Sağlık Bakanlığı Yenidoğan Bilim Kurulu'nun önerileri doğrultusunda yayımladığı genelgeyle yenidoğanlarda K vitamini uygulamasına ilişkin usul ve esasları yeniden belirledi.
Bu kapsamda, doğum ağırlığı 1500 gramın altında olan bebeklere K vitamini dozu, 0,5 mg intramusküler (IM) şeklinde yapılacak.
Genelgede ayrıca K vitaminin temini ve sürekliliğinin sağlanmasına ilişkin talimatlar paylaşıldı.
DÜŞÜK K VİTAMİNİ KONTROLSÜZ KANAMA RİSKİNİ ARTIRIYOR
Vücutta depolanabilen yağda çözünen vitamin türlerinden biri olan ve kanın pıhtılaşmasında çok önemli görevleri bulunan K vitamininin eksikliği, kanama, pıhtılaşma bozuklukları ve buna bağlı olarak vücudun birçok doku ve organında bozukluklara yol açabiliyor.
Sağlıklı kişilerde vücudun gereksinim duyduğu K vitamininin çoğu, tüketilen besinlerden ve bağırsaklardaki sağlıklı bakterilerden karşılanıyor. Ancak bebekler, düşük seviyelerde K vitamini depolarıyla doğuyor ve bağırsaklarında kendi başına K vitamini üretmek için yeterli bakteri bulunmuyor. Ayrıca 6. aydan itibaren anne sütüne ek olarak tamamlayıcı besinler başlanana kadar K vitamini ihtiyacı yeterince karşılanamıyor.
Yetersiz K vitamini miktarı, yeni doğan bebeklerin, "yenidoğan hemorajik (kanama) hastalığı" riski altında kalmasına sebep oluyor. Bir kanama bozukluğu olan bu hastalık, özellikle prematüre bebeklerde daha uzun ve şiddetli seyrediyor.
K vitamini eksikliği nedeniyle özellikle kafa içi ve iç organlarda oluşan kanamalar, ciddi olumsuz sonuçlara yol açıyor. Bu durumdaki bebek yaşamını kaybedebileceği gibi beyin hasarı sonucu zeka geriliği ve felç gibi önemli sorunlarla baş etmek durumunda da kalabiliyor.
Türkiye'de K vitamini eksikliğinden kaynaklı kanamalar ve olumsuz sonuçları önlemek amacıyla tüm bebeklere, doğumu takiben tek doz K vitamini uygulanıyor.
Bu kapsamda, doğum ağırlığı 1500 gramın altında olan bebeklere K vitamini dozu, 0,5 mg intramusküler (IM) şeklinde yapılacak.
Genelgede ayrıca K vitaminin temini ve sürekliliğinin sağlanmasına ilişkin talimatlar paylaşıldı.
DÜŞÜK K VİTAMİNİ KONTROLSÜZ KANAMA RİSKİNİ ARTIRIYOR
Vücutta depolanabilen yağda çözünen vitamin türlerinden biri olan ve kanın pıhtılaşmasında çok önemli görevleri bulunan K vitamininin eksikliği, kanama, pıhtılaşma bozuklukları ve buna bağlı olarak vücudun birçok doku ve organında bozukluklara yol açabiliyor.
Sağlıklı kişilerde vücudun gereksinim duyduğu K vitamininin çoğu, tüketilen besinlerden ve bağırsaklardaki sağlıklı bakterilerden karşılanıyor. Ancak bebekler, düşük seviyelerde K vitamini depolarıyla doğuyor ve bağırsaklarında kendi başına K vitamini üretmek için yeterli bakteri bulunmuyor. Ayrıca 6. aydan itibaren anne sütüne ek olarak tamamlayıcı besinler başlanana kadar K vitamini ihtiyacı yeterince karşılanamıyor.
Yetersiz K vitamini miktarı, yeni doğan bebeklerin, "yenidoğan hemorajik (kanama) hastalığı" riski altında kalmasına sebep oluyor. Bir kanama bozukluğu olan bu hastalık, özellikle prematüre bebeklerde daha uzun ve şiddetli seyrediyor.
K vitamini eksikliği nedeniyle özellikle kafa içi ve iç organlarda oluşan kanamalar, ciddi olumsuz sonuçlara yol açıyor. Bu durumdaki bebek yaşamını kaybedebileceği gibi beyin hasarı sonucu zeka geriliği ve felç gibi önemli sorunlarla baş etmek durumunda da kalabiliyor.
Türkiye'de K vitamini eksikliğinden kaynaklı kanamalar ve olumsuz sonuçları önlemek amacıyla tüm bebeklere, doğumu takiben tek doz K vitamini uygulanıyor.