Çoğu toplumda tabu ve utanılan bir sağlık problemi olarak görülmesinin yanı sıra, hastaların hangi uzmanlık alanındaki doktorlara başvurmaları gerektiğini bilememeleri nedeniyle dışkı kaçırma şikayetiyle sağlık merkezlerine başvuru az oluyor. Bunun sonucunda hastalar sorunlarını çaresizce kabulleniyor ve kendilerince çözüm bulma arayışına giriyorlar. Bu durum da, özellikle kaçırma atakları sıklaştığında birçok hastanın eve kapanmasına, sosyal hayatını ve seyahatlerini sınırlandırmasına, hatta asosyal bir birey hale gelmesine neden olabiliyor.
Acıbadem Fulya Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy kesin çözüm sağlanamasa da, tedavilerle dışkı kaçırma ataklarının mümkün olan en az sayıya indirildiğini ve hastanın psikososyal olarak güçlü hale getirildiğini vurgulayarak, “Günümüzde pelvik taban kaslarına yönelik fizyoterapiden çeşitli cerrahi onarımlara kadar dışkı kaçırmaya yönelik birçok tedavi yöntemi mevcut. Tedavide başarı sağlayabilmek içinse öncelikle altta yatan nedenin belirlenmesi gerekiyor, çünkü sanılanın aksine dışkı kaçırma bir hastalık değil, hastalığın habercisi olan bir uyarı işareti” diyor.
Peki, hangi etkenler bu probleme yol açıyor? Dr. Ersoy, insanları toplumdan soyutlandıran bu tablonun en önemli 5 nedenini anlattı, önemli uyarılarda bulundu:
Makat kaslarının zayıflaması: En sık makat kaslarının zayıflamasına (doğum yapmak, menopoz, yaşlanmak, anal bölgede çatlak ya da hemoroidlerin cerrahi ya da başka yöntemlerle tedavi edilmesi veya rekto anal kanser, rektosel cerrahisi gibi makat cerrahileri geçirmek, makat bölgesini kapsayan radyasyon terapisi almak) bağlı olarak ortaya çıkıyor. Kadınlarda görülen dışkı kaçırmanın en sık görülen sebebi ise doğum travmaları. Özellikle bebek 4 kilonun üzerinde doğduysa, doğum uzun sürdüyse, yardımcı teknikler kullanıldıysa (vakum, forseps), makat kaslarında yaralanmalar olduysa ve anında uygun tedavisi yapılmadıysa, özellikle menopoz sonrasında dışkı kaçırma riski artıyor. Bu nedenle doğumun ardından pelvik taban kaslarına yönelik kontrollerin mutlaka yaptırılması gerekiyor. Sorun tespit edilmişse, gerekli tedavilerin uygulanmasıyla ileride oluşabilecek dışkı kaçırma riski büyük oranda azaltılıyor.
Bağırsak problemleri: Bağırsak enfeksiyonları ve ishalle seyreden her türlü bağırsak ile metabolik hastalıklar (iltihaplı bağırsak hastalıkları, ishalle seyreden hassas bağırsak sendromu, çölyak hastalığı, hipertiroidi gibi) da dışkı kaçırmanın önemli nedenlerini oluşturuyor. Özellikle kalın bağırsağın son bölümü olan rektumun dışkıyı depolayabilme fonksiyonunun bozulduğu ülseratif kolit ya da crohn hastalığı gibi inflamatuar bağırsak hastalıkları da dışkı kaçırma problemine neden olabiliyor.
Psikiyatrik sorunlar: Depresyon, panik atak, kaygı bozuklukları ve bağımlılıklar (alkol, kahve gibi) gibi zihinsel karmaşa sorununa neden olabilen psikiyatrik hastalıklar bu tabloya yol açabiliyor. Bu rahatsızlıkların varlığında, herhangi bir organik ya da fonksiyonel bozukluk olmadan beyin-bağırsak ilişkisinde yaşanan problemlerden dolayı ortaya çıkan dışkı kaçırma durumuna “psikolojik dışkı kaçırma” adı veriliyor.
Nörolojik hastalıklar: Dışkının gelme hissinin kaybolmasına neden olan ya da makat kaslarını besleyen sinirlerde hasar yaratan diyabet, omurilik hastalıkları ya da sakatlanmaları, demans, inme, parkinson, multiple skleroz gibi bazı nörolojik hastalıklar da bu tabloyla sonuçlanabiliyor.
