İlişkili Haberler
Lenfödem hastalığının en çok kanser hastalarını tehdit ettiğine vurgu yapan Balıkesir Devlet Hastanesinde görevli Fizyoterapist Özden Certel, “Kanser hastalarının, potansiyel olarak lenf ödem olma ihtimali çok yüksek. Hastaları bu konuda uyarıda bulunarak bilinçlendirirsek, kurtulma şansları oldukça yüksek” dedi.
Çeşitli sebeplerden kaynaklanarak kol ve bacakta oluşan şişliklerle belirti veren lenfödem hastalığının doğru yöntemlerle tedavi edilebildiğini belirten Certel, lenfödemin nasıl geliştiği ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Lenf sistemi, lenf damarları ve nodüllerinden oluşan doku sıvısı içindeki maddeleri venöz dolaşımı ileten venlere paralel seyreden bir dolaşım sistemidir. Bu sistem protein, su, hücre, yağ ve hiyalüronik asit taşır. Lenfatik yetmezlik, bu sistemin taşımakla yükümlü olduğu maddeleri taşıyamadığı zaman gelişir ve ödem oluşur. Bu yetmezlik 3 şekilde görülmektedir. Birincisi taşınan yük normal ama taşıma kapasitesi düşük olabilir. İkinci olarak taşınan yük fazla ve taşıma kapasitesi düşük olabilir. Üçüncü yetmezlik ise taşıma kapasitemiz normal fakat taşınan yük fazla olabilir, bu sebeplerle basınç artar kapaklarda yetmezlik olur ve akış merkeze değil, kol, bacak, kafa, genital bölgelere doğru ilerleyebilir. Lenfödem; post travmatik olabileceği gibi, romatizmal kökenli hareket sistemi hastalıklarında, dolaşım sistemi problemlerinde ve doğuştan karşımıza çıkabilir. Lenfödem hastalarına kompleks boşaltıcı fizyoterapi uygulanır.”
"ERKEN MÜDAHALEDE BAŞARI ORANI ÇOK YÜKSEK"
En önemli aşamanın hastanın değerlendirilerek tedavi planının çıkartılması olduğunu söyleyen Özden Certel, lefödem tedavisinde izlenen yol hakkında ise şunları söyledi:
“Manuel lenf drenaj uygulanır, cilt bakımı yapılır. Kompresyon bandajı çorabı yani baskı giysisi uygulanıp gerekli egzersizler verilir tedavi bitiminde hastaya kendi kendine yapması gereken tedavi eğitimi verilir. Hasta danışmanlık doğrultusunda ölçümlerle takibe alınır. İlk hedefimiz ödemi azaltıp günlük yaşam aktivitelerini artırmak ve ulaşılan seviyeyi korumaktır. Hastaları hangi evrede aldığımız çok önemlidir. Proteinden zengin olan bu ödem protein rejimi ile vücuttan gitmez. Beslenmemiz az tuzlu ve dengeli olmalıdır, kullandığımız lenf çorabı mutlaka hastaya özel ölçü ile alınmış olmalıdır. Hastanın tedaviye uyumu kadar, tedavi sonrası neleri yapıp yapmamaları gerektiğini öğrenmeleri de çok önemlidir. Erken müdahalede başarı oranının çok yüksek olduğu unutulmamalıdır.”
Çeşitli sebeplerden kaynaklanarak kol ve bacakta oluşan şişliklerle belirti veren lenfödem hastalığının doğru yöntemlerle tedavi edilebildiğini belirten Certel, lenfödemin nasıl geliştiği ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Lenf sistemi, lenf damarları ve nodüllerinden oluşan doku sıvısı içindeki maddeleri venöz dolaşımı ileten venlere paralel seyreden bir dolaşım sistemidir. Bu sistem protein, su, hücre, yağ ve hiyalüronik asit taşır. Lenfatik yetmezlik, bu sistemin taşımakla yükümlü olduğu maddeleri taşıyamadığı zaman gelişir ve ödem oluşur. Bu yetmezlik 3 şekilde görülmektedir. Birincisi taşınan yük normal ama taşıma kapasitesi düşük olabilir. İkinci olarak taşınan yük fazla ve taşıma kapasitesi düşük olabilir. Üçüncü yetmezlik ise taşıma kapasitemiz normal fakat taşınan yük fazla olabilir, bu sebeplerle basınç artar kapaklarda yetmezlik olur ve akış merkeze değil, kol, bacak, kafa, genital bölgelere doğru ilerleyebilir. Lenfödem; post travmatik olabileceği gibi, romatizmal kökenli hareket sistemi hastalıklarında, dolaşım sistemi problemlerinde ve doğuştan karşımıza çıkabilir. Lenfödem hastalarına kompleks boşaltıcı fizyoterapi uygulanır.”
"ERKEN MÜDAHALEDE BAŞARI ORANI ÇOK YÜKSEK"
En önemli aşamanın hastanın değerlendirilerek tedavi planının çıkartılması olduğunu söyleyen Özden Certel, lefödem tedavisinde izlenen yol hakkında ise şunları söyledi:
“Manuel lenf drenaj uygulanır, cilt bakımı yapılır. Kompresyon bandajı çorabı yani baskı giysisi uygulanıp gerekli egzersizler verilir tedavi bitiminde hastaya kendi kendine yapması gereken tedavi eğitimi verilir. Hasta danışmanlık doğrultusunda ölçümlerle takibe alınır. İlk hedefimiz ödemi azaltıp günlük yaşam aktivitelerini artırmak ve ulaşılan seviyeyi korumaktır. Hastaları hangi evrede aldığımız çok önemlidir. Proteinden zengin olan bu ödem protein rejimi ile vücuttan gitmez. Beslenmemiz az tuzlu ve dengeli olmalıdır, kullandığımız lenf çorabı mutlaka hastaya özel ölçü ile alınmış olmalıdır. Hastanın tedaviye uyumu kadar, tedavi sonrası neleri yapıp yapmamaları gerektiğini öğrenmeleri de çok önemlidir. Erken müdahalede başarı oranının çok yüksek olduğu unutulmamalıdır.”