İlişkili Haberler
Japon bilimcilerin kök hücre alanında yaptığı araştırmalar, yapay deri dokusunun önünü açtı. Bu gelişmeler sayesinde saç kökü, rengi, yağ ve ter bezleri gibi her türlü önemli işlevleriyle yapay deri dokusu nakli için geri sayım başladı.
Köln Üniversitesi'nin Nörofizyoloji Enstitüsü Başkanı Prof. Jürgen Hescheler, yapay deri nakliyle ilgili son gelişmeleri değerlendirdi, kafalara takılan sorulara yanıt verdi. İnsan deri dokusuyla ilgili çalışmaların önümüzdeki 3 – 5 yıl içinde tamamlanacağını söyleyen Prof. Hescheler'in yapay deri dokusu ile ilgili sorulara cevapları şöyle:
Japon bilim insanları farelerin kök hücrelerinden saç kökü hücresinin yanı sıra yağ ve ter bezleri gibi önemli işlevleri de içeren deri dokusu ürettiklerini açıkladılar. Yapay doku, fareler üzerinde başarılı oldu, ekildiği yerin çevresinde sinir ve kas dokusuyla bütünleşti. Kök hücreler yardımıyla uzun süredir yapay deri dokusu üretme çalışmaları yapılıyor. Ryoji Takagi liderliğindeki Japon uzmanların geliştirdiği yeniliği tanımlar mısınız?
Deri dokusu hücresinin farklılaşması üzerine şimdiye kadar muhtelif çalışmalar yapıldı. Bu projedeki yeniliklerden biri, indüklenmiş pluripotent kök hücrelerin kullanılmış olması. Diğer yandan basit bir deri dokusu değil saç köküyle, yağ ve ter bezleri gibi önemli işlevleri olan bir doku üretildi.
Bu tür bir işlevsel deri dokusunun üretimi kök hücre araştırmalarında önemli bir ilerleme olarak görülebilir mi?
Gelişme için sansasyonel diyemem. Prensip olarak beklenen bir şeydi. Kök hücre araştırmalarında uzun süredir deri, kalp ve sinir hücreleri üzerinde araştırmalar yapılıyor. Ancak teknolojik imkânların ilerlemesi sayesinde farklılaşmada basit hücrelerin ötesine geçildi; artık daha bütünlüklü, daha karmaşık ve 3 boyutlu yapılar geliştiriliyor. Japon uzmanların başarısı, nihai olmasa da bu yolda önemli bir adım. Henüz insan hücreleri alanındaki deneyler eksik. Ama genel olarak bakıldığında, bu alandaki araştırmalarda bizi ileriye taşıyacak önemli bilgiler elde edildi.
Köln Üniversitesi'nin Nörofizyoloji Enstitüsü Başkanı Prof. Jürgen Hescheler, yapay deri nakliyle ilgili son gelişmeleri değerlendirdi, kafalara takılan sorulara yanıt verdi. İnsan deri dokusuyla ilgili çalışmaların önümüzdeki 3 – 5 yıl içinde tamamlanacağını söyleyen Prof. Hescheler'in yapay deri dokusu ile ilgili sorulara cevapları şöyle:
Japon bilim insanları farelerin kök hücrelerinden saç kökü hücresinin yanı sıra yağ ve ter bezleri gibi önemli işlevleri de içeren deri dokusu ürettiklerini açıkladılar. Yapay doku, fareler üzerinde başarılı oldu, ekildiği yerin çevresinde sinir ve kas dokusuyla bütünleşti. Kök hücreler yardımıyla uzun süredir yapay deri dokusu üretme çalışmaları yapılıyor. Ryoji Takagi liderliğindeki Japon uzmanların geliştirdiği yeniliği tanımlar mısınız?
Deri dokusu hücresinin farklılaşması üzerine şimdiye kadar muhtelif çalışmalar yapıldı. Bu projedeki yeniliklerden biri, indüklenmiş pluripotent kök hücrelerin kullanılmış olması. Diğer yandan basit bir deri dokusu değil saç köküyle, yağ ve ter bezleri gibi önemli işlevleri olan bir doku üretildi.
Bu tür bir işlevsel deri dokusunun üretimi kök hücre araştırmalarında önemli bir ilerleme olarak görülebilir mi?
Gelişme için sansasyonel diyemem. Prensip olarak beklenen bir şeydi. Kök hücre araştırmalarında uzun süredir deri, kalp ve sinir hücreleri üzerinde araştırmalar yapılıyor. Ancak teknolojik imkânların ilerlemesi sayesinde farklılaşmada basit hücrelerin ötesine geçildi; artık daha bütünlüklü, daha karmaşık ve 3 boyutlu yapılar geliştiriliyor. Japon uzmanların başarısı, nihai olmasa da bu yolda önemli bir adım. Henüz insan hücreleri alanındaki deneyler eksik. Ama genel olarak bakıldığında, bu alandaki araştırmalarda bizi ileriye taşıyacak önemli bilgiler elde edildi.
Japon uzmanlar insana deri naklini bir sonraki adım olarak görüyor. Sizce bu gerçekçi bir adım mı?
Evet, son derece gerçekçi. Farelerde kök hücre farklılaşmasının başarılı olduğu vakalar insanlarda da sorunsuz şekilde uygulanabildi.
Bir başka deyişle belli bir süre sonra insanlara da kök hücrelerden üretilmiş yapay deri dokusu nakledilebilecek?
