İSTANBUL - Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Türkiye Futbol Federasyonu'nun eski başkanı Hasan Doğan, ölümünün 1. yıldönümünde TFF'nin Levent binasının bahçesinde düzenlenen bir törenle anıldı.
Merhum Doğan'ın ailesi, UEFA Asbaşkanı ve TFF Onursal Başkanı Şenez Erzik, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, Başkanvekilleri Lütfi Arıboğan ve Servet Yardımcı, TFF Yönetim Kurulu Üyeleri, TFF Genel Sekreteri Ahmet Güvener, Eski Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Milli Takımlar Teknik Sorumlusu Fatih Terim, Kulüpler Birliği Vakfı başkanvekili ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, Sivassspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz, Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun ile çok sayıda kulüp temsilcisi, spor adamı, TFF kurul üyeleri ve mensuplarının hazır bulunduğu tören, saat 17.00'de yapılan saygı duruşu ile başladı. Daha sonra merhum Doğan'ın yaşamından kesitlerin sunulduğu bir sinevizyon gösterisi yapıldı.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener törende yaptığı konuşmada, merhum Hasan Doğan'ın Türk futbolu için vazgeçilmez değerlerden biri olduğunu vurguladı ve şunları söyledi:
"İçinde yaşadığımız dünyanın tek ve acı bir gerçeği var. Hepimiz günün birinde bu dünyayı terk edeceğiz. Ama zaten yaşamımızın amacı sonsuza dek yaşamak değil. Yüzlerce düşünür, şair ve ozanın binlerce kez belirttiği gibi, sonsuza kadar yaşayacak eserler ile her zaman saygıyla ve sevgiyle anılacak bir isim bırakmaktır önemli olan. Burada, hayatta önemli olanın ne olduğunu çok iyi kavramış ve hayatı boyunca bu gerçeğe göre yaşamış ve başarmış bir insanı anmak için toplandık. Sadece Hasan Doğan'ı anmak için değil onun dostluğunu, bilgisini, sevgisini, saygısını, güler yüzünü bir kez daha hatırlamak, hafızalarımızda bir kez daha yaşamak için buradayız. Onu tanımanın, onunla birlikte çalışmanın mutluluğunu yaşamış şanslı insanlardan biriyim. Hayatını bin bir renkle dolduran bir insandı ama futbol bu yüzlerce renk arasında biraz daha ağır basıyordu. Hiçbirimiz için sadece bir oyun olmayan bu spor dalı, onun için de hayatının en önemli parçalarından biriydi. Herkes futbola olan sevgisini farklı yollarla gösterir. Onun bu sevgiyi gösterme yolu, hizmetti."
Mahmut Özgener, "Kısa sürelerde büyük değişimlere imza atmak, birçok şeyi art arda başarmak zordu. Hasan Doğan bunu başardı. Futbolumuz için birçok önemli adımı arka arkaya attı. Onun ismiyle başlayan cümleler hep benzer kelimelerle sona erdi: Yaptı, Başardı, Kurdu. Onun dahil olduğu cümlelerde hep dostluk, kardeşlik, birlik mesajları yer aldı. Ölüm birçok şeyin yarım kalmasına yol açar. Ama ölüm, onun futbola olan sevgisi ve hizmetlerini asla yarım bırakamadı. Çünkü sevgisinin yoğunluğu, futbolumuza olan hizmetlerinin değeri, ilerlemeye verdiği büyük önem sadece çalışma arkadaşları değil, herkes tarafından çok net bir şekilde anlaşılmıştı. Şimdi futbol dünyasını gözlemlediğimde çok daha fazla insanın onun değerlerine sahip çıktığını, kavgaya ve gürültüye değil ilerlemeye ve gelişmeye hizmet ettiğini, belki de hiç farkında olmadan onu örnek aldığını görüyorum. O, hepimiz için örnek bir insan, hepimizin sahip olduğu bir değerdi. Çok az insandan bir 'değer' olarak bahsedilir. Bunun tek bir nedeni var. İnsanlar asla kendi başlarına bir değer olmazlar. Başka insanlara, topluma, dünyaya kattıklarıyla değer kazanırlar. O; tüm hayatını çevresindeki insanlara değer vererek ve katarak geçirdi. Onun ölümüyle Türk futbolu çok önemli bir değerini kaybetti ama onun geride bıraktıkları sayesinde futbolumuz değerinden hiçbir şey kaybetmedi." dedi
Özgener sözlerini şöyle noktaladı:
"Şairin dediği gibi, 'Her ölüm biraz, erken ölümdür.' Ama Hasan Başkan, futbola olan sevgisiyle ölümü aştı. Sonsuza kadar yaşayacak eserler ve her zaman sevgi ve saygıyla anılacak bir isim geriye bıraktı. Hasan Doğan gibi insanları anmak, anlatabilmek, yaptıklarını tam anlamıyla anlayabilmek zordur. Olabildiğince duygularımı aktarmaya çalıştım. Ne söylersek söyleyelim, ne yaparsak yapalım mutlaka biraz eksik kalacağını biliyorum. Ben burada toplanan tüm insanlara teşekkür ediyorum. Onun yanında yer alan, hayallerini gerçekleştirirken yanında olan ona destek veren herkese bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Ve herkese onun yaşadığı gibi bir hayat diliyorum."
