İlişkili Haberler
Tunceli'nin Hozat ilçesinde bağlı Yenidoğdu köyünde yaşayan Oktay Güler (27) E.A. ile (22), 7 ay önce dini nikah kıyarak birlikte yaşamaya başladı. İlk günlerde ikili arasında tartışmalar yaşandı. Bir süre sonra ise Oktay Güler, E.A.'yı evde zincire bağlayıp, tecavüz ve işkence etmeye başladı. Tecavüz ve işkenceler yaklaşık 6 ay boyunca sürdü.
AYAKLARINI ZİNCİRLEMEYİ UNUTUNCA KAÇTI
Oktay Güler, 16 Mayıs günü, sigara paketinde eksik olduğu gerekçesiyle E.A.’yı kemerle saatlerce dövdü. Güler, ardından hayvanlarını yemlemek için dışarı çıktı. Güler’in ayaklarını zincirlemeyi unuttuğu E.A., pencereden kaçtı. Bu sırada bir komşusu ile karşılaşan E.A., yardım istedi. Komşusunun evine sığınan E.A., babası Ö.A.'yı arayıp, "Baba beni kurtar, beni öldürüyor" diyerek yardım istedi. Ö.A. da güvenlik güçlerine haber verdi. İhbar üzerine Oktay Güler, jandarma ekiplerince gözaltına alındı.
KORKU NEDENİYLE ŞİKAYETTE BULUNAMADI
E.A. yaşadığı korku nedeniyle şikayetçi olmayınca gözaltına alınan Oktay Güler, sorgusunun ardından hakkında uzaklaştırma kararı verilip, serbest bırakıldı. Ailesi tarafından Tunceli Devlet Hastanesi'ne götürülen E.A., Oktay Güler'in yaptığı işkenceden dolayı vücudunda oluşan izler üzerine darp raporu aldı. Aldığı raporla Hozat Jandarma Komutanlığı'na giden E.A., Güler’den şikayetçi oldu. Yeniden gözaltına alınan Oktay Güler, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
''ZİNCİRİN BİR UCUNU DA KENDİ AYAĞINA BAĞLIYOR''
E.A.'nın avukatı, Tunceli Barosu Kadın ve Çocuk Komisyonu Üyesi Alişer Söylemez, olayın takipçisi olacaklarını söyledi. Oktay Güler'in E.A.'ya sistematik şekilde işkence uyguladığını belirten Söylemez, evden kaçmaması için ayağına bağladığı zincirini bir ucunu da kendi ayağına bağladığını anlatarak, şöyle konuştu:
"Müvekkilimin evine gittik, kendisi yoğun şekilde darbedilmişti. Yüzü, gözü ve vücudu morluklar içindeydi. Boğazını sıkmasından dolayı yemek yiyemiyordu. Kollarında ve sırtında çok yoğun morluklar vardı. Ayağına zincir bağlanmasından dolayı zincir izleri vardı, bunların hepsini gördük. Gittiğimizde dehşete kapıldık. Müvekkilim ile şüpheli 7 ay önce birbirine kaçmışlar ve resmi nikahları yok. 'Kaçtıktan kısa süre sonra beni tehdit etmeye başladı ve ben de karşı çıkamıyordum' dedi. Sonra sistematik işkenceye dönüştüğünü anlattı. Müvekkilimin ayağını zincirliyor ve zincirin bir ucunu kendisine bağlıyor, evden ayrıldığında müvekkilimin 2 ayağını zincirliyor. Kapıyı da üstüne kilitliyor ve sürekli kendisini dövüyor.
''PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ''
Güler'in E.A.'yı çok basit nedenlerden dolayı dövdüğünü belirten Söylemez, "Müvekkilime bir paket sigara veriyor, içinde de 9 sigara var. Birini alıp içiyor ve döndüğünde '8 sigara var' diyor ve müvekkilim de 'sen birini içtin' diyor. Bundan sonra müvekkilimin saçlarından sürüklüyor ve kemerle dövmeye başlıyor. Müvekkilimin suratına sert şekilde vuruyor ve müvekkilim kan tükürüyor. Sürekli zincirle ayağını bağladığı için müvekkilim hiçbir zaman kaçamıyor, ama en son dövdüğünde zincirlemiyor sadece kapıyı kilitliyor, müvekkilim de o evden çıktından sonra camdan atlayarak ormana doğru koşuyor, o esnada komşusuna denk geliyor ve onun telefonundan babasını arayarak 'beni kurtar' diyor. Baba da jandarmaya haber veriyor. İlk ifadesinde çok korktuğu için şikayetçi olmuyor, biz olayı tam öğrendikten sonra bu olayı böyle açıkladık yetkililere. Bu durumlardan sonra şüpheliyi jandarma tekrardan alıyor. İfadesi alındıktan sonra tutuklandı. En ağır şekilde yargılanması için bu durumun peşini bırakmayacağız" diye konuştu.