Günümüzde de insanlara yapay deri dokusu nakli yapılabiliyor. Örneğin yanık vakalarında. Ama bu deri dokusu parşömeni andırıyor ve normal deriye benzemiyor. Ancak yakın gelecekte saç köküyle, yağ ve ter bezleri gibi örneğin beden ısısının dengelenmesi açısından önem taşıyan işlevlere sahip bir doku üretilebileceğini tahmin ediyorum. Cildin renginden sorumlu olan melanositler de önemli. Bütün bunların gelecekte gerçekleşeceğini düşünüyorum. Temel atılmış durumda.
Yakın gelecekte ifadesini biraz daha somutlaştırır mısınız?
Kesin zaman vermek zor. Araştırmanın bunun için ihtiyaç duyduğu süre, gördüğü teşviğe de bağlı. Son dönemde kök hücre alanında Japon uzmanlar peş peşe olağanüstü başarı sergiliyor. Japonya'da teşvik güçlü olduğundan insan deri dokusuyla ilgili çalışmaların önümüzdeki 3 – 5 yıl içinde tamamlanacağını tahmin ediyorum. Buna karşılık Almanya'da kök hücre alanında hemen hiçbir teşvik sözkonusu olmadığından bizler bu gelişmelere seyirci kalmakla yetiniyoruz.
Japon uzmanların son çalışması deri dokusunun üretimi üzerine. Araştırmadan elde edilen sonuçları diğer organ ve doku alanındaki kök hücre araştırmalarına da yansıtmak mümkün mü?
Kök hücre alanındaki her türlü farklılaşma çeşitlilik arz ediyor. Örneğin biz burada Köln'de kalp kasları hücrelerinin farklılaşması üzerinde çalışıyoruz. Bu, çok daha farklı işliyor. Ama bizim alanımızda da son dönemde ciddi ilerlemeler kaydedildi. Deri dokusunda olduğu gibi burada da Japon uzmanların çalışmaları öncü oluyor. Deri dokusuna ilişkin son çalışmanın sonuçları doğrudan başka organ ve dokulara aktarılamasa da bizim açımızdan aydınlatıcı. Zira diğer farklılaşma çalışmalarının nasıl işlediğini görüyor, belki birkaç fikri de kendi alanımıza uyguluyoruz.
Prof. Jürgen Hescheler, Köln Üniversitesi'nin Nörofizyoloji Enstitüsü Başkanı'dır. Hescheler, 25 yıldır başta kasları hücrelerinin farklılaşması olmak üzere farklı kök hücreleri üzerinde çalışmalar yapıyor.
Evet, son derece gerçekçi. Farelerde kök hücre farklılaşmasının başarılı olduğu vakalar insanlarda da sorunsuz şekilde uygulanabildi.
Bir başka deyişle belli bir süre sonra insanlara da kök hücrelerden üretilmiş yapay deri dokusu nakledilebilecek?
Günümüzde de insanlara yapay deri dokusu nakli yapılabiliyor. Örneğin yanık vakalarında. Ama bu deri dokusu parşömeni andırıyor ve normal deriye benzemiyor. Ancak yakın gelecekte saç köküyle, yağ ve ter bezleri gibi örneğin beden ısısının dengelenmesi açısından önem taşıyan işlevlere sahip bir doku üretilebileceğini tahmin ediyorum. Cildin renginden sorumlu olan melanositler de önemli. Bütün bunların gelecekte gerçekleşeceğini düşünüyorum. Temel atılmış durumda.
Yakın gelecekte ifadesini biraz daha somutlaştırır mısınız?
Kesin zaman vermek zor. Araştırmanın bunun için ihtiyaç duyduğu süre, gördüğü teşviğe de bağlı. Son dönemde kök hücre alanında Japon uzmanlar peş peşe olağanüstü başarı sergiliyor. Japonya'da teşvik güçlü olduğundan insan deri dokusuyla ilgili çalışmaların önümüzdeki 3 – 5 yıl içinde tamamlanacağını tahmin ediyorum. Buna karşılık Almanya'da kök hücre alanında hemen hiçbir teşvik sözkonusu olmadığından bizler bu gelişmelere seyirci kalmakla yetiniyoruz.
Japon uzmanların son çalışması deri dokusunun üretimi üzerine. Araştırmadan elde edilen sonuçları diğer organ ve doku alanındaki kök hücre araştırmalarına da yansıtmak mümkün mü?
Kök hücre alanındaki her türlü farklılaşma çeşitlilik arz ediyor. Örneğin biz burada Köln'de kalp kasları hücrelerinin farklılaşması üzerinde çalışıyoruz. Bu, çok daha farklı işliyor. Ama bizim alanımızda da son dönemde ciddi ilerlemeler kaydedildi. Deri dokusunda olduğu gibi burada da Japon uzmanların çalışmaları öncü oluyor. Deri dokusuna ilişkin son çalışmanın sonuçları doğrudan başka organ ve dokulara aktarılamasa da bizim açımızdan aydınlatıcı. Zira diğer farklılaşma çalışmalarının nasıl işlediğini görüyor, belki birkaç fikri de kendi alanımıza uyguluyoruz.
Prof. Jürgen Hescheler, Köln Üniversitesi'nin Nörofizyoloji Enstitüsü Başkanı'dır. Hescheler, 25 yıldır başta kasları hücrelerinin farklılaşması olmak üzere farklı kök hücreleri üzerinde çalışmalar yapıyor.