"Clinical Cancer Research" dergisinde yayınlanan araştırmada, üç protein türünün idrardaki düzeyinin sadece pankreas kanseri hastalarında önemli oranda yüksek olduğu belirlendi.
İngiliz ve İspanyol bilim insanlarının ortaklaşa yürüttüğü araştırmada yaklaşık 500 kişiden alınan idrar örnekleri incelendi. İdrar örnekleri, 87 sağlıklı kişi ve 92 akut pankreatit hastasının yanı sıra yaklaşık 200 pankreas kanseri, 100'den fazla da karaciğer ve safra kesesi kanseri olan hastalardan alındı.
Pankreas kanseri olan hastalarda, idrarda bulunan bin 500 proteinden "LYVE1", "REG1A" ve "TFF1" proteinlerinin kayda değer ölçüde yüksek olduğu görüldü. Söz konusu "protein işareti", pankreas kanserinde yüzde 90 doğruluk oranıyla erken teşhis olanağı sağlıyor.
ERKEN TEŞHİS, YAŞAM SÜRESİNİ UZATIYOR
Araştırmacılardan Barts Kanser Enstitüsü’nden Prof. Dr. Nick Lemoine, testin pankreas kanseri hastalarına kanserin ilk evrelerinde ameliyatla tedavi olma olanağı sağlayacağını söyledi.
Lemoine, "Genellikle son evresine gelindiğinde teşhis edilebilen pankreas kanseri, ikinci evrede teşhis edilirse yaşama şansı yüzde 20’ye yükseliyor. Hastalığın, küçük tümörleri olan hastalarda birinci evrede, yani erken teşhis edilmesi durumunda ise bu oran yüzde 60’a kadar çıkıyor" dedi.
HAYATTA KALMA ŞANSI GENELLİKE 5 YIL
Pankreas kanseri, teşhisi en güç kanser türleri arasında yer alıyor. Hastaların yüzde 80'ine ancak kanserli hücreler ileri derecede yayıldıktan sonra teşhis konulabiliyor. Ameliyat şansı kalmayan hastaların sadece yüzde 3'ü teşhisten sonraki 5 yıl hayatta kalabiliyor. Genellikle ailesinde kanser vakaları olanlar, sigara tiryakileri, diyabet hastaları ve aşırı kilolu kişilerde görülen pankreas kanseri, hızlı kilo kaybı, karın ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtiler gösteriyor.
İngiliz ve İspanyol bilim insanlarının ortaklaşa yürüttüğü araştırmada yaklaşık 500 kişiden alınan idrar örnekleri incelendi. İdrar örnekleri, 87 sağlıklı kişi ve 92 akut pankreatit hastasının yanı sıra yaklaşık 200 pankreas kanseri, 100'den fazla da karaciğer ve safra kesesi kanseri olan hastalardan alındı.
Pankreas kanseri olan hastalarda, idrarda bulunan bin 500 proteinden "LYVE1", "REG1A" ve "TFF1" proteinlerinin kayda değer ölçüde yüksek olduğu görüldü. Söz konusu "protein işareti", pankreas kanserinde yüzde 90 doğruluk oranıyla erken teşhis olanağı sağlıyor.
ERKEN TEŞHİS, YAŞAM SÜRESİNİ UZATIYOR
Araştırmacılardan Barts Kanser Enstitüsü’nden Prof. Dr. Nick Lemoine, testin pankreas kanseri hastalarına kanserin ilk evrelerinde ameliyatla tedavi olma olanağı sağlayacağını söyledi.
Lemoine, "Genellikle son evresine gelindiğinde teşhis edilebilen pankreas kanseri, ikinci evrede teşhis edilirse yaşama şansı yüzde 20’ye yükseliyor. Hastalığın, küçük tümörleri olan hastalarda birinci evrede, yani erken teşhis edilmesi durumunda ise bu oran yüzde 60’a kadar çıkıyor" dedi.
HAYATTA KALMA ŞANSI GENELLİKE 5 YIL
Pankreas kanseri, teşhisi en güç kanser türleri arasında yer alıyor. Hastaların yüzde 80'ine ancak kanserli hücreler ileri derecede yayıldıktan sonra teşhis konulabiliyor. Ameliyat şansı kalmayan hastaların sadece yüzde 3'ü teşhisten sonraki 5 yıl hayatta kalabiliyor. Genellikle ailesinde kanser vakaları olanlar, sigara tiryakileri, diyabet hastaları ve aşırı kilolu kişilerde görülen pankreas kanseri, hızlı kilo kaybı, karın ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtiler gösteriyor.