5-7 Aralık tarihlerinde İstanbul Bilim Üniversitesi tarafından Bolu’da yapılacak 6. Onkoloji Günleri’nde ülkemizde de sık görülen gastrointestinal (mide-bağırsak sistemi) kanserleri masaya yatırılacak.
Onkolojideki son gelişmelerin ve bunların hasta pratiğine nasıl yansıyacağının tartışılacağı kongrede özellikle mide ve rektum kanserlerinin ön plana çıkacağını belirten İstanbul Bilim Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalından Doç. Dr. Sezer Sağlam, sindirim sistemi özellikle de mide kanseri tedavisinde olumlu gelişmeler olduğunu söyledi. Kongre hakkında ntvmsnbc'ye açıklamalarda bulunan Doç. Sağlam, “Kemoterapi ile özellikle mide kanserinde son 2 yılda çok önemli yol alındı. Bugün mide kanserinde yaşam süresi, kolon kanserine yaklaşmaktadır. Yaşam kalitesini arttıracak ağızdan tabletler artık hayatımıza girmiştir. Bu tabletler ile hastalarımızı poliklinik takibi ile yatırmadan takip edebilmekteyiz” dedi.
Mide kanseri teşhisinde en önemli yöntemin endoskopi olduğunu belirten Prof. Dr. Coşkun Tecimer ise mide kanseri için rutin tarama testi yapılmadığını söyledi. Ancak mide şikayeti başlayanlarda endoskopi yapılarak tanı konulabildiğini aktaran ve erken teşhisin önemine değinen Prof. Tecimer, “Karın ağrısı olup gastrit diye geçiştirilen birçok durumda erken üst endoskopi yapılsa birçok mide kanseri erken yakalanabilir” dedi.
Japonya gibi mide kanserinin sık görüldüğü ülkelerde endoskopik taramalar yapıldığını dile getiren Tecimer, “Bu da hastalığın daha erken evrede yakalanmasını sağlamaktadır. Erken yakalanan hastalıkta cerrahi yapılmakta arkasından kemoterapi bazen de ek olarak radyoterapi uygulanmaktadır. Metastaz yapmış kanserde ise tedavi yalnızca kemoterapidir. Antikora duyarlı hastalarda trastuzumab antikoru da uygulanabilmektedir” diye konuştu.
MİDE KANSERİ GELİŞMİŞ ÜLKELERDE AZ GÖRÜLÜYOR
Mide kanserinin yiyeceklerin hijyenik koşullarda saklanmadığı durumlarda daha sık görüldüğüne vurgu yapan Tecimer, buzdolabının yaygın kullanımı sonrası mide kanserinde belirgin azalmalar olduğunu söyledi. “Gelişmiş ülkelerde mide kanseri en sık görülen kanserler arasında değildir. Türkiye'de ise en sık görülen ilk 5 kanser türü arasında sayılabilir” diyen Tecimer, tütsülenmiş gıdaların, yanık olarak yenilen yiyeceklerin kanser riskini artırdığını, ayrıca midede yerleşen helikobaker pilori bakterisinin de mide kanseri için risk oluşturduğun kaydetti.
Karın ağrısı, karında hassasiyet, iştahsızlık ve kilo kaybı mide kanserinin sık görülen belirtileri arasında. Hastalıktan korunmada en önemli noktalardan biri ise sağlıklı beslenme. Daha çok sebze ağırlıklı beslenmek, tütsülenmiş yiyeceklerden, aşırı tuzlu gıdalardan, mangalda ya da ocakta yanarak pişirilmiş besinlerden, aşırı hayvansal yağ tüketiminden kaçınmak da korunmada önemli role sahip.
KANSER RİSKİNİ AZALTMAK MÜMKÜN
Kızartmalarda aynı yağın tekrar tekrar kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Tecimer, “Kilo almamak, günlük egzersizler yapmak, sigara içmemek, alkol kullanmamak, kullanıyorsak bırakmak ya da azaltmak da mide kanseri riskini azaltan faktörlerdir. Bir de helikobakter pilori mikrobu varsa bu da antibiyotiklerle temizlenmelidir” dedi.
