İSTANBUL - Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Yurci, yaptığı açıklamada, kolon kanserinin oluşumunda, aşırı yağlı ve kırmızı et ağırlıklı beslenme, şişmanlık, sigara ve alkol tüketimi ile poliplerin de etkili olduğunu belirtti.
Kişinin ailesinde ve birinci derece akrabalarında kanser öyküsünün bulunmasının da hastalığın ortaya çıkışını ciddi oranda etkilediğini ifade eden Yurci, şöyle devam etti: "Ailesinde kolon kanseri olan kişilerin, yakınlarında kaç yaşında kolon kanseri tespit edilmişse bundan 10 yıl önce kolonoskopi yaptırmaya başlaması gerekmektedir. Ailesinde kolon kanseri hikayesi olmayan veya herhangi bir şikayeti olmayan tamamen sağlıklı kişiler ise 50 yaşından itibaren en az bir kere kolonoskopi yaptırmalıdır. Tarama kolonoskopileri sırasında kalın bağırsakta polip görüldüğünde kanserleşmeden alınarak hastalığın önlenmesi mümkün olmaktadır. Kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri hikayesi bulunması da bu kişilerde kolon kanseri riskini artırmaktadır. Meme ve yumurtalık kanseri olan kişilerde de 50 yaşını beklemeden kolon kanseri açısından tarama yapılması önerilmektedir."
HANGİ BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKIYOR?
Kalın bağırsak kanserinin, çoğunlukla erken dönemde belirti vermediğini dikkati çeken Yurci, "Kanser ilerleyip bağırsakta tıkanmaya ve daralmaya yol açtığı ya da çevre dokulara yayıldığında; dışkıda şekil bozuklukları ve kan görülmesi, bağırsak alışkanlıklarının değişmesi, ishal ve kabızlık şikayetlerinin artması gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Bağırsakların yeterince boşalamaması hissi, dışkılama güçlüğü veya ağrılı dışkılama da kolon kanserini işaret eden çok önemli belirtiler arasındadır. Demir eksikliği ve kansızlık durumlarında da hasta kolon kanseri yönünden mutlaka tarama yaptırmalıdır. Sebebi anlaşılamayan kilo kayıpları, yorgunluk ve halsizlik gibi sorunların ilerleyici bir hale dönüşmesi kolon kanseri belirtisi olabilir" dedi.
Doç. Dr. Yurci, kanserden korunmanın ya da hastalığı erken evrede saptamanın en etkili yolunun düzenli olarak yaptırılan endoskopik inceleme olduğunu belirterek, bunların başında da kolonoskopinin geldiğini anlattı.
KANSERDEN KORUNMAK İÇİN BUNLARI TÜKETİN
Kolonoskopinin, hem mevcut bir tümörü erken evrede belirleme hem de kansere yol açabilecek polip ve benzeri sorunları daha kanserleşmeden tespit edip kişiyi kanser gelişiminden koruyabilecek özellikte bir işlem olduğunu vurgulayan Yurci, "50 yaşın üzerindeki her bireyin risk durumlarına, kişisel sağlık hikayelerine, aile öykülerine göre 2-5 yıllık aralıklarla kolonoskopik incelemeden geçmeleri önerilmektedir. Kolonoskopinin hazırlığı ve uygulaması günümüzde hasta için çok daha kolay ve konforlu hale gelmiştir. Yeni kolonoskoplar son derece kolay uygulanıp hastaya rahatsızlık vermeden istenilen sonuçlar alınmaktadır" ifadesini kullandı.
Yurci, obezitenin kolon kanseri riskini arttırdığını, bu nedenle kalın bağırsak kanserinden korunmak için kilo almamaya özen gösterilmesi gerektiğini ifade ederek, sigara içilmemesi, düzenli egzersiz yapılması, her türlü yanmış yiyeceklerden ve yağlı gıdalardan uzak durulması, posadan zengin ve lifli yiyecekler, bol sebze ve meyve ile beslenilmesi gerektiğini söyledi.
