Suriye'de yaşanan iç savaş sebebiyle milyonlarca Suriyeli ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Bunların önemli bir kısmı Türkiye'ye geldi. Zaman gazetesinden Zehra Evcil'in haberine göre, İçişleri Bakanlığı'nın resmi verilerinde haziran 2015 itibarıyla Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin sayısının 1 milyon 385 bine ulaştığı görülüyor. Resmi olmayan verilere göre ise bu rakam 3 milyon civarında. Sınır ötesinde ve göç yolunda 4 yılı aşkındır kötü şartlarda barınan Suriyeli mültecilerde ve özellikle çocuklarında ciddi sağlık sorunları da baş gösteriyor.
Suriyelilerin tüm Türkiye'ye yayılmasıyla ülkenin her iline yansıyan en önemli sorun ise aşı. Uzmanlar, planlı aşı takvimi takibi ve il bazında yakın takip yapılmadığı için Suriyeli çocukların yaşadığı mağduriyetin, Türkiye'nin 30 senelik aşı haritasını da değiştirdiğine dikkat çekiyor. Çünkü sınır illerindeki kamplarda yaşayan Suriyeli bebeklere aşı takvimi uygulanırken, kamp dışında yaşayan yüz binlerce çocuğa aşı yapılmıyor. Türkiye'de 30 yıldır görülmeyen kızamık hastalığının Suriyeli göçmenlerin ülkeye kontrolsüz alınmasıyla birlikte yeniden baş gösterdiğini belirten Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Savan Günay, “İlmik ilmik 30 yıldır yaptığımız aşı takvimimiz bozuldu” dedi.
Kızamık hastalığının yeniden hortlamasıyla ülkemizde yaşayan çocuklara iki defa kızamık aşısı uygulanmaya başlandığını vurgulayan İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü Genel Sekreteri Dr. Tuna İman ise, “Sağlık güvenliği oluşturmadan alınan Suriyeli mültecilerden bulaşan salgın hastalıkların hızlı biçimde artmasının olumsuz etkileri görülecektir” diye konuştu.
30 YILLIK AŞI TAKVİMİ BOZULDU
Aşı takviminde yaşanan değişmeyle çocuklarda görülen salgın hastalıkların iki yıl içerisinde daha da artacağına dikkat çeken Prof. Günay, uzun emekler sonucunda kontrol altına alınan ve yok edilen bulaşıcı hastalıkların yeniden artmasıyla aşı takviminin demografik yapısının da değişeceğini söylüyor. Prof. Günay, “Aşılanmayan Suriyeli çocuklar, ülkemizdeki aşılanan çocukların da bağışıklık sistemlerini bozdu. İlk olarak Batı Şeria ve Gazze'den kontrolsüz geçişle el, ayak ve ağız hastalığı görülmeye başlandı. Bakanlık o dönemde bir dizi önlem almaya başlamıştı ancak daha sonra takip bırakıldı. Sonra Suriye'ye kapıların açılmasıyla olay kontrolsüz bir hale geldi” dedi.
DUYARSIZLIK, VEREM VAKALARINI ORTAYA ÇIKARABİLİR
Sınır illerindeki kamplarda kalan Suriyelilere Türkiye'deki aşı takviminin uygulandığını ifade eden İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü Genel Sekreteri Dr. Tuna İman, Suriyeli sığınmacıların ülkelerinde kendi bebeklerine uyguladıkları farklı aşılar olabileceğine değindi. İman, “Farklı bir iklimden geldikleri için bizde görülmeyen onlarda görülen hastalıkların görülmesi de mümkün. Özel sağlık hizmetleri mutlaka verilmeli ve bunlar sistematik olarak takip edilmeli. Eğer Suriyelilerin salgın hastalıkları konusunda duyarsızlık devam ederse, Türkiye'deki hastalık listeleri değişebilir. Kolay bir şekilde bulaşabilen tüberküloz (verem) vakaları ortaya çıkabilir” ifadelerini kullandı.
