Dünya genelinde ücretsiz erişim sağlanabilen hikaye paylaşma platformlarındaki bazı yazıların, denetlenmemesi nedeniyle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkiler bırakabileceği belirtildi.
Uzmanlar, herhangi bir yaş sınırlaması olmadan elektronik posta adresi ya da sosyal medya hesapları üzerinden üye olunan uygulamaların zararlı etkileri konusunda ebeveynleri uyardı.
Çocuk ve Bilgi Güvenliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Betül Ulukol, sanal alemde içerik üretmenin çocuk ve gençler için önemli olduğunu, sosyal medya ve internetin sadece eğlence amacıyla kullanmaması gerektiğini söyledi.
Ulukol, gençlerin tüketici olmak yerine üretim yapmasının gerekliliğine dikkati çekerek, bu yolla internet bağımlılığının da azaltılabileceğini belirtti.
Milyonlarca insanın kullandığı "Wattpad" benzeri hikaye paylaşım uygulamalardaki yazı ve hikayelerin birçoğunun çocuk ve gençler tarafından okunmasından bir sakınca olmadığını aktaran Ulukol, "Wattpad'teki sıkıntı, buraya girilen içeriği denetleyecek herhangi bir mekanizmanın olmamasıdır. Bu mekanizmayı getirmeye kalktığınızda siz bu sefer sansürcü oluyorsunuz. Bunu ister Türkiye'de ister Suudi Arabistan'da, ister Çin, Amerika ya da başka ülkede yapın, bunun adına sansür deniyor. İşin aslına bakarsanız da sansürü kimse istemiyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Ulukol, çocukları ve gençleri platformdaki zararlı içeriklerden korumak için bazı önlemler alınması gerektiğini, sistemin içinde denetim mekanizması olmasının sansür olarak ifade edilemeyeceğini kaydetti.
İçerik denetiminin yaş gruplarına göre yapılmasının önemine değinen Ulukol, şöyle devam etti:
"Sansür olmasın diyoruz ama 10 yaşındaki bir çocuğun erişkinlerin okuyabileceği yazılarla karşı karşıya kalmasını da istemiyoruz. Erişkin ve kendisiyle ilgili karar verici pozisyonda olan, aklı başındaki bir insanın istediğini okuma ya da okumak istememe hakkı vardır ama yaş grubu küçük olunca, 18 yaş altı, 15 yaş altı gibi, bunların sınırlarını koymak lazım. Bu uygulamalarda, yazıların hangi yaş grubuna hitap ettiğini ve okunabileceğini değerlendiren bir sistem olması gerekir. Wattpad yöneticilerinin bunu kendisinin yapması gerekir. Bu sansür değil, belirli değerlendirme kriterlerine göre, 'Bu içerikte çok fazla cinsellik var, çocuklar için sakıncalı' diyebilir. Televizyon programlarının başına, hangi yaş grubuna hitap ettiğini belirten semboller konulabilir."
Ulukol, kişisel blog ile Wattpad'deki yazıların sahibinin aynı sorumlulukta olmadığını, bu nedenle platform yöneticilerinin önlem almasını gerektiğini vurguladı.
Bazı grupların, çocuk ile gençleri yasa dışı ve toplumda kabul görmeyen yaşam tarzlarına alıştırmak amacıyla bu uygulamada yazılar yazabileceğine dikkati çeken Ulukol, "18 yaşının altındaki çocuklarca yazıldığı iddia edilen bir hikayeyi, kötü niyetli senaristler de yazmış olabilir. Bu internet koşullarında bilinmeyebilir" dedi.
Ulukol, kötü niyetli kişilerin bazı hikayeleri çocuk diliyle yazabileceğini, yazarın beyanına çok da güvenilemeyeceğini belirtti.
Uygulamada yazıların altına değerlendirme butonunun konulması gerektiğini ifade eden Ulukol, böylelikle yazıların niteliğinin veya hedef kitlesinin sınıflandırılabileceğini söyledi.
