İlişkili Haberler
Aklem intihabı olan romatoid artritin sadece eklemleri değil, birçok organı tutabildiğini belirten Prof. Kuru, hastalığın eklemlerde uzun süre süreli seyretmesinin kalıcı sakatlığa yol açabileceğine vurgu yaptı.
Ölüm riskinin romatoid artritli hastalarda daha fazla olduğunu belirten Dr. Kuru, “Bu hastalarda beklenen yaşam süresi 5 ila 10 yıl daha kısalmıştır. Romatoid artrit ciddiye alınması gereken bir hastalıktır" dedi.
KADINLARDA DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR
RA'nın, dünyanın her yerinde ve her ırkta görülebilen bir hastalık olduğunu, ancak yine de ülkeler arasında bazı farklılıklar bulunabileceğini anlatan Kuru, hastalığa Asya ve Güney Avrupa'da, Amerika ve Kuzey Avrupa'ya göre daha az rastlandığını söyledi.
Hastalığın kadınlarda, özellikle de menopoz öncesinde sık görüldüğüne işaret eden Kuru, ''Bu dönemde hastalığa; her dört kadına karşılık, bir erkekte rastlanmaktadır. Yaş ilerledikçe bu oran azalır ve 70 yaşından sonra eşitlenir'' şeklinde konuştu.
AĞRI NEDENİYLE BASİT HAREKETLER BİLE YAPILAMIYOR
Hastalığın, kanser ya da koroner kalp-damar hastalıklarına benzer şekilde ölümcül seyredebildiğini belirten Kuru şunları kaydetti:
“En önemli ölüm nedenleri kalp-damar hastalıkları, enfeksiyonlar ve mide-bağırsak kanamalarıdır. Vücuttaki şiddetli iltihap, damarları da etkileyerek damar sertliğine neden olur. Romatoid artrit, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında Multipl Skleroz ve kalp hastalıklarıyla beraber en üst sırada yer alır. Hastalar eklemlerdeki ağrı nedeniyle, düğme açıp kapama, çatal bıçak tutma, kavanoz açma gibi basit hareketleri yapamayabilir.''
SİGARA ÖNEMLİ BİR RİSK FAKTÖRÜ
Hastalığın ortaya çıkışında yüzde 60 genetik, yüzde 40 oranında çevresel faktörlerin etkili olduğuna işaret eden Kuru, sigara içilmesinin romatoid artritin hem ortaya çıkışında hem de ağır seyretmesinde önemli rol oynadığını söyledi.
Erken teşhisin çok önemli olduğuna dikkati çeken Kuru, belirtilerin ortaya çıkmasından itibaren ilk 12 hafta içerisinde doktora gidilmesi ve tedaviye başlanması durumunda hastalığın iyileşme ihtimalinin olduğunu bildirdi.
Son 10-12 yıldır kullanıma giren tedavi ajanlarıyla (biyolojik ajanlar) li tedavide çok önemli aşama kaydedildiğini dile getiren Prof. Kuru, “Biyolojik ajanlar sayesinde hastaların yarısından fazlasında, RA'yı durdurmak mümkün hale gelmiştir'' dedi.