Cushing hastalığı, böbreküstü bezleri tarafından salgılanan kortizol hormonunun normalden fazla seviyede ve kontrolsüz olmasıyla gelişiyor. Adını, 1932 yılında hastalığa ilk kez tanı koyan Harvey Williams Cushing’den alan hastalık, hipertansiyon, kısırlık, kemik erimesi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Tanının zamanında konmaması komplikasyonları ağırlaştırarak ölüm riskini de beraberinde getiriyor.
Vücuttaki genel hiper kortizolizm durumu ise Cushing sendromu olarak adlandırılıyor ve Cushing sendromuna yol açan sebeplerin başında %70 oranında Cushing hastalığı geliyor. Hastalığın tanısını koyan Dr. Cushing’in doğumgünü olan 8 Nisan tarihi, tüm dünyada her yıl, “Dünya Cushing Hastalığı Farkındalık Günü” olarak kabul ediliyor.
YÜZÜNÜZ GİDEREK YUVARLAKLAŞIYORSA DİKKAT!
Kortizolün, metabolizmayı düzenleyen ve vücudun strese yanıt vermesine yardımcı olan hayati önemde bir hormon olduğunu belirten Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Prof. Dr. Sait Gönen hastalığın belirtilerinde yüz yuvarlaklaşmasının öne çıktığını söylüyor: “Kiloda aşırı ve kontrolsüz artış, ‘aydede yüzü’ olarak tanımladığımız yuvarlak şekilli bir yüzün oluşması, kadınlarda adet düzensizlikleri ve tüylenmede artış, deride ezik gibi kanama alanlarının (ekimoz) oluşması, bitkinlik, karın ve sırtta çizgiler, kas gücünde azalma, kolların ve bacakların zayıflaması gibi etkenler, tanı doğrulaması için göz önünde bulunduruluyor.”
Vücuttaki genel hiper kortizolizm durumu ise Cushing sendromu olarak adlandırılıyor ve Cushing sendromuna yol açan sebeplerin başında %70 oranında Cushing hastalığı geliyor. Hastalığın tanısını koyan Dr. Cushing’in doğumgünü olan 8 Nisan tarihi, tüm dünyada her yıl, “Dünya Cushing Hastalığı Farkındalık Günü” olarak kabul ediliyor.
YÜZÜNÜZ GİDEREK YUVARLAKLAŞIYORSA DİKKAT!
Kortizolün, metabolizmayı düzenleyen ve vücudun strese yanıt vermesine yardımcı olan hayati önemde bir hormon olduğunu belirten Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Prof. Dr. Sait Gönen hastalığın belirtilerinde yüz yuvarlaklaşmasının öne çıktığını söylüyor: “Kiloda aşırı ve kontrolsüz artış, ‘aydede yüzü’ olarak tanımladığımız yuvarlak şekilli bir yüzün oluşması, kadınlarda adet düzensizlikleri ve tüylenmede artış, deride ezik gibi kanama alanlarının (ekimoz) oluşması, bitkinlik, karın ve sırtta çizgiler, kas gücünde azalma, kolların ve bacakların zayıflaması gibi etkenler, tanı doğrulaması için göz önünde bulunduruluyor.”
Yuvarlak yüz, şişmanlık ve vücut çatlakları Cushing belirtisi.
Hastalığın ilerlemesi ile birlikte vücutta önemli değişiklikler yaşanabileceğinin altını çizen Prof. Gönen, “Damar sertliği (ateroskleroz), boynun altında yağ kitlesi oluşması (buffalo hörgücü), kan şekerinde yükselme ve diyabet eğilimi gibi etkilerin yanında kemik erimesi, baş ağrısı, karın ağrısı gibi belirtilerle karşılaşıldığında mutlaka uzmana başvurulmalı” uyarısında bulunuyor.
TEDAVİDE YENİ YAKLAŞIM: TÜKÜRÜK KORTİZOL SEVİYESİ
Hastalığın genellikle orta yaş grubunda görüldüğüne dikkat çeken Gönen, hipofizde adenom (kanserli olmayan hipofiz tümörü) bulunmasının Cushing hastalığının tanısında yönlendirici olduğunu belirtiyor.
Gönen, “Tükürük kortizol seviyesi Cushing tanısında etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor. Hipofizde adenomun tespit edilmesi durumunda ameliyatla alınması gerekiyor” diyor.
“Cushing, tedavisi mümkün olan bir hastalıktır” diyen Prof. Dr. Gönen, “Böbreküstü bezinden aşırı kortizol salınımı olduğu durumlarda bu salınıma yönelik tedavi uygulanmalıdır. Tedavi sonuç vermediğinde sürrenal tümörler çıkarılabilir ya da tümörleri devre dışı bırakan ilaçlar kullanılabilir” diye konuşuyor.
TEDAVİDE YENİ YAKLAŞIM: TÜKÜRÜK KORTİZOL SEVİYESİ
Hastalığın genellikle orta yaş grubunda görüldüğüne dikkat çeken Gönen, hipofizde adenom (kanserli olmayan hipofiz tümörü) bulunmasının Cushing hastalığının tanısında yönlendirici olduğunu belirtiyor.
Gönen, “Tükürük kortizol seviyesi Cushing tanısında etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor. Hipofizde adenomun tespit edilmesi durumunda ameliyatla alınması gerekiyor” diyor.
“Cushing, tedavisi mümkün olan bir hastalıktır” diyen Prof. Dr. Gönen, “Böbreküstü bezinden aşırı kortizol salınımı olduğu durumlarda bu salınıma yönelik tedavi uygulanmalıdır. Tedavi sonuç vermediğinde sürrenal tümörler çıkarılabilir ya da tümörleri devre dışı bırakan ilaçlar kullanılabilir” diye konuşuyor.