Sağlık Bakanı Recep Akdağ NTV'de Funda Görey'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın konuşmasından satır başları şöyle:
(16 Nisan referandumu öncesi son durum) 25’inde Ankara’da önemli toplantı yapacağız. Partimizin kampanyası olacak bu. Almanya’da Cumhurbaşkanımızla birlikte yoğun bir kalabalık gördük. Almanya hazır. Vatandaşımızın meseleyi önemli ölçüde kavradığını görüyoruz. Vatandaşın önüne getirdiğimiz maddelerle alakası olmayan iddialar ortaya konuyor. Bu iddiaların referandumda yer almayacağını millete anlatmamız gerekiyor. Mesela üniter devlet yapısı bozulur, Türkiye bölünür diyorlar.
Gerçekten ben bunlara hayret ediyorum. Vatandaşı kutuplaştırmak için her şeyi yapıyorlar. Evet de çıksa Türkiye bölünmez, hayır da çıksa Türkiye bölünmez.
Biz Türkiye’de rejimi değiştirmiyoruz. Bunu da sloganlaştırdığımız tek vatan, tek millet, tek bayrak diye sözümüz var.
Biz daha hızlı hareket ettirecek olan sağlık hizmetleri dahil Türkiye’yi üst seviyeye taşıyacak olan pratik, bizi koşturacak bir sistem getiriyoruz.
(15 yıldır iktidarda olan bir parti neyi yapamadı da sistem değişiyor eleştirileri)
Neler çektiğimizi bir de bize sorun. Şehir hastanelerinin kanun mevzuatının hazırlanması 2005’tir. 2005’ten sonra önümüze o kadar engel çıkardılar ki şehir hastaneleri 11 yıl sonra kendini göstermeye başladı.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, Binali Yıldırım bunlar en başından birlikte yola çıkmış kişiler. Bizim millete verdiğimiz sözler var.
Biz diyoruz ki Türkiye’yi daha hızlı geliştirecek, istikrarı sağlayacak bir anayasa yapacağız. Bugün bu imkanı bulabildik. Sayın Devlet Bahçeli’nin meselenin önemini görmesi, 15 Temmuz sonrası dönemi çok iyi okumasıyla bir uzlaşma gördük ve bunu değerlendiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızla, Sayın Binali Yıldırım’ın uyumunun çok iyi olması. Bu her zaman böyle olacak diye bir şey yok ki.
Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı onun yanında seçilmiş bir meclis. Hangisi icraat yapacak. Yaptığımız iş doğru bir iş. Cumhuriyet Halk Partisi’nin endişesi, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun endişesi açıkca şu, teknik bir problemi olduğunu sanmıyorum. Politik endişelerini bunun arkasına gizliyorlar. Yarın CHP adaylarının cumhurbaşkanı seçilemeyeceğini düşünüyorlar.
Vatandaşın ifadesiyle “Nazar etme ne olur, çalış senin de olur.” Çalışsınlar.
(MHP tabanı buna hazır mı?) Ben büyük ölçüde MHP tabanının referandumda evet oyu kullanacağını biliyorum. MHP'den arkadaşlarım, dostlarım var. Büyük bir çoğunluk meselenin memleket meselesi olduğunun farkında.
MHP içinde muhalifler vardı onlar belli ki muhalifliklerini sürdürecekler.
(Hayırcılara yönelik terör örgütleriyle bir tutma eleştirileri) Burada yorumu vatandaşa bırakabiliriz. Referandum mecliste görüşüldüğünde ilk tepki Kandil’den geldi. Dediler ki bu bizim sonumuz olur. Bütün gücümüzle buna direneceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi sanki bu her şeyin sonu olacakmış gibi bir tavır sergiliyor. Özellikle son zamanlarda.
Bu meseleye eğer FETÖ karşı çıkıyorsa, Cumhuriyet Halk Partisi, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu buna karşı çıkıyorsa, Kandil, PKK karşı çıkıyorsa biz bunu söylemeyelim mi? Bu demek olmuyor ki hayır diyen herkes bu hizaya gelmiş. İnsanlar hayır da diyebilir evet de diyebilir. Kimin hayır dediğine bakmak lazım.
(Evet çıkarsa Cumhurbaşkanı hemen parti üyesi olur mu?) Anayasa buna müsade ediyor biliyorsunuz. Cumhurbaşkanımız kendisi bilir. Hayır çıkarsa yolumuza devam ederiz. Milletimizin kararına saygı duyarız. Neden her referandumu, seçimi hayat memat meselesi haline getirmeye çalışıyoruz. Ya da neden muhalefet bu hale getirmeye çalışıyor. Hayır da çıksa memleketimizi yönetmeye devam ederiz. Evet çıksa işlerimizi daha hızlı yürütürüz.
(Akademisyen ihraçları) 15 Temmuz’u biraz unuttuk sanki. FETÖ örgütü, PKK terör örgütü ile alakalı olanları kamudan uzaklaştırdık. Eski hesaplarını görmeye çalışanlar var. Hukuk yolunu da açtık. Dava sonucunda mesleklerine geri dönebilecekler.
(TSK’da başörtüsü yasağının tamamen kaldırılması) Türkiye bunları aştı. Dolayısıyla çok olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Bunu engellemek bir insan hakkı ihlalidir. Artık bunu tartışmamak lazım.
(Suriyelerilere vatandaşlık çalışması var, aralarında hekimler var mı?) Yok ama olması lazım. Almanya bunu bizden çok önce yaptı. Ben doktor gibi işini iyi gören Suriyelilerin vatandaşlığa alınmasını destekliyorum.
(Sigara yasağı düzenlemesi) Düzenleme 16 Nisan'dan sonraya kalacak muhtemelen. Sigara bugün yasal bir zehir. Mücadelemiz devam edecek. Tüm çabamıza rağmen gençlerde sigara kullanımı artıyor. Kapalı tanımları şu anda olduğu gibi. Açık olan bir yerin kapatılıp, açılmasını da kapalı sayıyoruz.