Ergenlik döneminde meme gelişimi yetersiz olabileceği gibi aşırı büyüme de görülebiliyor. Hormonal düzensizlikler, aşırı kilo alımı meme dokusunun olması gerektiğinden daha büyük bir yapıya ulaşmasına neden olabiliyor. Bedenle orantısız meme, sadece estetik sorun yaratmakla kalmıyor, fiziksel sıkıntılara da yol açabiliyor. Omuz, sırt, kol ağrıları, göğüs dokusu altında hijyenik bir takım sorunlar, boyun omurlarında aşırı yüke bağlı erken dejenerasyon bu sorunlardan birkaçı.
Bu durumlarda çare, meme küçültme veya büyütme cerrahisinde aranıyor. RéneeClinic Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Reha Yavuzer, teknolojinin gelişimi ile estetik meme ameliyatlarında da önemli adımlar atıldığını söylüyor.
Hasta konfor ve güvenliğindeki artış ile silikon meme protezi teknolojisindeki ilerlemelere dikkat çeken Prof. Yavuzer, silikon protezlerin kanser gibi hastalıklara neden olması ile ilgili zaman zaman gündeme gelen haberler ile ilgili şöyle konuşuyor: “Silikon meme protezleri bir dönem ABD’de bu tür endişeler nedeniyle sadece meme kanseri sonrasında meme şekillendirilmesi amacıyla kullanılır hale gelmişti. Ancak son 10 yıl içerisinde yapılan klinik çalışmalar bu endişelerin yersiz olduğunu ve silikon meme protezlerinin tespit edilebilen herhangi bir başka hastalığa neden olmadığını ortaya koydu. Bu bilimsel çalışmaların ışığında da protezlerin estetik amaçlı olarak kullanılmasına Amerika'da da izin verildi. Her ameliyat bir takım riskler taşımaktadır. Bu risklerin başında kanama, enfeksiyon, yara iyileşmesi sorunları gelir. Anestezinin de kendine ait bazı riskleri mevcuttur. Silikon meme protezlerinde zaman içerisinde aşınma ve deformasyon, protezde sertleşme gibi riskler vardır ancak protezin kansere veya başka bir hastalığa neden olması bugünkü bilimsel bilgilerimiz dahilinde olası değildir."
ESTETİK MEME AMELİYATINDA YAŞ SINIRI NE OLMALI?
“Tıbbi zorunluluk yoksa estetik meme cerrahisinde 18 yaşın yani meme gelişiminin tamamlanmasını beklemek en uygun olandır” diyen Prof. Yavuzer, meme küçültme ve büyültme ameliyatlarındaki hasta memnuniyetinin yüksek olduğunu belirtiyor. Ancak hiç bir ameliyatın mucize yaratmadığının mutlaka altını çizmek gerektiğini vurgulayan Yavuzer, “Her ameliyatın getirileri olduğu gibi götürülerinin de olacağı unutulmamalı. Plastik cerrahın bilgilendirmesi ışığında dikkatli, özenli olmanın ve karar verirken acele etmemenin daha sağlıklı olacağını hatırlamak gerekir” şeklinde konuşuyor.
Bu durumlarda çare, meme küçültme veya büyütme cerrahisinde aranıyor. RéneeClinic Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Reha Yavuzer, teknolojinin gelişimi ile estetik meme ameliyatlarında da önemli adımlar atıldığını söylüyor.
Hasta konfor ve güvenliğindeki artış ile silikon meme protezi teknolojisindeki ilerlemelere dikkat çeken Prof. Yavuzer, silikon protezlerin kanser gibi hastalıklara neden olması ile ilgili zaman zaman gündeme gelen haberler ile ilgili şöyle konuşuyor: “Silikon meme protezleri bir dönem ABD’de bu tür endişeler nedeniyle sadece meme kanseri sonrasında meme şekillendirilmesi amacıyla kullanılır hale gelmişti. Ancak son 10 yıl içerisinde yapılan klinik çalışmalar bu endişelerin yersiz olduğunu ve silikon meme protezlerinin tespit edilebilen herhangi bir başka hastalığa neden olmadığını ortaya koydu. Bu bilimsel çalışmaların ışığında da protezlerin estetik amaçlı olarak kullanılmasına Amerika'da da izin verildi. Her ameliyat bir takım riskler taşımaktadır. Bu risklerin başında kanama, enfeksiyon, yara iyileşmesi sorunları gelir. Anestezinin de kendine ait bazı riskleri mevcuttur. Silikon meme protezlerinde zaman içerisinde aşınma ve deformasyon, protezde sertleşme gibi riskler vardır ancak protezin kansere veya başka bir hastalığa neden olması bugünkü bilimsel bilgilerimiz dahilinde olası değildir."
ESTETİK MEME AMELİYATINDA YAŞ SINIRI NE OLMALI?
“Tıbbi zorunluluk yoksa estetik meme cerrahisinde 18 yaşın yani meme gelişiminin tamamlanmasını beklemek en uygun olandır” diyen Prof. Yavuzer, meme küçültme ve büyültme ameliyatlarındaki hasta memnuniyetinin yüksek olduğunu belirtiyor. Ancak hiç bir ameliyatın mucize yaratmadığının mutlaka altını çizmek gerektiğini vurgulayan Yavuzer, “Her ameliyatın getirileri olduğu gibi götürülerinin de olacağı unutulmamalı. Plastik cerrahın bilgilendirmesi ışığında dikkatli, özenli olmanın ve karar verirken acele etmemenin daha sağlıklı olacağını hatırlamak gerekir” şeklinde konuşuyor.