik edilmesi ve dijital bağımlılıkların azaltılması, aile dostu medya yapımları ile dijital içeriklerin ve bunlara erişiminin artırılması, medya ve dijital mecralarda aile ve aile değerlerinin korunmasını öncelikli hedefler olarak belirlediklerini ifade etti.
Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte bir dizi uygulamayı hayata geçireceklerini bildiren Göktaş, şunları kaydetti:
"Ailenin yaşam döngüsüne uyumlu olacak şekilde güvenli internet, bilinçli teknoloji ve sosyal medya kullanımı, internet, medya okuryazarlığı konularında broşürler, rehberler, animasyonlar ve kamu spotları geliştirerek yaygınlaştıracağız. Ayrıca ebeveynler başta olmak üzere ailelere medya okuryazarlığı ve bilinçli medya kullanımı, dijital ebeveynliğin yanı sıra siber zorbalık, dijital suçlar gibi dijital ortamdaki olası risklere karşı koruyucu eğitim çalışmalarını artıracağız."
TRT VE RTÜK İLE İŞBİRLİĞİ YAPILACAK
Aile dostu medya yapımları ile dijital içeriklerin ve bunlara erişiminin artırılması için çok yönlü bir işbirliği yapacaklarını aktaran Göktaş, geleneksel medya ve yeni medya araçlarıyla yeni yapımlar tasarlanırken, ailelere yönelik koruyucu, rehberlik edici ve aile dostu olması için TRT ve RTÜK ile işbirliği yapacakları bilgisini verdi.
Göktaş, "Buna ek olarak ulusal ve yerel medyada aile temalı yayın ve programların yaygınlaştırılmasını hedeflerken, RTÜK ile yapacağımız çalışma ile idari tedbir sonucu yayını durdurulan programların yerine kamuya yararlı programların öncelikli olarak yayınlanmasını sağlayacağız." açıklamasında bulundu.
Aile ve medya alanında çalışma yapan kurum, kuruluş ve üniversitelerle yerelde "Aile ve Medya" buluşmaları yapacaklarını belirten Göktaş, okullarda da ilköğretim ve lise öğrencilerine yönelik teknolojinin bilinçli kullanımına ilişkin dijital okuryazarlık eğitim programlarını yaygınlaştıracaklarını bildirdi.
Bakan Göktaş, gençlerin teknoloji ve medyanın fırsatlarından bilinçli bir şekilde yararlanması için eğitim, seminer, spor, teknoloji ve kültür kamplarını artıracaklarını kaydetti.