İlişkili Haberler
Yaşın ilerlemesiyle birlikte, kolajen üretiminin azaldığını ve ciltte sarkmaların meydana geldiğini belirten İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi'nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehtap Kıdır, yaşlanma etkilerini azalmak için kemik suyu içilmesini tavsiye etti.
Kolajen kaybının, eklem rahatsızlıklarına ve selülitlere de neden olduğunu aktaran Dr. Kıdır, "25’li yaşlardan sonra vücudumuzda kolajen (vücudumuzdaki dokulara destek sağlayan, doku ya da organların canlı ve esnek kalmasına yardımcı olan bir protein) üretimi yavaşlar. 35’li yaşlardan sonra bu yavaşlama daha da hızlanarak, etkilerini hissettirmeye başlar. Sıkı cilt, kolajen miktarı iyi olan cilt anlamına gelir. Cildimizdeki kolajen miktarı azalmaya başladığında ise cilt elastikiyetini ve sıkılığını kaybeder. Sonuç olarak, yaşımız ilerledikçe cildimizde sarkmalar, kırışıklıklar hatta eklem ağrılarıyla karşılaşmamız da kaçınılmaz hale gelir" dedi.
KOLAJEN KAYBINA YOL AÇAN FAKTÖRLERE DİKKAT!
Kolajen kaybına yol açan en önemli faktörleri, "Uzun süre güneş ışığına maruz kalma. Strese bağlı olarak vücut tarafından salgılanan kortizol miktarında artış. Yanlış ve zayıf beslenme alışkanlığı. Toksinlere maruz kalmak. Kronik iltihaplanma.Uyku düzensizliği ve yeterince uyumama. Vücudumuzdaki serbest radikallerin miktarındaki artış. Şeker ve rafine edilmiş ürün tüketimi, sigara, menopoz. Vücutta vitamin ve minerallerin emilimini zorlaştıran bazı tedaviler kolajen kaybına yol açan faktörlerin başında geliyor" şeklinde özetleyen Kıdır, yaşlanmayla birlikte artan kolajen kaybının yalnızca kırışıklığa değil, eklem rahatsızlıklarına, bacak ve kalçalarda yoğunlaşan selülitlere de yol açtığını söyleyerek şöyle devam etti:
Kolajen kaybının, eklem rahatsızlıklarına ve selülitlere de neden olduğunu aktaran Dr. Kıdır, "25’li yaşlardan sonra vücudumuzda kolajen (vücudumuzdaki dokulara destek sağlayan, doku ya da organların canlı ve esnek kalmasına yardımcı olan bir protein) üretimi yavaşlar. 35’li yaşlardan sonra bu yavaşlama daha da hızlanarak, etkilerini hissettirmeye başlar. Sıkı cilt, kolajen miktarı iyi olan cilt anlamına gelir. Cildimizdeki kolajen miktarı azalmaya başladığında ise cilt elastikiyetini ve sıkılığını kaybeder. Sonuç olarak, yaşımız ilerledikçe cildimizde sarkmalar, kırışıklıklar hatta eklem ağrılarıyla karşılaşmamız da kaçınılmaz hale gelir" dedi.
KOLAJEN KAYBINA YOL AÇAN FAKTÖRLERE DİKKAT!
Kolajen kaybına yol açan en önemli faktörleri, "Uzun süre güneş ışığına maruz kalma. Strese bağlı olarak vücut tarafından salgılanan kortizol miktarında artış. Yanlış ve zayıf beslenme alışkanlığı. Toksinlere maruz kalmak. Kronik iltihaplanma.Uyku düzensizliği ve yeterince uyumama. Vücudumuzdaki serbest radikallerin miktarındaki artış. Şeker ve rafine edilmiş ürün tüketimi, sigara, menopoz. Vücutta vitamin ve minerallerin emilimini zorlaştıran bazı tedaviler kolajen kaybına yol açan faktörlerin başında geliyor" şeklinde özetleyen Kıdır, yaşlanmayla birlikte artan kolajen kaybının yalnızca kırışıklığa değil, eklem rahatsızlıklarına, bacak ve kalçalarda yoğunlaşan selülitlere de yol açtığını söyleyerek şöyle devam etti:
"UZUN UZUN KAYNATIN, ÇORBAYA YEMEĞE KATIN"
"Kolajen içerikli besinlerin ve kolajen takviyelerinin düzenli tüketimi ve kolajen içeren nemlendirici ürünlerin kullanımıyla cildin aşırı miktarda kolajen kaybetmesi durdurulabilir. Örneğin, cildimizin sıkılığını sağlayan kolajen desteğini kemik suyu kaynatarak alabiliriz. Kemikte ve ilikte yoğun olarak bulunan kolajen kemik suyunda jelatinimsi bir kıvama gelir. Bunu çorbalarda ve yemeklerde kullanarak derinizin ihtiyacı olan kolajeni doğal yollardan sağlayabilirsiniz. Haftada 2 kez uzun süre kaynatılmış kemik suyu ile cildinizi daha sıkı bir hale getirebilirsiniz."