Suriyeli sığınmacıların Türkiye'nin tüm illerini dolaştıklarını belirten Tuna İman, taşıyıcı oldukları hastalıkları gittikleri yerlere götürebileceklerini kaydetti. İman, güvenlik bandı oluşturulup çeşitli sağlık kontrollerinden geçirildikten sonra ülkeye girişlerin yapılması gerektiğini belirtti.
Suriyelilerin tüm Türkiye'ye yayılmasıyla ülkenin her iline yansıyan en önemli sorun ise aşı. Uzmanlar, planlı aşı takvimi takibi ve il bazında yakın takip yapılmadığı için Suriyeli çocukların yaşadığı mağduriyetin, Türkiye'nin 30 senelik aşı haritasını da değiştirdiğine dikkat çekiyor. Çünkü sınır illerindeki kamplarda yaşayan Suriyeli bebeklere aşı takvimi uygulanırken, kamp dışında yaşayan yüz binlerce çocuğa aşı yapılmıyor. Türkiye'de 30 yıldır görülmeyen kızamık hastalığının Suriyeli göçmenlerin ülkeye kontrolsüz alınmasıyla birlikte yeniden baş gösterdiğini belirten Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Savan Günay, “İlmik ilmik 30 yıldır yaptığımız aşı takvimimiz bozuldu” dedi.
Kızamık hastalığının yeniden hortlamasıyla ülkemizde yaşayan çocuklara iki defa kızamık aşısı uygulanmaya başlandığını vurgulayan İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü Genel Sekreteri Dr. Tuna İman ise, “Sağlık güvenliği oluşturmadan alınan Suriyeli mültecilerden bulaşan salgın hastalıkların hızlı biçimde artmasının olumsuz etkileri görülecektir” diye konuştu.
30 YILLIK AŞI TAKVİMİ BOZULDU
Aşı takviminde yaşanan değişmeyle çocuklarda görülen salgın hastalıkların iki yıl içerisinde daha da artacağına dikkat çeken Prof. Günay, uzun emekler sonucunda kontrol altına alınan ve yok edilen bulaşıcı hastalıkların yeniden artmasıyla aşı takviminin demografik yapısının da değişeceğini söylüyor. Prof. Günay, “Aşılanmayan Suriyeli çocuklar, ülkemizdeki aşılanan çocukların da bağışıklık sistemlerini bozdu. İlk olarak Batı Şeria ve Gazze'den kontrolsüz geçişle el, ayak ve ağız hastalığı görülmeye başlandı. Bakanlık o dönemde bir dizi önlem almaya başlamıştı ancak daha sonra takip bırakıldı. Sonra Suriye'ye kapıların açılmasıyla olay kontrolsüz bir hale geldi” dedi.
DUYARSIZLIK, VEREM VAKALARINI ORTAYA ÇIKARABİLİR
Sınır illerindeki kamplarda kalan Suriyelilere Türkiye'deki aşı takviminin uygulandığını ifade eden İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü Genel Sekreteri Dr. Tuna İman, Suriyeli sığınmacıların ülkelerinde kendi bebeklerine uyguladıkları farklı aşılar olabileceğine değindi. İman, “Farklı bir iklimden geldikleri için bizde görülmeyen onlarda görülen hastalıkların görülmesi de mümkün. Özel sağlık hizmetleri mutlaka verilmeli ve bunlar sistematik olarak takip edilmeli. Eğer Suriyelilerin salgın hastalıkları konusunda duyarsızlık devam ederse, Türkiye'deki hastalık listeleri değişebilir. Kolay bir şekilde bulaşabilen tüberküloz (verem) vakaları ortaya çıkabilir” ifadelerini kullandı.
Suriyeli sığınmacıların Türkiye'nin tüm illerini dolaştıklarını belirten Tuna İman, taşıyıcı oldukları hastalıkları gittikleri yerlere götürebileceklerini kaydetti. İman, güvenlik bandı oluşturulup çeşitli sağlık kontrollerinden geçirildikten sonra ülkeye girişlerin yapılması gerektiğini belirtti.