Projeyi yürütecek firmanın sahibi Mehmet Emin Çevik, Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) kampüsü içerisinde hizmet ömrünü doldurmuş olan eski Hemşirelik Meslek Yüksekokulunun yıkılarak onun yerine ''Dahili Bilimler'' denilen ihtisas hastanesinin inşa edileceğini söyledi.
İhtisas Hastanesinin içinde kardiyolojiden gastroentrolojiye, çocuktan onkolojiye bütün anabilim dallarının yer alacağını belirten Çelik, ayrıca akademi senatosu salonunda 200'er kişilik 2 amfi ve bin kişilik tören ve resepsiyon salonu olacağını anlattı.
BİRLEŞİK BLOK SİSTEMİYLE YAPILAN EN UZUN BİNA
Birleşik blok sistemi olarak 300 metre uzunluğuyla Türkiye'deki en uzun binanın yapılacağını ifade eden Çelik, 14 kat yüksekliğindeki yapıdan tünellerle kliniklere geçildiğini ve poliklinik katlarının altında otopark ile servis birimlerinin de mevcut olduğunu vurguladı.
Hastaneyi diğerlerinden ayıran en önemli özelliğinin kapasitesi olduğunu söyleyen Çelik, ''Bu binanın 900 kişi gibi çok büyük bir kapasitesi var. Olağanüstü koşullarda 1,5 katına kadar çıkarabilecek esnek planlamayla yaptık. Bir bina için en büyük kapasiteye sahip hastane olacak'' dedi.
Konfor düzeyini optimumda tuttuklarını ve oralarda harcanacak paraları esnek planlamaya ayırdıklarını dile getiren Çelik, şöyle devam etti: ''Odalar normal şartlarda birer kişilik ancak başka bir hasta geldiğinde, odayı yıkıp dökmeden ve yatak başı üniteleri, hemşire çağrı sistemi gibi tesisatlara dokunmadan oda 2 kişilik oluyor. Bunu her odada yapamayabiliriz. Öyle birimler var ki tek kişilik olmak zorunda. Odalara tabii ki yataklar sıkıştırılıyor, ama duvarda sadece 1 tane oksijen deliği var. Benim odam ikinci hasta geldiği anda ona hazır olacak. Olağanüstü durumlarda insanlar hastanelerin yerlerinde, sokaklarda yatıyor. GATA hiç değilse kendi ölçeği içerisinde hizmetini bir anda bir buçuk katı kapasitesine çıkartabilecek. Bunun hastanecilikte bir devrim olduğunu düşünüyorum. Çünkü hastanenin bu donanımının 2 misline yakın bir parayla ön yatırımla yer alması çok da alışıldık bir şey değil. Bunu hiçbir zaman yatırımcılar göze alamazlar. Hastane mimarisinde bu bir ilk. Böyle bir projeye bugüne kadar hiçbir literatürde de rastlamadım.''
Proje fikrinin bir anda aklına geldiğini anlatan Çelik, o ana kadar yaptığı tüm planları ve oda etütlerini bir kenara bırakarak ''Bu hastane böyle olmalı'' dediğini belirtti.
DEPREME DAYANIKLI
İnşa edilecek hastanenin deprem yönetmeliklerine de uygun olduğunu dile getiren Çelik, ''Birçok deneyimin biriktiği bu projeyle hem akademi hem de hastane anlamında en iyi binayı yaptık'' diye konuştu. Hastane, okul, otel gibi yapıların daha çok fonksiyonel binalar olduğuna dikkati çeken Çelik, buna rağmen mimari açıdan sadelikten yana ve içeride tüm bölümlerin birbirine bağlandığı hareketli bir cephe tasarladığını kaydetti.
Çelik, bir tarafta ameliyathanenin bulunduğu mevcut cerrahi bilimler binası, bir tarafta da dahili ve akademik birimlerin yer aldığı yeni binanın olacağını ifade ederek, ''Yeni binanın yüksekliğini mevcut hastane binasıyla aynı tuttum. Böylelikle iki bina birbirinin devamı gibi bir siluet oluşturacak'' dedi.