CİLT TEMİZLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ
Cilt bakımının en temel öğesinin doğru ve etkili cilt temizliği olduğuna vurgu yapan Dermatolog, "Cildinizi her sabah uyandığınızda ve akşam yatmadan yüz temizleme jeli ya da yüz temizleme sütü ile temizlemeniz gerekir. Makyajla uyumamak, düzenli olarak yüz yıkamak ve kaliteli bakım ürünleri kullanmak da yaşlanmayı yavaşlatabilir. Kirden, yağdan arındırılan cilt çok daha sağlıklı olacaktır. Cildiniz yediklerinize tepki verir. Yani cilt bakımının ilk kuralı sağlıklı beslenmek ve yeterli miktarda su tüketmektir" dedi.
"KULLANACAĞINIZ ÜRÜNÜ MARKET GÖREVLİSİNE DEĞİL UZMANA SORUN"
Ultraviyole koruma sağlayan cilt bakım ürünleri kullanmanın, cildin taze ve genç görünmesini sağlamak için en iyi yollardan biri olduğunu söyleyen Dr. Kıdır, "Çoğu kişi cilt yapısına uygun olmayan, kozmetik marketlerden bilinçsizce aldıkları ürünleri kullanabiliyor. Bu durumda hem ciltleri zarar görüyorhem de boş yere para harcamış oluyorlar. Kişilerin ciltlerine uygun kozmetik ürününü eczanelere ya da kozmetik marketlere sorarak değil, bir dermatoloji uzmanına danışarak almaları daha doğru bir tercih olur" diye konuştu.
VİDEO: SAĞLIKLI YAŞLANMANIN 5 KURALI!
"Kolajen içerikli besinlerin ve kolajen takviyelerinin düzenli tüketimi ve kolajen içeren nemlendirici ürünlerin kullanımıyla cildin aşırı miktarda kolajen kaybetmesi durdurulabilir. Örneğin, cildimizin sıkılığını sağlayan kolajen desteğini kemik suyu kaynatarak alabiliriz. Kemikte ve ilikte yoğun olarak bulunan kolajen kemik suyunda jelatinimsi bir kıvama gelir. Bunu çorbalarda ve yemeklerde kullanarak derinizin ihtiyacı olan kolajeni doğal yollardan sağlayabilirsiniz. Haftada 2 kez uzun süre kaynatılmış kemik suyu ile cildinizi daha sıkı bir hale getirebilirsiniz."
CİLT TEMİZLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ
Cilt bakımının en temel öğesinin doğru ve etkili cilt temizliği olduğuna vurgu yapan Dermatolog, "Cildinizi her sabah uyandığınızda ve akşam yatmadan yüz temizleme jeli ya da yüz temizleme sütü ile temizlemeniz gerekir. Makyajla uyumamak, düzenli olarak yüz yıkamak ve kaliteli bakım ürünleri kullanmak da yaşlanmayı yavaşlatabilir. Kirden, yağdan arındırılan cilt çok daha sağlıklı olacaktır. Cildiniz yediklerinize tepki verir. Yani cilt bakımının ilk kuralı sağlıklı beslenmek ve yeterli miktarda su tüketmektir" dedi.
"KULLANACAĞINIZ ÜRÜNÜ MARKET GÖREVLİSİNE DEĞİL UZMANA SORUN"
Ultraviyole koruma sağlayan cilt bakım ürünleri kullanmanın, cildin taze ve genç görünmesini sağlamak için en iyi yollardan biri olduğunu söyleyen Dr. Kıdır, "Çoğu kişi cilt yapısına uygun olmayan, kozmetik marketlerden bilinçsizce aldıkları ürünleri kullanabiliyor. Bu durumda hem ciltleri zarar görüyorhem de boş yere para harcamış oluyorlar. Kişilerin ciltlerine uygun kozmetik ürününü eczanelere ya da kozmetik marketlere sorarak değil, bir dermatoloji uzmanına danışarak almaları daha doğru bir tercih olur" diye konuştu.
VİDEO: SAĞLIKLI YAŞLANMANIN 5 KURALI!