Onkolojideki son gelişmelerin ve bunların hasta pratiğine nasıl yansıyacağının tartışılacağı kongrede özellikle mide ve rektum kanserlerinin ön plana çıkacağını belirten İstanbul Bilim Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalından Doç. Dr. Sezer Sağlam, sindirim sistemi özellikle de mide kanseri tedavisinde olumlu gelişmeler olduğunu söyledi. Kongre hakkında ntvmsnbc'ye açıklamalarda bulunan Doç. Sağlam, “Kemoterapi ile özellikle mide kanserinde son 2 yılda çok önemli yol alındı. Bugün mide kanserinde yaşam süresi, kolon kanserine yaklaşmaktadır. Yaşam kalitesini arttıracak ağızdan tabletler artık hayatımıza girmiştir. Bu tabletler ile hastalarımızı poliklinik takibi ile yatırmadan takip edebilmekteyiz” dedi.
Mide kanseri teşhisinde en önemli yöntemin endoskopi olduğunu belirten Prof. Dr. Coşkun Tecimer ise mide kanseri için rutin tarama testi yapılmadığını söyledi. Ancak mide şikayeti başlayanlarda endoskopi yapılarak tanı konulabildiğini aktaran ve erken teşhisin önemine değinen Prof. Tecimer, “Karın ağrısı olup gastrit diye geçiştirilen birçok durumda erken üst endoskopi yapılsa birçok mide kanseri erken yakalanabilir” dedi.
Japonya gibi mide kanserinin sık görüldüğü ülkelerde endoskopik taramalar yapıldığını dile getiren Tecimer, “Bu da hastalığın daha erken evrede yakalanmasını sağlamaktadır. Erken yakalanan hastalıkta cerrahi yapılmakta arkasından kemoterapi bazen de ek olarak radyoterapi uygulanmaktadır. Metastaz yapmış kanserde ise tedavi yalnızca kemoterapidir. Antikora duyarlı hastalarda trastuzumab antikoru da uygulanabilmektedir” diye konuştu.
MİDE KANSERİ GELİŞMİŞ ÜLKELERDE AZ GÖRÜLÜYOR
Mide kanserinin yiyeceklerin hijyenik koşullarda saklanmadığı durumlarda daha sık görüldüğüne vurgu yapan Tecimer, buzdolabının yaygın kullanımı sonrası mide kanserinde belirgin azalmalar olduğunu söyledi. “Gelişmiş ülkelerde mide kanseri en sık görülen kanserler arasında değildir. Türkiye'de ise en sık görülen ilk 5 kanser türü arasında sayılabilir” diyen Tecimer, tütsülenmiş gıdaların, yanık olarak yenilen yiyeceklerin kanser riskini artırdığını, ayrıca midede yerleşen helikobaker pilori bakterisinin de mide kanseri için risk oluşturduğun kaydetti.
Karın ağrısı, karında hassasiyet, iştahsızlık ve kilo kaybı mide kanserinin sık görülen belirtileri arasında. Hastalıktan korunmada en önemli noktalardan biri ise sağlıklı beslenme. Daha çok sebze ağırlıklı beslenmek, tütsülenmiş yiyeceklerden, aşırı tuzlu gıdalardan, mangalda ya da ocakta yanarak pişirilmiş besinlerden, aşırı hayvansal yağ tüketiminden kaçınmak da korunmada önemli role sahip.
KANSER RİSKİNİ AZALTMAK MÜMKÜN
Kızartmalarda aynı yağın tekrar tekrar kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Tecimer, “Kilo almamak, günlük egzersizler yapmak, sigara içmemek, alkol kullanmamak, kullanıyorsak bırakmak ya da azaltmak da mide kanseri riskini azaltan faktörlerdir. Bir de helikobakter pilori mikrobu varsa bu da antibiyotiklerle temizlenmelidir” dedi.