Pandemiyle birlikte birçok alışkanlığımız değişti. Değişmeye de devam ediyor. Bu değişimden en çok etkilenen ise market alışverişlerimiz oldu. Özellikle pandeminin başında market alışverişleri için uygulamaları ve sipariş sitelerini kullanmaya başladık. Bu alışkanlık öyle bir değişti ki, pandemi şartları hafiflese de market alışverişi yaptığımız platformları kullanmaya devam ediyoruz. Evde ihtiyacımız olan bir ürün olmadığında, dışarı çıkmak yerine, elimiz hemen akıllı telefon uygulamasına veya market alışverişi sitesine gidiyor. İşte bu dönemde pek çok farklı platform karşımıza çıktı. Bunlardan biri de istegelsin. "Taptaze süpermarket" sloganıyla yola çıkan istegelsin'in arka planını merak ettim ve işin mutfağını ziyaret ettim.
istegelsin COO’su Çağlar Göklü ile istegelsin'in dağıtım merkezinde buluştuk. Bu merkeze, aslında "dark store" yani "gölge mağaza" deniliyor. Kısaca özetlemek gerekirse, fiziksel olarak müşteriler içeri girip, alışveriş yapamıyor. Sadece istegelsin çalışanlarına açık. Dışarıdan bakıldığında "Burası bir market" diyebileceğiniz hiçbir şey yok. Önünde sadece teslimatlarda kullanılan araçlar var. Oldukça sakin. Ancak içeri girdiğimde arı gibi çalışan istegelsin ekibi beni karşıladı.
istegelsin'den sipariş verdiğinizde, verilen siparişler, bölgenizdeki dağıtım merkezine yönlendiriliyor ve çalışanların el terminallerine siparişleriniz düşüyor. Çalışanlar QR kodlara sahip olan özel kasaları tekerlekli araçlara yerleştiriyor ve ne sipariş verdiyseniz bu dağıtım merkezindeki raflardan toplama işlemi başlıyor.
Dağıtım merkezi, 6 farklı alandan oluşuyor. Biri kuru ve paketli gıdaların olduğu alan. Bu alan bildiğimiz market gibi. Ürünler raflarda duruyor. Siparişler buradan toplanmaya başlıyor. Temel ihtiyaçlardan temizlik ürünlerine, niş kahvelerden evcil dostlarımız için olan ürünlere kadar tüm paketli ürünler bu alanda yer alıyor. Sonra +8 derecelik odaya geçiyoruz. Bu alanın adı "taze manav". Sadece sebze ve meyve ürünleri muhafaza ediliyor. Domates, soğan, salatalık gibi ürünlerin yanı sıra mango gibi farklı sebze ve meyve gibi ürünler bu alanda tutuluyor. Sonra kasap ve şarküteri ürünleri için hazırlanan odaya geçiyoruz. Odanın adı Taze Kasap. +4 derecelik soğuklukta korunuyor. Burada bir kasap denilince aklınıza hangi ürünler geliyorsa, hepsi bu alanda mevcut. Et, tavuk ve şarküteri ürünlerini bulabiliyorsunuz. Diğer oda ise donuk ürünlerin yer aldığı alan. Burası -20 derecelik ısıda tutuluyor. İçeride montsuz durmak imkansız. Dondurulmuş ürünler içinde yer alıyor. Son alan ise taze fırın alanı. Simit, ekmek gibi ürünler burada sipariş için ısıtılıp, kullanıcılara gönderiliyor. Kısaca farklı ürünler için farklı sıcaklıklara sahip olan alan istegelsin'in dağıtım merkezinde yer alıyor. Bu alanlarda yer alan soğuk alanların IoT (nesnelerin interneti) teknolojileriyle yakından takip edildiğini de paylaşayım. Çağlar Göklü, dağıtım merkezlerini şu şekilde özetliyor: "Ürünleri kendi sevdikleri ve ihtiyaç duydukları sıcaklıkta muhafaza ediyoruz.”
Farklı odalardan toplanan ürünler, teslimata hazır hale getirildikten, yine başka bir özel alana aktarılıyor. Buranın adı sevkiyat alanı. Hazırlanan siparişler teslimat saatini beklemek üzerine +4 sevkiyat odalarında bekletiliyor.
Dağıtım merkezlerinde işler bu noktada bitmiyor. Sırada teslimat var. Randevulu teslimat istegelsin'in öne çıkan özelliklerinden biri. Yani "Trafikte kaldım", "Siparişim erken geldi", "Evde yokum" diyenler ve özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşayanlar için kullanışlı bir özellik. Sipariş esnasında seçeceğiniz saat ve tarihe göre siparişleriniz zamanında size teslim ediliyor. Siparişlerin zamanında teslim edilebilmesi için işin arka planında "dağıtım haritalaması" kullanılıyor. Evinizin dağıtım merkezine olan uzaklığı, trafik durumu ve siparişlerin hazırlanması gibi pek çok farklı dinamik algoritmalar tarafından hesaplanıyor ve dağıtım araçları organize ediliyor. Teslimat görevinde çalışan araçlarda yer alan terminaller sayesinde araçlar teslimat adresine yönlendiriliyor ve tercih ettiğiniz saat ve dakikada siparişleriniz teslim ediliyor. Bu arada araçlar da soğuk zincire uygun tasarlanmış durumda. Yani soğuk alanlardan çıkan ürünler, yine kendi ısılarında muhafaza edilerek, kullanıcılara teslim ediliyor.
Peki gelecekte istegelsin'in hedefleri neler olacak?
Çağlar Göklü, planlarını şu şekilde anlattı: "Bu yıl ilk hedefimiz büyümek ve marka bilinirliğimizi arttırmak. Bu hedeflerimizi gerçekleştirirken teknoloji yatırımlarına devam edeceğiz. Şu anda mevcut verdiğimiz şehirlerdeki hizmet ağımızı genişleteceğiz. Hizmet vermediğimiz illere de yayılmaya devam edeceğiz. Bunu yaparken de yeni teslimat modellerini geliştiriyor."
Kısaca alışkanlıklarımız teknolojiyle birlikte çok hızlı bir şekilde değişiyor. istegelsin de bunu farklı bir iş modeliyle yapan bir seçeceği kullanıcılara sunuyor. Gelecekte market alışverişleri alışkanlıklarının nasıl değişeceğini merakla bekliyoruz.