KIŞ GÜNDÖNÜMÜ TARİHİ VE KÜLTÜREL ÖNEMİ
Kış gündönümünün Neolitik (Yeni Taş Çağı) döneme kadar uzanan bazı kültürler için yıllık döngünün önemli bir anı olarak kabul edildiğine dair kanıtlar vardır. Astronomik olaylar genellikle hayvanların çiftleşmesi ve ekinlerin ekilmesi gibi çiftçilik faaliyetlerine rehberlik etmek için kullanılırdı. Hayvanlar kış boyunca beslenmek zorunda kalmamaları için kesilirdi ve bu nedenle yılın bu zamanı, birçok kişi için bol miktarda taze etin bulunduğu tek zamandı.
Kış gündönümünde güneş ışınları Oğlak Dönencesi'ne dik gelir; gündüzler kısalmayı durdurur ve yeniden uzamaya başlar. Antik Avrupa'nın bazı bölgelerinde bu olay, Güneş'in ya da bir Güneş tanrısının ölümü ve yeniden doğuşu olarak sembolize edilirdi.
21 Aralık'ta olanlar:
Kuzey Yarımküre'de:
Güneş ışınları Oğlak Dönencesi'ne dik açıyla gelir.
Yılın en kısa gündüzü ve en uzun gecesi yaşanır.
Gündüzler bu tarihten itibaren uzamaya, geceler kısalmaya başlar.
Kış mevsimi resmi olarak başlar.
Güney Yarımküre'de:
Yılın en uzun gündüzü ve en kısa gecesi yaşanır.
Yaz mevsimi başlar.
Güneş ışınları daha dik açılarla geldiği için sıcaklıklar yüksektir.
Ekvator’da:
Gece ve gündüz süreleri birbirine yakındır ve fazla değişmez.
Bu olay, Dünya'nın eksen eğikliği ve Güneş etrafındaki hareketi nedeniyle meydana gelir. 21 Aralık, doğa olaylarını gözlemlemek ve mevsimlerin döngüsünü anlamak açısından önemli bir gündür.