Ulukol, çocuk ve gençlerin vakit geçirdiği siteleri, ebeveynlerin muhakkak takip etmesi gerektiğini dile getirerek, aileleri bu konuda hassas olmaya çağırdı.
Türkiye'de zararlı içeriklerin belirlenmesi ve zararlı etkilerini en aza indirilmesi için siber orduların kurulması gerektiğine dikkati çeken Ulukol, "Daha da önemlisi, siz çocuğunuzun herhangi bir dergiyi, kitabı almasına izin vermiyorsanız, sanal alemde de çocukların girdiği sitelere ve uygulamalara dikkat edeceksiniz." şeklinde konuştu.
"İÇERİKLER YAŞ GRUBUNA GÖRE BELİRLENMELİ"
Yeşilay Danışmanlık Merkezi Müdürü Klinik Psikolog Melike Şimşek ise çocukların internette ve televizyonda maruz kalacağı içeriklerin, bulunduğu yaş grubuna göre belirlenmesinin ruh sağlığı açısından oldukça önemli olduğunu belirtti.
Şimşek, Yeşilay'ın tüm okullarda Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) programı ile çocukları her türlü bağımlılıktan koruyacak bir program geliştirdiğini ifade ederek, "Özellikle Wattpad gibi her türlü içerikle karşılaşmanın mümkün olduğu mecraların alkol-madde bağımlılığının yanı sıra kumar ve teknoloji bağımlılığı gibi davranışsal bağımlılıklara zemin hazırlama riski vardır." değerlendirmesini yaptı.
Yeşilay'ın söz konusu programı ile çocukların bulunduğu yaş grubuna göre bilgilendirildiğini dile getiren Şimşek, "Böylelikle uzmanlara ve ailelere bağımlılıklar hakkında farkındalık kazandırılıyor. Ayrıca, Yeşilay Danışmanlık Merkezi Danışma Hattı olan '4447975'i arayan ve yakınının teknoloji bağımlılığından muzdarip olan aileler için Yeşilay Danışmanlık Merkezleri'nde psiko-eğitim grup çalışmaları yapılıyor" diye konuştu.
Çalışmalarda ailelerin teknoloji kullanımı konusunda bilgilendirilme ve bilinçlendirilmelerinin yanı sıra diğer ailelerle bir araya gelerek problemleriyle ilgili paylaşımda bulunmalarının hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu merkezlerde teknoloji bağımlılığı konusunda birebir destek almak isteyen kişilerin uygun yerlere yönlendirildiğini kaydetti.
Şimşek, bağımlılıkların birer aile hastalığı olduğunu, ailelerin doğru bilgilendirilmesinin kişi yardım almak istememesi halinde bile sorunun çözülmesinde etkili olacağını sözlerine ekledi.
Pedagoji Derneği Başkanı Uzman Pedagog Mehmet Teber de "Wattpad" benzeri uygulamaların, artıları ve eksileri ile değerlendirilmesinin uygun olacağını söyledi.
Uygulamanın gençleri okumaya yönlendirmesi açısından önemli olduğunu ancak burada cinsellik temalı travmatik hikayelerin de yer aldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Burada cinsellik ve detayları yaşından önce gençlerin dünyasına abartılı bir şekilde kodlanmış oluyor. Üstelik kadınların toplumdaki konumu hakkında da yanlış algı oluşuyor. Tacize, tecavüze uğrayan kadın sanki toplumun normuymuş gibi algılanıyor. Sert kaba erkekler ise erkeklerin genel karakteri gibi algılanıyor. Kendilerine rol model arayan gençler için burada kendilerine sunulan erkek ve kadın rolleri hiç sağlıklı görünmüyor. Bu noktada ebeveynlerin çok iyi internet okur yazarı olması ve çocukların internetin derin dünyasında nerelerde gezdiğini uzaktan gözlemlemesi gerekiyor. Diğer adım ise gençleri sosyal medyanın doğru kullanımı konusunda bilgilendirmek. Yoksa iyi niyetle atılan adımlar çıkmaz yollara çıkabiliyor.”