TOKİ'nin ihalenin 25 Ocak'ta olduğunu ilan ettiğini hatırlatan Çelik, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın da binanın 2 senede biteceğini söylediğini ve binanın oldukça büyük olsa da bunun yapılabileceğine inandığını bildirdi.
İhtisas Hastanesinin içinde kardiyolojiden gastroentrolojiye, çocuktan onkolojiye bütün anabilim dallarının yer alacağını belirten Çelik, ayrıca akademi senatosu salonunda 200'er kişilik 2 amfi ve bin kişilik tören ve resepsiyon salonu olacağını anlattı.
BİRLEŞİK BLOK SİSTEMİYLE YAPILAN EN UZUN BİNA
Birleşik blok sistemi olarak 300 metre uzunluğuyla Türkiye'deki en uzun binanın yapılacağını ifade eden Çelik, 14 kat yüksekliğindeki yapıdan tünellerle kliniklere geçildiğini ve poliklinik katlarının altında otopark ile servis birimlerinin de mevcut olduğunu vurguladı.
Hastaneyi diğerlerinden ayıran en önemli özelliğinin kapasitesi olduğunu söyleyen Çelik, ''Bu binanın 900 kişi gibi çok büyük bir kapasitesi var. Olağanüstü koşullarda 1,5 katına kadar çıkarabilecek esnek planlamayla yaptık. Bir bina için en büyük kapasiteye sahip hastane olacak'' dedi.
Konfor düzeyini optimumda tuttuklarını ve oralarda harcanacak paraları esnek planlamaya ayırdıklarını dile getiren Çelik, şöyle devam etti: ''Odalar normal şartlarda birer kişilik ancak başka bir hasta geldiğinde, odayı yıkıp dökmeden ve yatak başı üniteleri, hemşire çağrı sistemi gibi tesisatlara dokunmadan oda 2 kişilik oluyor. Bunu her odada yapamayabiliriz. Öyle birimler var ki tek kişilik olmak zorunda. Odalara tabii ki yataklar sıkıştırılıyor, ama duvarda sadece 1 tane oksijen deliği var. Benim odam ikinci hasta geldiği anda ona hazır olacak. Olağanüstü durumlarda insanlar hastanelerin yerlerinde, sokaklarda yatıyor. GATA hiç değilse kendi ölçeği içerisinde hizmetini bir anda bir buçuk katı kapasitesine çıkartabilecek. Bunun hastanecilikte bir devrim olduğunu düşünüyorum. Çünkü hastanenin bu donanımının 2 misline yakın bir parayla ön yatırımla yer alması çok da alışıldık bir şey değil. Bunu hiçbir zaman yatırımcılar göze alamazlar. Hastane mimarisinde bu bir ilk. Böyle bir projeye bugüne kadar hiçbir literatürde de rastlamadım.''
Proje fikrinin bir anda aklına geldiğini anlatan Çelik, o ana kadar yaptığı tüm planları ve oda etütlerini bir kenara bırakarak ''Bu hastane böyle olmalı'' dediğini belirtti.
DEPREME DAYANIKLI
İnşa edilecek hastanenin deprem yönetmeliklerine de uygun olduğunu dile getiren Çelik, ''Birçok deneyimin biriktiği bu projeyle hem akademi hem de hastane anlamında en iyi binayı yaptık'' diye konuştu. Hastane, okul, otel gibi yapıların daha çok fonksiyonel binalar olduğuna dikkati çeken Çelik, buna rağmen mimari açıdan sadelikten yana ve içeride tüm bölümlerin birbirine bağlandığı hareketli bir cephe tasarladığını kaydetti.
Çelik, bir tarafta ameliyathanenin bulunduğu mevcut cerrahi bilimler binası, bir tarafta da dahili ve akademik birimlerin yer aldığı yeni binanın olacağını ifade ederek, ''Yeni binanın yüksekliğini mevcut hastane binasıyla aynı tuttum. Böylelikle iki bina birbirinin devamı gibi bir siluet oluşturacak'' dedi.
TOKİ'nin ihalenin 25 Ocak'ta olduğunu ilan ettiğini hatırlatan Çelik, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın da binanın 2 senede biteceğini söylediğini ve binanın oldukça büyük olsa da bunun yapılabileceğine inandığını bildirdi.