İlişkili Haberler
Dünya Nöroloji Federasyonu'nun, ‘22 Temmuz Dünya Beyin Günü’nün bu yılki temasının 'migren' olarak belirlendiğini söyleyen Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, “Çünkü migren bilindiğinden çok daha fazla yaygın olan ve kişinin yaşam kalitesini çok fazla etkileyen bir hastalıktır. Türkiye'de her 5 kadından, her 10 erkekten de biri migren hastasıdır. Bu da son derece yüksek bir orandır. Özellikle de 20-50 aralığındaki yaşlarda görülmektedir. Migren Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre acil müdahale listesindeki ilk 10 hastalık içerisindedir. Hastaların dörtte birinde yaşam kalitesinin yüzde 90'ı aşan oranlarda bozulduğu rapor edilmiştir. Yine hastaların yüzde 65'ten fazlasının migren atakları nedeniyle iş yerlerinde sorun yaşadığı bildirilmiştir. Migren hastaları için Amerika'da yılda 40 milyon dolar, Avrupa'da ise 50 milyon dolar harcanıyor. Engellilik durumuna göre ayarlanmış hastalığa maruz kalınan yıllar hesabıyla migren, felçten sonra en önemli ikinci hastalıktır" dedi.
“HASTALAR BİLİMSELLİĞİ KANITLANMAMIŞ YÖNTEMLERE BAŞVURUYOR”
Türkiye'de migren maliyetlerinin tam olarak hesaplanamadığını belirten Dernek Başkanı, şunları kaydetti:
"Son derece yaygın olan ve genetik yatkınlığı olan migren bazen hemen tespit edilemeyebiliyor. Çünkü kişi kendi özelliklerini hemen ayırt edemeyebiliyor. Bu yüzden doktora gitmek yerine çevresinden duyduğu kulaktan dolma bilgilerle kendisini idare etmeyi tercih ediyor. Günlerce, aylarca hatta yıllarca ağrıyla yaşayabiliyor. Oysaki migrenin belirtileri çok kolay ve teşhisi hemen konulabilir. Ancak migren hastalarının birçoğu doktora başvurmuyor. Bunun yerine hacamat, sülük veya fitoterapiyi tercih ediyor. Bunların hiçbiri migreni tedavi edici bir yöntem değildir ve bilimselliği de kanıtlanmamıştır. Bunları yapmak yerine kişi en kısa zamanda bir nörolog ya da uzmana başvurmalıdır."
"MİGREN KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR"
Migrenin genetik yatkınlık ve hormonal etkenlerden dolayı kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkati çeken Doktor Şerefnur Öztürk, "Stres, uykusuzluk bazen aşırı uyku, çay ve kahve gibi unsurlar migreni tetikleyen faktörlerdir. Ağrıların engellenebilmesi için hastaların nöroloji uzmanına gidip engelleyici ve ağrıyı gideren tedavilerden yararlanmaları gerekiyor" diye konuştu.
VİDEO: KİMLER MİGREN AŞISINDAN YARARLANABİLİR? (25.05.2018)
“HASTALAR BİLİMSELLİĞİ KANITLANMAMIŞ YÖNTEMLERE BAŞVURUYOR”
Türkiye'de migren maliyetlerinin tam olarak hesaplanamadığını belirten Dernek Başkanı, şunları kaydetti:
"Son derece yaygın olan ve genetik yatkınlığı olan migren bazen hemen tespit edilemeyebiliyor. Çünkü kişi kendi özelliklerini hemen ayırt edemeyebiliyor. Bu yüzden doktora gitmek yerine çevresinden duyduğu kulaktan dolma bilgilerle kendisini idare etmeyi tercih ediyor. Günlerce, aylarca hatta yıllarca ağrıyla yaşayabiliyor. Oysaki migrenin belirtileri çok kolay ve teşhisi hemen konulabilir. Ancak migren hastalarının birçoğu doktora başvurmuyor. Bunun yerine hacamat, sülük veya fitoterapiyi tercih ediyor. Bunların hiçbiri migreni tedavi edici bir yöntem değildir ve bilimselliği de kanıtlanmamıştır. Bunları yapmak yerine kişi en kısa zamanda bir nörolog ya da uzmana başvurmalıdır."
"MİGREN KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR"
Migrenin genetik yatkınlık ve hormonal etkenlerden dolayı kadınlarda daha fazla görüldüğüne dikkati çeken Doktor Şerefnur Öztürk, "Stres, uykusuzluk bazen aşırı uyku, çay ve kahve gibi unsurlar migreni tetikleyen faktörlerdir. Ağrıların engellenebilmesi için hastaların nöroloji uzmanına gidip engelleyici ve ağrıyı gideren tedavilerden yararlanmaları gerekiyor" diye konuştu.
VİDEO: KİMLER MİGREN AŞISINDAN YARARLANABİLİR? (25.05.2018)