Uzmanlar, herhangi bir yaş sınırlaması olmadan elektronik posta adresi ya da sosyal medya hesapları üzerinden üye olunan uygulamaların zararlı etkileri konusunda ebeveynleri uyardı.
Çocuk ve Bilgi Güvenliği Derneği Başkanı Prof. Dr. Betül Ulukol, sanal alemde içerik üretmenin çocuk ve gençler için önemli olduğunu, sosyal medya ve internetin sadece eğlence amacıyla kullanmaması gerektiğini söyledi.
Ulukol, gençlerin tüketici olmak yerine üretim yapmasının gerekliliğine dikkati çekerek, bu yolla internet bağımlılığının da azaltılabileceğini belirtti.
Milyonlarca insanın kullandığı "Wattpad" benzeri hikaye paylaşım uygulamalardaki yazı ve hikayelerin birçoğunun çocuk ve gençler tarafından okunmasından bir sakınca olmadığını aktaran Ulukol, "Wattpad'teki sıkıntı, buraya girilen içeriği denetleyecek herhangi bir mekanizmanın olmamasıdır. Bu mekanizmayı getirmeye kalktığınızda siz bu sefer sansürcü oluyorsunuz. Bunu ister Türkiye'de ister Suudi Arabistan'da, ister Çin, Amerika ya da başka ülkede yapın, bunun adına sansür deniyor. İşin aslına bakarsanız da sansürü kimse istemiyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Ulukol, çocukları ve gençleri platformdaki zararlı içeriklerden korumak için bazı önlemler alınması gerektiğini, sistemin içinde denetim mekanizması olmasının sansür olarak ifade edilemeyeceğini kaydetti.
İçerik denetiminin yaş gruplarına göre yapılmasının önemine değinen Ulukol, şöyle devam etti:
"Sansür olmasın diyoruz ama 10 yaşındaki bir çocuğun erişkinlerin okuyabileceği yazılarla karşı karşıya kalmasını da istemiyoruz. Erişkin ve kendisiyle ilgili karar verici pozisyonda olan, aklı başındaki bir insanın istediğini okuma ya da okumak istememe hakkı vardır ama yaş grubu küçük olunca, 18 yaş altı, 15 yaş altı gibi, bunların sınırlarını koymak lazım. Bu uygulamalarda, yazıların hangi yaş grubuna hitap ettiğini ve okunabileceğini değerlendiren bir sistem olması gerekir. Wattpad yöneticilerinin bunu kendisinin yapması gerekir. Bu sansür değil, belirli değerlendirme kriterlerine göre, 'Bu içerikte çok fazla cinsellik var, çocuklar için sakıncalı' diyebilir. Televizyon programlarının başına, hangi yaş grubuna hitap ettiğini belirten semboller konulabilir."
Ulukol, kişisel blog ile Wattpad'deki yazıların sahibinin aynı sorumlulukta olmadığını, bu nedenle platform yöneticilerinin önlem almasını gerektiğini vurguladı.
Bazı grupların, çocuk ile gençleri yasa dışı ve toplumda kabul görmeyen yaşam tarzlarına alıştırmak amacıyla bu uygulamada yazılar yazabileceğine dikkati çeken Ulukol, "18 yaşının altındaki çocuklarca yazıldığı iddia edilen bir hikayeyi, kötü niyetli senaristler de yazmış olabilir. Bu internet koşullarında bilinmeyebilir" dedi.
Ulukol, kötü niyetli kişilerin bazı hikayeleri çocuk diliyle yazabileceğini, yazarın beyanına çok da güvenilemeyeceğini belirtti.
Uygulamada yazıların altına değerlendirme butonunun konulması gerektiğini ifade eden Ulukol, böylelikle yazıların niteliğinin veya hedef kitlesinin sınıflandırılabileceğini söyledi.