Kabızlık: Özellikle çocuklarda ve yaşlılarda dışkı tutamamanın en sık görülen sebeplerinden biri, kabızlık sorunu. Kabızlık nedeniyle dışkı bağırsağın çıkışına doğru biriktikçe ve dışkı çıkışını engelledikçe, arkadan gelmeye devam eden daha yumuşak kıvamlı dışkı sert dışkıların yanından akıp dışarıya çıkarak yalancı ishal, hatta dışkı kaçırma durumu yaratabiliyor.
TEDAVİ NEDENE YÖNELİK UYGULANIYOR
Tedavi için öncelikle hastanın yakınmaları sorgulanıyor ve fiziksel muayeneyle dışkı kaçırmanın tipi ile şiddeti belirleniyor. Hasta ilk kez başvurduysa, bu tabloya sebep olabilecek bağırsak kanseri ve iltihaplı bağırsak hastalığı gibi hastalıklarının dışlanması gerekiyor. Eğer altta ciddi sağlık problemi yatmıyorsa, hastaya pelvik taban kaslarına yönelik basit egzersizler, tuvalete çıkmanın kontrol altına alınmasını sağlayan ilaç ve beslenme önerileri veriliyor. Hastanın şikayeti bu basit önlemlerle geçerse çoğunlukla ek incelemeye ve tedavilere gerek kalmıyor.
Gastroenteroloji Uzmanı Ersoy, yakınmalarında gerileme olmayan hastalarda ya da ilk başvuruda şiddetli dışkı kaçırma saptanan durumlarda ise bu tablonun sebebi tespit edildikten sonra nedene yönelik tedaviler uygulandığını belirterek, “Bu tedaviler pelvik taban kaslarına yönelik fizyoterapi ve/veya çeşitli cerrahi onarımlar (kas onarımları, kasa dolgu madde enjeksiyonları yada kas etrafına mıknatıslı halka yerleştirilmesi gibi), doğru tuvalet ve diyet eğitimleri, sinir hasarlarına yönelik nöromodülasyon terapileri, özellikli lavman ve ilaç tedavileri gibi çok çeşitli yöntemlerden oluşuyor. Tedaviler tek olarak uygulanabildiği gibi, birkaç tedavinin kombin edilmesi de gerekebiliyor” diyor.
Acıbadem Fulya Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Özdal Ersoy kesin çözüm sağlanamasa da, tedavilerle dışkı kaçırma ataklarının mümkün olan en az sayıya indirildiğini ve hastanın psikososyal olarak güçlü hale getirildiğini vurgulayarak, “Günümüzde pelvik taban kaslarına yönelik fizyoterapiden çeşitli cerrahi onarımlara kadar dışkı kaçırmaya yönelik birçok tedavi yöntemi mevcut. Tedavide başarı sağlayabilmek içinse öncelikle altta yatan nedenin belirlenmesi gerekiyor, çünkü sanılanın aksine dışkı kaçırma bir hastalık değil, hastalığın habercisi olan bir uyarı işareti” diyor.
Peki, hangi etkenler bu probleme yol açıyor? Dr. Ersoy, insanları toplumdan soyutlandıran bu tablonun en önemli 5 nedenini anlattı, önemli uyarılarda bulundu:
Makat kaslarının zayıflaması: En sık makat kaslarının zayıflamasına (doğum yapmak, menopoz, yaşlanmak, anal bölgede çatlak ya da hemoroidlerin cerrahi ya da başka yöntemlerle tedavi edilmesi veya rekto anal kanser, rektosel cerrahisi gibi makat cerrahileri geçirmek, makat bölgesini kapsayan radyasyon terapisi almak) bağlı olarak ortaya çıkıyor. Kadınlarda görülen dışkı kaçırmanın en sık görülen sebebi ise doğum travmaları. Özellikle bebek 4 kilonun üzerinde doğduysa, doğum uzun sürdüyse, yardımcı teknikler kullanıldıysa (vakum, forseps), makat kaslarında yaralanmalar olduysa ve anında uygun tedavisi yapılmadıysa, özellikle menopoz sonrasında dışkı kaçırma riski artıyor. Bu nedenle doğumun ardından pelvik taban kaslarına yönelik kontrollerin mutlaka yaptırılması gerekiyor. Sorun tespit edilmişse, gerekli tedavilerin uygulanmasıyla ileride oluşabilecek dışkı kaçırma riski büyük oranda azaltılıyor.
