Tokat'ta 85 yaşındaki Hakkı Gülener, ayakkabı boyacılığı ile ailesinin geçimini sağlıyor.
Kent merkezindeki Ali Paşa Camisi'nin yanındaki kulübenin önünde yıllardır ayakkabı boyacılığı yapan Gülener, mesleğe ilkokulu bitirdikten sonra 12 yaşında babasının yanında başladığını söyledi.
Ayakkabı boyacılığına başladığı günden bu yana işini hep aynı yerde sürdürdüğünü anlatan Gülener, "73 yıldır bu işi sürdürüyorum. Tokat'ı ve Tokatlıyı çok seviyorum. Bütün akrabalarım İstanbul'da fakat ben buradan ayrılamam" dedi.
İşini severek yaptığını, gücü yettiğince yapmayı da sürdüreceğini vurgulayan Gülener, "Her gün saat 08.00'de çalışmaya başlıyorum, saat 16.00 gibi de işi bırakıyorum. Günde 25 ila 40 arasında ayakkabı boyuyorum. Bu işten kazandığımla 4 çocuk büyüttüm. Babam da ayakkabı boyacılığı yaparak benimle 5 kardeşimi büyütmüştü" diye konuştu.
Gülener, 1950 yılında ayakkabı boyadığı yere akasya fidanı diktiğini belirterek, fidanın büyüyerek ağaç olduğunu, bu ağacın gölgesinde işini yaparak geçimini sağladığını anlattı.
Her işin bir zorluğu olduğunu ancak mesleğini severek yaptığı için zorluklarına katlandığını ifade eden Gülener, şunları kaydetti:
"Soğukta insanın elleri çatlıyor. Yaz kış çalışıyoruz. Hepsine katlanacaksın. Sevmeyen işi yapamaz. İşi sevmeyerek yapandan da hayat bekleme. Her işte dürüstlük başta gelir. Allah'a binlerce şükürler olsun. Yıllardır bu işten ekmek yedim. Ben burada bir sembolüm. Tokat'ın her yerinden ayakkabı boyatmak için geliyorlar. İşimi temiz yaparım. 22 yıl önce eski emniyet müdürü Nejat Güngör'ün yaptırdığı kulübemde mesleğime devam ediyorum."
Gülener, sağlığı elverdiği sürece çalışmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
Kent merkezindeki Ali Paşa Camisi'nin yanındaki kulübenin önünde yıllardır ayakkabı boyacılığı yapan Gülener, mesleğe ilkokulu bitirdikten sonra 12 yaşında babasının yanında başladığını söyledi.
Ayakkabı boyacılığına başladığı günden bu yana işini hep aynı yerde sürdürdüğünü anlatan Gülener, "73 yıldır bu işi sürdürüyorum. Tokat'ı ve Tokatlıyı çok seviyorum. Bütün akrabalarım İstanbul'da fakat ben buradan ayrılamam" dedi.
İşini severek yaptığını, gücü yettiğince yapmayı da sürdüreceğini vurgulayan Gülener, "Her gün saat 08.00'de çalışmaya başlıyorum, saat 16.00 gibi de işi bırakıyorum. Günde 25 ila 40 arasında ayakkabı boyuyorum. Bu işten kazandığımla 4 çocuk büyüttüm. Babam da ayakkabı boyacılığı yaparak benimle 5 kardeşimi büyütmüştü" diye konuştu.
Gülener, 1950 yılında ayakkabı boyadığı yere akasya fidanı diktiğini belirterek, fidanın büyüyerek ağaç olduğunu, bu ağacın gölgesinde işini yaparak geçimini sağladığını anlattı.
Her işin bir zorluğu olduğunu ancak mesleğini severek yaptığı için zorluklarına katlandığını ifade eden Gülener, şunları kaydetti:
"Soğukta insanın elleri çatlıyor. Yaz kış çalışıyoruz. Hepsine katlanacaksın. Sevmeyen işi yapamaz. İşi sevmeyerek yapandan da hayat bekleme. Her işte dürüstlük başta gelir. Allah'a binlerce şükürler olsun. Yıllardır bu işten ekmek yedim. Ben burada bir sembolüm. Tokat'ın her yerinden ayakkabı boyatmak için geliyorlar. İşimi temiz yaparım. 22 yıl önce eski emniyet müdürü Nejat Güngör'ün yaptırdığı kulübemde mesleğime devam ediyorum."
Gülener, sağlığı elverdiği sürece çalışmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.