Merhum Doğan'ın ailesi, UEFA Asbaşkanı ve TFF Onursal Başkanı Şenez Erzik, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, Başkanvekilleri Lütfi Arıboğan ve Servet Yardımcı, TFF Yönetim Kurulu Üyeleri, TFF Genel Sekreteri Ahmet Güvener, Eski Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Milli Takımlar Teknik Sorumlusu Fatih Terim, Kulüpler Birliği Vakfı başkanvekili ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, Sivassspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz, Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun ile çok sayıda kulüp temsilcisi, spor adamı, TFF kurul üyeleri ve mensuplarının hazır bulunduğu tören, saat 17.00'de yapılan saygı duruşu ile başladı. Daha sonra merhum Doğan'ın yaşamından kesitlerin sunulduğu bir sinevizyon gösterisi yapıldı.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener törende yaptığı konuşmada, merhum Hasan Doğan'ın Türk futbolu için vazgeçilmez değerlerden biri olduğunu vurguladı ve şunları söyledi:
"İçinde yaşadığımız dünyanın tek ve acı bir gerçeği var. Hepimiz günün birinde bu dünyayı terk edeceğiz. Ama zaten yaşamımızın amacı sonsuza dek yaşamak değil. Yüzlerce düşünür, şair ve ozanın binlerce kez belirttiği gibi, sonsuza kadar yaşayacak eserler ile her zaman saygıyla ve sevgiyle anılacak bir isim bırakmaktır önemli olan. Burada, hayatta önemli olanın ne olduğunu çok iyi kavramış ve hayatı boyunca bu gerçeğe göre yaşamış ve başarmış bir insanı anmak için toplandık. Sadece Hasan Doğan'ı anmak için değil onun dostluğunu, bilgisini, sevgisini, saygısını, güler yüzünü bir kez daha hatırlamak, hafızalarımızda bir kez daha yaşamak için buradayız. Onu tanımanın, onunla birlikte çalışmanın mutluluğunu yaşamış şanslı insanlardan biriyim. Hayatını bin bir renkle dolduran bir insandı ama futbol bu yüzlerce renk arasında biraz daha ağır basıyordu. Hiçbirimiz için sadece bir oyun olmayan bu spor dalı, onun için de hayatının en önemli parçalarından biriydi. Herkes futbola olan sevgisini farklı yollarla gösterir. Onun bu sevgiyi gösterme yolu, hizmetti."
Mahmut Özgener, "Kısa sürelerde büyük değişimlere imza atmak, birçok şeyi art arda başarmak zordu. Hasan Doğan bunu başardı. Futbolumuz için birçok önemli adımı arka arkaya attı. Onun ismiyle başlayan cümleler hep benzer kelimelerle sona erdi: Yaptı, Başardı, Kurdu. Onun dahil olduğu cümlelerde hep dostluk, kardeşlik, birlik mesajları yer aldı. Ölüm birçok şeyin yarım kalmasına yol açar. Ama ölüm, onun futbola olan sevgisi ve hizmetlerini asla yarım bırakamadı. Çünkü sevgisinin yoğunluğu, futbolumuza olan hizmetlerinin değeri, ilerlemeye verdiği büyük önem sadece çalışma arkadaşları değil, herkes tarafından çok net bir şekilde anlaşılmıştı. Şimdi futbol dünyasını gözlemlediğimde çok daha fazla insanın onun değerlerine sahip çıktığını, kavgaya ve gürültüye değil ilerlemeye ve gelişmeye hizmet ettiğini, belki de hiç farkında olmadan onu örnek aldığını görüyorum. O, hepimiz için örnek bir insan, hepimizin sahip olduğu bir değerdi. Çok az insandan bir 'değer' olarak bahsedilir. Bunun tek bir nedeni var. İnsanlar asla kendi başlarına bir değer olmazlar. Başka insanlara, topluma, dünyaya kattıklarıyla değer kazanırlar. O; tüm hayatını çevresindeki insanlara değer vererek ve katarak geçirdi. Onun ölümüyle Türk futbolu çok önemli bir değerini kaybetti ama onun geride bıraktıkları sayesinde futbolumuz değerinden hiçbir şey kaybetmedi." dedi
Özgener sözlerini şöyle noktaladı:
"Şairin dediği gibi, 'Her ölüm biraz, erken ölümdür.' Ama Hasan Başkan, futbola olan sevgisiyle ölümü aştı. Sonsuza kadar yaşayacak eserler ve her zaman sevgi ve saygıyla anılacak bir isim geriye bıraktı. Hasan Doğan gibi insanları anmak, anlatabilmek, yaptıklarını tam anlamıyla anlayabilmek zordur. Olabildiğince duygularımı aktarmaya çalıştım. Ne söylersek söyleyelim, ne yaparsak yapalım mutlaka biraz eksik kalacağını biliyorum. Ben burada toplanan tüm insanlara teşekkür ediyorum. Onun yanında yer alan, hayallerini gerçekleştirirken yanında olan ona destek veren herkese bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Ve herkese onun yaşadığı gibi bir hayat diliyorum."