İlişkili Haberler
Kene ısırmasına bağlı olarak ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ise her sene olduğu gibi bu mevsimlerde Türkiye’nin pek çok bölgesinde tekrardan gün yüzüne çıkıyor.
Uzmanlar kenelere karşı tedbirler konusunda vatandaşları uyarırken bireysel önlemlerin yanı sıra doğru ilaçlama kenelere karşı mücadelede büyük önem taşıyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Veteriner Hekimler Derneği Eskişehir İl Temsilcisi Yusuf Selek, vatandaşlara belirli tedbirlerden bahsederken yanlış ilaçlama sonucunda kene sayılarının artış gösterebileceğini vurguladı.
"ÖZELLİKLE OTLUK ALANLARDA VE SULAK YERLERDE GÖRÜLÜR"
Yaptığı açıklamada keneler hakkında bilgiler veren Yusuf Selek, “Keneler özellikle bahardan yaza geçişte, mayıstan ekime kadar olan bir parazittir. Kesinlikle ara konakçı dediğimiz kan emiciler olduğu için insanda, hayvanda, kanatlıda, köpekte, kedide görülebilir. Tabi bunun görülmesi şu anda Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi virüsü taşıdığı için tehlike biraz oradan geliyor. Özellikle otluk alanlarda, çalı çırpının olduğu sulak yerlerde görülür. Bu kene uçmaz, yapışır. Otun tepesine çıkar, oradan geçen bir konakçıya yapışır, kan emerek o yaşamı idame ettirir. Kan emme doruğa ulaştığı zaman da yere düşer ve orada yumurtlayıp ara konakçı arayarak zinciri devam ettirir” ifadelerini kullandı.
Doğada geçirilen vaktin ardından kene kontrolü yapılmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Selek, kolonya gibi maddelerin ise kesinlikle kene üzerine dökülmemesi gerektiğini söyledi.
Selek, “Daha çok bu kene hastalığından tarım işçileri, askerler, kasaplar, sağlık çalışanlarında, veteriner hekimler özellikle buna dikkat etmesi lazım. Keneye yakalanmamak için ilk önce gezdiğimiz yerlerde, piknik yaptığımız yerlerde çok dikkat etmemiz lazım. Herhangi bir yerimize kene yapışmışsa bunu hemen usulüne uygun olarak çivi söker gibi sökmek lazım veya en yakın sağlık kuruluşuna gitmek lazım. Onun üzerine bilinçsiz bir şekilde kolonya ya da herhangi bir kimyasal maddenin kene üzerine dökülmemesi lazım. Böyle bir şey yaparsak kene içindeki toksit maddeyi insana geçirir ve hasta olmasını sağlar” şeklinde konuştu.
"AÇIK ALANLARIN İLAÇLANMASI YANLIŞ"
Açık alan ilaçlamasının kene sayısını arttırabileceği konusunda uyaran Selek "Açık alan ilaçlaması, ev bahçesi ilaçlaması kesinlikle yanlıştır. Eğer kene var diye ilaçlanırsa bu sefer kenenin yumurtaları ve kenelerin larvalarını yiyen böcekleri de öldürmüş oluruz. İlaçlanan yerde eğer bu sene 100 tane kene varsa, ertesi sene bin tane kene olur. Çünkü o doğal dengeyi bozuyoruz. Sadece ara konakçı dediğimiz kedi, köpek, tavuk, küçükbaş hayvanların ektoparatizi ile mücadele edilmesi lazım" dedi.
KKKA HASTALIĞI NEDİR?
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), keneler tarafından taşınan Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirüs grubuna ait bir virüsle oluşan ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölümlere neden olabilen zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşan) karakterli bir enfeksiyon hastalığıdır.
Hastalık Türkiye'de ilk olarak 2002 yılında dikkatleri çekmiş ve 2003 yılında kesin tanısı konmuştur. KKKA vakaları, hastalığın başlıca bulaştırıcısı olan kenelerin aktifleştiği dönemden başlayarak ülkemizde bahar ve yaz aylarında görülmektedir.
İlk kez Tokat ili ve civarında dikkatleri çeken Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakaları çoğunlukla İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yoğunlaşmaktadır.
KENE VAKALARINDA KORKUTAN ARTIŞ