Bakliyatın ve tam tahıllı besinler ile domatesin de kolon kanserinden koruyucu özellikleri olduğunun bilindiğine dikkati çeken Yurci, selenyum ve D vitamini ile yeşil çay ve likopen gibi doğal antioksidanlardan da yararlanılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kişinin ailesinde ve birinci derece akrabalarında kanser öyküsünün bulunmasının da hastalığın ortaya çıkışını ciddi oranda etkilediğini ifade eden Yurci, şöyle devam etti: "Ailesinde kolon kanseri olan kişilerin, yakınlarında kaç yaşında kolon kanseri tespit edilmişse bundan 10 yıl önce kolonoskopi yaptırmaya başlaması gerekmektedir. Ailesinde kolon kanseri hikayesi olmayan veya herhangi bir şikayeti olmayan tamamen sağlıklı kişiler ise 50 yaşından itibaren en az bir kere kolonoskopi yaptırmalıdır. Tarama kolonoskopileri sırasında kalın bağırsakta polip görüldüğünde kanserleşmeden alınarak hastalığın önlenmesi mümkün olmaktadır. Kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri hikayesi bulunması da bu kişilerde kolon kanseri riskini artırmaktadır. Meme ve yumurtalık kanseri olan kişilerde de 50 yaşını beklemeden kolon kanseri açısından tarama yapılması önerilmektedir."
HANGİ BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKIYOR?
Kalın bağırsak kanserinin, çoğunlukla erken dönemde belirti vermediğini dikkati çeken Yurci, "Kanser ilerleyip bağırsakta tıkanmaya ve daralmaya yol açtığı ya da çevre dokulara yayıldığında; dışkıda şekil bozuklukları ve kan görülmesi, bağırsak alışkanlıklarının değişmesi, ishal ve kabızlık şikayetlerinin artması gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Bağırsakların yeterince boşalamaması hissi, dışkılama güçlüğü veya ağrılı dışkılama da kolon kanserini işaret eden çok önemli belirtiler arasındadır. Demir eksikliği ve kansızlık durumlarında da hasta kolon kanseri yönünden mutlaka tarama yaptırmalıdır. Sebebi anlaşılamayan kilo kayıpları, yorgunluk ve halsizlik gibi sorunların ilerleyici bir hale dönüşmesi kolon kanseri belirtisi olabilir" dedi.
Doç. Dr. Yurci, kanserden korunmanın ya da hastalığı erken evrede saptamanın en etkili yolunun düzenli olarak yaptırılan endoskopik inceleme olduğunu belirterek, bunların başında da kolonoskopinin geldiğini anlattı.
KANSERDEN KORUNMAK İÇİN BUNLARI TÜKETİN
Kolonoskopinin, hem mevcut bir tümörü erken evrede belirleme hem de kansere yol açabilecek polip ve benzeri sorunları daha kanserleşmeden tespit edip kişiyi kanser gelişiminden koruyabilecek özellikte bir işlem olduğunu vurgulayan Yurci, "50 yaşın üzerindeki her bireyin risk durumlarına, kişisel sağlık hikayelerine, aile öykülerine göre 2-5 yıllık aralıklarla kolonoskopik incelemeden geçmeleri önerilmektedir. Kolonoskopinin hazırlığı ve uygulaması günümüzde hasta için çok daha kolay ve konforlu hale gelmiştir. Yeni kolonoskoplar son derece kolay uygulanıp hastaya rahatsızlık vermeden istenilen sonuçlar alınmaktadır" ifadesini kullandı.
Yurci, obezitenin kolon kanseri riskini arttırdığını, bu nedenle kalın bağırsak kanserinden korunmak için kilo almamaya özen gösterilmesi gerektiğini ifade ederek, sigara içilmemesi, düzenli egzersiz yapılması, her türlü yanmış yiyeceklerden ve yağlı gıdalardan uzak durulması, posadan zengin ve lifli yiyecekler, bol sebze ve meyve ile beslenilmesi gerektiğini söyledi.
Bakliyatın ve tam tahıllı besinler ile domatesin de kolon kanserinden koruyucu özellikleri olduğunun bilindiğine dikkati çeken Yurci, selenyum ve D vitamini ile yeşil çay ve likopen gibi doğal antioksidanlardan da yararlanılması gerektiğini sözlerine ekledi.