Intra Operatif Radyoterapi (IORT) yöntemiyle tek doz ışın tedavisinin önemli bir yan etki riski bulunmuyor. Yöntem, memesi alınmak durumunda olan hastalarda meme başı ve çevresindeki koyu renkli halkanın da korunmasını sağlayabiliyor.
Acıbadem Maslak Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Nuran Beşe, IORT yöntemini, “Uygulama, geleneksel radyoterapide olduğu gibi yine linear hızlandırıcı ile yapılıyor. Yöntem hareket edebilen, sadece elektron enerjisi üreten, linear hızlandırıcılar gibi personel açısından çok fazla koruma gerektirmeyen bir cihazla ameliyathanede yapılıyor. Ameliyatı gerçekleştiren cerrahi ekip ile birlikte radyasyon onkolojisi uzmanı ve tıbbi fizik uzmanı da ameliyathanede hazır bulunuyor. Operasyonda memedeki tümör çıkarıldıktan sonra cihazdaki özel aplikatör tümörlü bölgeye yerleştiriliyor. Gerekli ölçümlerin ardından yüksek doz ışın sadece bu bölgeye veriliyor” sözleriyle özetledi.
SAĞLAM DOKULARI KORUYOR, YAN ETKİYE YOL AÇMIYOR
Yöntemde sağlam dokuların tamamen korunduğunu ve lokal tedavilerin tümünün operasyon sırasında tamamlandığını belirten Prof. Beşe, “Verilen ışın akciğer ya da kalp gibi organlara kesinlikle zarar vermiyor. Ayrıca radyoterapi sırasında ciltte meydana gelen kızarıklık, soyulma veya renk değişimi gibi sorunlar da yaşanmıyor” dedi.
AVANTAJLARI NELER?
Prof. Nuran Beşe, IORT yönteminin hastaya sunduğu avantajları ise şöyle sıraladı:
- Hastanın uzun sürecek olan radyoterapi sürecini yaşamasına gerek kalmıyor, tedavi süresi kısalıyor.
- Işınlar cerrahi operasyon sırasında tümörün çıkartıldığı bölgeye doğrudan uygulandığı için ışınlanan tümör yatağının tespiti daha doğru oluyor.
- Sağlam dokular rahatlıkla korunuyor.
- Meme ucunun korunması sayesinde meme estetiği rahat gerçekleşiyor ve çok daha mükemmel kozmetik sonuç elde edilebiliyor.
IORT YÖNTEMİ KİMLER İÇİN UYGUN?
Tek doz uygulama ya da farklı yöntemlerle tüm meme yerine sadece tümörlü bölgenin ışınlaması son yıllarda dünyada geçerlilik kazanmış bir yöntem. Ancak her hasta için uygun değil. Yöntemin hangi hasta için uygun olduğuna doğrudan hasta ile ilgilenen radyasyon onkoloğu, cerrah ve pataloğun birlikte karar vermesi gerekiyor. Bu kararda hastanın yaşı, tümörün büyüklüğü ve tümörün diğer patolojik özellikleri önemli.
Acıbadem Maslak Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Nuran Beşe, IORT yöntemini, “Uygulama, geleneksel radyoterapide olduğu gibi yine linear hızlandırıcı ile yapılıyor. Yöntem hareket edebilen, sadece elektron enerjisi üreten, linear hızlandırıcılar gibi personel açısından çok fazla koruma gerektirmeyen bir cihazla ameliyathanede yapılıyor. Ameliyatı gerçekleştiren cerrahi ekip ile birlikte radyasyon onkolojisi uzmanı ve tıbbi fizik uzmanı da ameliyathanede hazır bulunuyor. Operasyonda memedeki tümör çıkarıldıktan sonra cihazdaki özel aplikatör tümörlü bölgeye yerleştiriliyor. Gerekli ölçümlerin ardından yüksek doz ışın sadece bu bölgeye veriliyor” sözleriyle özetledi.
SAĞLAM DOKULARI KORUYOR, YAN ETKİYE YOL AÇMIYOR
Yöntemde sağlam dokuların tamamen korunduğunu ve lokal tedavilerin tümünün operasyon sırasında tamamlandığını belirten Prof. Beşe, “Verilen ışın akciğer ya da kalp gibi organlara kesinlikle zarar vermiyor. Ayrıca radyoterapi sırasında ciltte meydana gelen kızarıklık, soyulma veya renk değişimi gibi sorunlar da yaşanmıyor” dedi.
AVANTAJLARI NELER?
Prof. Nuran Beşe, IORT yönteminin hastaya sunduğu avantajları ise şöyle sıraladı:
- Hastanın uzun sürecek olan radyoterapi sürecini yaşamasına gerek kalmıyor, tedavi süresi kısalıyor.
- Işınlar cerrahi operasyon sırasında tümörün çıkartıldığı bölgeye doğrudan uygulandığı için ışınlanan tümör yatağının tespiti daha doğru oluyor.
- Sağlam dokular rahatlıkla korunuyor.
- Meme ucunun korunması sayesinde meme estetiği rahat gerçekleşiyor ve çok daha mükemmel kozmetik sonuç elde edilebiliyor.
IORT YÖNTEMİ KİMLER İÇİN UYGUN?
Tek doz uygulama ya da farklı yöntemlerle tüm meme yerine sadece tümörlü bölgenin ışınlaması son yıllarda dünyada geçerlilik kazanmış bir yöntem. Ancak her hasta için uygun değil. Yöntemin hangi hasta için uygun olduğuna doğrudan hasta ile ilgilenen radyasyon onkoloğu, cerrah ve pataloğun birlikte karar vermesi gerekiyor. Bu kararda hastanın yaşı, tümörün büyüklüğü ve tümörün diğer patolojik özellikleri önemli.