Ulukol, çocuk ve gençlerin vakit geçirdiği siteleri, ebeveynlerin muhakkak takip etmesi gerektiğini dile getirerek, aileleri bu konuda hassas olmaya çağırdı.
Türkiye'de zararlı içeriklerin belirlenmesi ve zararlı etkilerini en aza indirilmesi için siber orduların kurulması gerektiğine dikkati çeken Ulukol, "Daha da önemlisi, siz çocuğunuzun herhangi bir dergiyi, kitabı almasına izin vermiyorsanız, sanal alemde de çocukların girdiği sitelere ve uygulamalara dikkat edeceksiniz." şeklinde konuştu.
"İÇERİKLER YAŞ GRUBUNA GÖRE BELİRLENMELİ"
Yeşilay Danışmanlık Merkezi Müdürü Klinik Psikolog Melike Şimşek ise çocukların internette ve televizyonda maruz kalacağı içeriklerin, bulunduğu yaş grubuna göre belirlenmesinin ruh sağlığı açısından oldukça önemli olduğunu belirtti.
Şimşek, Yeşilay'ın tüm okullarda Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) programı ile çocukları her türlü bağımlılıktan koruyacak bir program geliştirdiğini ifade ederek, "Özellikle Wattpad gibi her türlü içerikle karşılaşmanın mümkün olduğu mecraların alkol-madde bağımlılığının yanı sıra kumar ve teknoloji bağımlılığı gibi davranışsal bağımlılıklara zemin hazırlama riski vardır." değerlendirmesini yaptı.
Yeşilay'ın söz konusu programı ile çocukların bulunduğu yaş grubuna göre bilgilendirildiğini dile getiren Şimşek, "Böylelikle uzmanlara ve ailelere bağımlılıklar hakkında farkındalık kazandırılıyor. Ayrıca, Yeşilay Danışmanlık Merkezi Danışma Hattı olan '4447975'i arayan ve yakınının teknoloji bağımlılığından muzdarip olan aileler için Yeşilay Danışmanlık Merkezleri'nde psiko-eğitim grup çalışmaları yapılıyor" diye konuştu.
Çalışmalarda ailelerin teknoloji kullanımı konusunda bilgilendirilme ve bilinçlendirilmelerinin yanı sıra diğer ailelerle bir araya gelerek problemleriyle ilgili paylaşımda bulunmalarının hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu merkezlerde teknoloji bağımlılığı konusunda birebir destek almak isteyen kişilerin uygun yerlere yönlendirildiğini kaydetti.
Şimşek, bağımlılıkların birer aile hastalığı olduğunu, ailelerin doğru bilgilendirilmesinin kişi yardım almak istememesi halinde bile sorunun çözülmesinde etkili olacağını sözlerine ekledi.
Pedagoji Derneği Başkanı Uzman Pedagog Mehmet Teber de "Wattpad" benzeri uygulamaların, artıları ve eksileri ile değerlendirilmesinin uygun olacağını söyledi.
Uygulamanın gençleri okumaya yönlendirmesi açısından önemli olduğunu ancak burada cinsellik temalı travmatik hikayelerin de yer aldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Burada cinsellik ve detayları yaşından önce gençlerin dünyasına abartılı bir şekilde kodlanmış oluyor. Üstelik kadınların toplumdaki konumu hakkında da yanlış algı oluşuyor. Tacize, tecavüze uğrayan kadın sanki toplumun normuymuş gibi algılanıyor. Sert kaba erkekler ise erkeklerin genel karakteri gibi algılanıyor. Kendilerine rol model arayan gençler için burada kendilerine sunulan erkek ve kadın rolleri hiç sağlıklı görünmüyor. Bu noktada ebeveynlerin çok iyi internet okur yazarı olması ve çocukların internetin derin dünyasında nerelerde gezdiğini uzaktan gözlemlemesi gerekiyor. Diğer adım ise gençleri sosyal medyanın doğru kullanımı konusunda bilgilendirmek. Yoksa iyi niyetle atılan adımlar çıkmaz yollara çıkabiliyor.”