Bağırsak problemleri: Bağırsak enfeksiyonları ve ishalle seyreden her türlü bağırsak ile metabolik hastalıklar (iltihaplı bağırsak hastalıkları, ishalle seyreden hassas bağırsak sendromu, çölyak hastalığı, hipertiroidi gibi) da dışkı kaçırmanın önemli nedenlerini oluşturuyor. Özellikle kalın bağırsağın son bölümü olan rektumun dışkıyı depolayabilme fonksiyonunun bozulduğu ülseratif kolit ya da crohn hastalığı gibi inflamatuar bağırsak hastalıkları da dışkı kaçırma problemine neden olabiliyor.
Psikiyatrik sorunlar: Depresyon, panik atak, kaygı bozuklukları ve bağımlılıklar (alkol, kahve gibi) gibi zihinsel karmaşa sorununa neden olabilen psikiyatrik hastalıklar bu tabloya yol açabiliyor. Bu rahatsızlıkların varlığında, herhangi bir organik ya da fonksiyonel bozukluk olmadan beyin-bağırsak ilişkisinde yaşanan problemlerden dolayı ortaya çıkan dışkı kaçırma durumuna “psikolojik dışkı kaçırma” adı veriliyor.
Nörolojik hastalıklar: Dışkının gelme hissinin kaybolmasına neden olan ya da makat kaslarını besleyen sinirlerde hasar yaratan diyabet, omurilik hastalıkları ya da sakatlanmaları, demans, inme, parkinson, multiple skleroz gibi bazı nörolojik hastalıklar da bu tabloyla sonuçlanabiliyor.
Kabızlık: Özellikle çocuklarda ve yaşlılarda dışkı tutamamanın en sık görülen sebeplerinden biri, kabızlık sorunu. Kabızlık nedeniyle dışkı bağırsağın çıkışına doğru biriktikçe ve dışkı çıkışını engelledikçe, arkadan gelmeye devam eden daha yumuşak kıvamlı dışkı sert dışkıların yanından akıp dışarıya çıkarak yalancı ishal, hatta dışkı kaçırma durumu yaratabiliyor.
TEDAVİ NEDENE YÖNELİK UYGULANIYOR
Tedavi için öncelikle hastanın yakınmaları sorgulanıyor ve fiziksel muayeneyle dışkı kaçırmanın tipi ile şiddeti belirleniyor. Hasta ilk kez başvurduysa, bu tabloya sebep olabilecek bağırsak kanseri ve iltihaplı bağırsak hastalığı gibi hastalıklarının dışlanması gerekiyor. Eğer altta ciddi sağlık problemi yatmıyorsa, hastaya pelvik taban kaslarına yönelik basit egzersizler, tuvalete çıkmanın kontrol altına alınmasını sağlayan ilaç ve beslenme önerileri veriliyor. Hastanın şikayeti bu basit önlemlerle geçerse çoğunlukla ek incelemeye ve tedavilere gerek kalmıyor.
Gastroenteroloji Uzmanı Ersoy, yakınmalarında gerileme olmayan hastalarda ya da ilk başvuruda şiddetli dışkı kaçırma saptanan durumlarda ise bu tablonun sebebi tespit edildikten sonra nedene yönelik tedaviler uygulandığını belirterek, “Bu tedaviler pelvik taban kaslarına yönelik fizyoterapi ve/veya çeşitli cerrahi onarımlar (kas onarımları, kasa dolgu madde enjeksiyonları yada kas etrafına mıknatıslı halka yerleştirilmesi gibi), doğru tuvalet ve diyet eğitimleri, sinir hasarlarına yönelik nöromodülasyon terapileri, özellikli lavman ve ilaç tedavileri gibi çok çeşitli yöntemlerden oluşuyor. Tedaviler tek olarak uygulanabildiği gibi, birkaç tedavinin kombin edilmesi de gerekebiliyor” diyor.