SAVCILIKTAKİ İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Hakkındaki suçlamaları reddeden Güler, son yaşanan darp olayında alkol aldığını ve hiçbir şey hatırlamadığını söyledi. İfadesinde E.A. ile 2020 yılının kasım ayında tanıştığını belirten Oktay Güler, evlenmek için 2 kez istemeye gittiklerini anlattı. E.A. ile Elazığ'a seyahat ederken tanıştıklarını, iki kez istemeye gittiklerini ancak ailesinin vermediğini belirten Güler, ardından kaçarak evlendikleri kaydetti. Oktay Güler, “Aramızda resmi nikah olmamasına rağmen E.A ile aile hayatı yaşamaya başladık" dedi.
''ONA KARŞI KISKANÇLIK DUYMADIM''
Tehdit, hakaret, iftira ve darp iddialarını reddeden Güler, "E.A. bana günlük meselelerden dolayı yalan söylediği için arada sırada tartıştığım doğrudur. Ancak bu meselelerin konusu namus meselesi ve kıskançlık değildir. Ayrıca ben tartışmalar sırasında E.A.'ya tehdit hakaret ve darp eyleminde bulunmadım. Ayrıca E.A.'nın telefonu vardı ancak 13 Mayıs tarihinde gerçekleşen olaydan sonra telefonunu annesi aldı diye biliyorum. Ben ailesiyle görüşmesi konusunda hiçbir zaman baskı yapmadım, istediğinde ailesiyle görüşüyordu. Ona karşı kıskançlık duymadım. Bu sebeple E.A.'yı akşam yatmadan önce zincir ve asma kilit ile bağladığım doğru değildir. Annem böyle bir şeye şahit olmamıştır ve bana yardımcı olmamıştır. Eğer böyle bir şey olduysa buna rağmen annem babam şahit olurdu veya E.A. bu durumu kendi ailesine bildirirdi. Annem ve babam zaten evden uzun süre uzaklaşmazlar eğer böyle bir şey olduysa kesin müdahale ederler" dedi.
''ALKOLLÜ OLDUĞUM İÇİN HATIRLAMIYORUM''
E.A.'nın evden kaçtığı gün alkollü olduğu için neler yaşandığını hatırlamadığını söyleyen Güler, "Ben E.A. ile evde yalnızdım annem ve babam dışarıdaki işleri ile uğraşıyordu. Ben sarhoştum. Ancak yine de iradesiz değildim. E.A.'ya daha önceden vermiş olduğum sigara paketini istedim. Ancak kendisinde sigara paketim olmadığını söyledi. Daha önceden buna benzer yalanlar söylediği için ben sinirlendim. Aramızda tartışma yaşandı. Yaşanan tartışma sırasında ben alkollü olduğum için ona hakaret ve tehdit edip etmediğimi, kemerle veya elimle darbettiğimi bilmiyorum ve hatırlamıyorum. Olaydan 5-10 dakika sonra sakinleşerek onu evde bırakarak hayvanların yanına gittim. Kesinlikle E.A.'yı odaya kilitlemedim sigarayı bulamazsan onu öldürürüm gibi tehditlerde bulunmadım. Bana evden çıkarken 'Senin sigaranı bulacağım merak etme' dedi. Ben hayvanların yanına gittikten sonra yaklaşık yarım saat sonra eve geldim. Eve geldiğimde E.A. evde yoktu eğer kapı kilitli olsaydı zaten evden dışarı çıkmazdı. Yani ben E.A.'yı kesinlikle eve kilitlemedim" diye konuştu.
''YARALANMALARI DARPTAN OLABİLİR''
Bu olaylar yaşandıktan sonra köy içinde E.A.'yı aramaya başladığını anlatan Oktay Güler, "O sırada jandarma beni aldı ve karakola getirdi. Olaydan sonra da ben E.A. görüşmedim. Onunla birlikte yaşadığım 6 ay içinde sürekli hakaret ve tehditlerde bulunmadım. Darbettiğim zorla eve kilitlediğim ve zincirle bağladığım iddiaları kesinlikle doğru değildir. Ancak 13 Mayıs’ta E.A.’da meydana gelen yaralamalar benim kendisini hatırladığım şekilde darbetmemden dolayı olmuş olabilir. Ayrıca E.A.'nın genel psikolojisinin bozuk olduğu ve akli melekelerinde eksiklik olduğunu söyleyebilirim" dedi.