Nevşehir'in Gülşehir ilçesinde 2013 yılında Yeniyaylacık köyü yakınlarında konut inşaatının hafriyat işlemleri sırasında tesadüfen ortaya çıkarılan fosil lokalitesinde paleontolojik kazı çalışmaları başlatıldı.
Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cesur Pehlevan başkanlığındaki kazılarda ortaya çıkarılan zürafa, gergedan, sırtlan fosili başta olmak üzere çeşitli türlere ait bine yakın kalıntı laboratuvarda inceleniyor.
Kapadokya Doğa Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde sınıflandırılan kalıntılar, uzun yıllar korunabilmesi için çeşitli yöntemlerle güçlendiriliyor.
GÜNÜMÜZE NASIL ULAŞTI?
Kazı Başkanı Prof. Dr. Pehlevan, fosil örneklerinin Kapadokya bölgesinin geç miyosen devir faunasının belirlenmesine katkı sağlamasının yanı sıra geçmişte Anadolu'nun göç yollarındaki önemini açığa çıkaracağını söyledi.
Pehlevan, fosillerin bölgedeki volkanik tüf kayaç yapısı sayesinde korunarak günümüze kadar ulaştığına şahit olduklarını vurguladı.
AFRİKA TARZI SEZONSAL YAĞIŞLAR
Bugüne kadar yaklaşık bin fosilin kayıt altına alındığına dikkat çeken Pehlevan, şunları söyledi:
"Elde ettiğimiz fosiller, yaklaşık 8,6 ile 7,6 milyon yılları arasına karşılık geliyor. Biz bu dönem için pencere açmış oluyoruz. Bu buluntular jeoloji tarihini tamamlamak adına önemli. Daha önce Yunanistan ve İran'daki faunayı biliyorduk ama Anadolu bunun neresinde, göç yollarında hangi canlılar var, bunları bilmek, tanımlamak doğa tarihi adına önemli. Buluntulara göre burası, kurak, yarı kurak bir iklime sahipti. Günümüzdeki Afrika savana koşullarında sezonsal yağışların olduğu bir yerdi. At türleri ve bovidler gibi açık alan canlılarına ait fosiller var. İki tür gergedan var. Ayrıca paleotermometre analizi sayesinde hangi besinlerle beslendiler, hangi su kaynaklarını kullandılar, merkezi Kapadokya olmak üzere sınırları ne kadardı, bunları anlayabilmek için çalışmalarımız devam ediyor."