İlişkili Haberler
Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2002-2015 yılları arasında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi nedeniyle 469 kişi hayatını kaybetti. Yine 13 yılda 9 bin 787 kişiye KKKA bulaştı, tedavi edildi. En fazla ölüm ve vaka 2009 yılında bin 318 olarak tespit edildi. En fazla ölüm olayı ise 63’er ölüm ile 2008 ve 2009 yıllarında oldu.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte kene ısırması sonucu bulaşan KKKA hastalığına yakalananların sayısının arttığını belirten Uzm. Dr. Erdal Gezer, KKKA'nın hayvanlarda belirtisiz seyrederken insanlarda öldürücü olabildiğini söyledi.
"Kenenin yoğun olarak bulunduğu yerler özellikle hayvancılığın yapıldığı orman kenarı parçalı arazi yapısına sahip çalı ve çırpılı alanlar ile otların bulunduğu yerlerdir2 diyen Gezer, son yıllarda hastalığın görüldüğü alanın genişlediğini ve hemen hemen ülkemizin her bölgesinden vaka bildirimi yapıldığını kaydetti.
Hastalığın tedavisinde uygulanabilecek etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış bir ilaç ve aşı bulunmadığına vurgu yapan Gezen şöyle konuştu:
"KKKA kontrolünde bilinçli korunma tedbirlerinin alınması oldukça önemlidir. Kene riski olan yerlerden eve dönüldüğünde kollar, bacaklar, gövde, diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri, kasıklar dahil vücudun her tarafı ve elbiseler iyice kontrol edilerek kene olup olmadığına bakılmalıdır. Çocukların vücudu ve elbiseleri de anne ve babaları tarafından mutlaka kontrol edilmelidir.”
“KENE ISIRMASI DURUMUNDA EN YAKIN HEKİME BAŞVURULMALI”
Kenenin ısırması durumunda en yakın hekime başvurulması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Gezer, sağlık personelinin keneyi usulüne uygun olarak çıkarmasının önemine değindi.
Hastalık bulaşma riskinin kenenin vücutta kaldığı süre ile doğru orantılı olduğunu dile getiren Dr. Gezer, "Kene en kısa zamanda çıkarılmalıdır. Vücuda yapışmış keneler, hijyen ortamı sağlanıp eldiven giyildikten sonra ezilmeden, ağızdan veya başından tutularak bir cımbız veya pens yardımıyla, vida çıkarır gibi sağa sola çevrilerek çıkarılmalı. Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla üzerine sigara basmak veya kolonya ve gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır" şeklinde konuştu.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte kene ısırması sonucu bulaşan KKKA hastalığına yakalananların sayısının arttığını belirten Uzm. Dr. Erdal Gezer, KKKA'nın hayvanlarda belirtisiz seyrederken insanlarda öldürücü olabildiğini söyledi.
"Kenenin yoğun olarak bulunduğu yerler özellikle hayvancılığın yapıldığı orman kenarı parçalı arazi yapısına sahip çalı ve çırpılı alanlar ile otların bulunduğu yerlerdir2 diyen Gezer, son yıllarda hastalığın görüldüğü alanın genişlediğini ve hemen hemen ülkemizin her bölgesinden vaka bildirimi yapıldığını kaydetti.
Hastalığın tedavisinde uygulanabilecek etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış bir ilaç ve aşı bulunmadığına vurgu yapan Gezen şöyle konuştu:
"KKKA kontrolünde bilinçli korunma tedbirlerinin alınması oldukça önemlidir. Kene riski olan yerlerden eve dönüldüğünde kollar, bacaklar, gövde, diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri, kasıklar dahil vücudun her tarafı ve elbiseler iyice kontrol edilerek kene olup olmadığına bakılmalıdır. Çocukların vücudu ve elbiseleri de anne ve babaları tarafından mutlaka kontrol edilmelidir.”
“KENE ISIRMASI DURUMUNDA EN YAKIN HEKİME BAŞVURULMALI”
Kenenin ısırması durumunda en yakın hekime başvurulması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Gezer, sağlık personelinin keneyi usulüne uygun olarak çıkarmasının önemine değindi.
Hastalık bulaşma riskinin kenenin vücutta kaldığı süre ile doğru orantılı olduğunu dile getiren Dr. Gezer, "Kene en kısa zamanda çıkarılmalıdır. Vücuda yapışmış keneler, hijyen ortamı sağlanıp eldiven giyildikten sonra ezilmeden, ağızdan veya başından tutularak bir cımbız veya pens yardımıyla, vida çıkarır gibi sağa sola çevrilerek çıkarılmalı. Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla üzerine sigara basmak veya kolonya ve gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır" şeklinde konuştu.