İlişkili Haberler
Dengeli ve düzenli beslenmek kanser tedavisine olumlu katkı yaptığı gibi, kemoterapi, radyoterapi ile hormon tedavisinde gelişebilen bulantı, kusma ve iştahsızlık ile bunların sonucunda gelişen kilo kaybı gibi önemli sorunlara karşı da önlem alınmasını sağlıyor. Kanser tedavisinde kesin ve net bir beslenme kuralı yok.
Ancak bazı önlemler alarak bu süreci daha iyi yönetmenin mümkün olabildiğini dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı, kanser tedavisinde dikkat edilmesi gereken beslenme alışkanlıklarını anlattı ve şu önerilerde bulundu:
KARBONHİDRAT TÜKETİMİNE ÖNEM VERİN
Nişasta ve şeker besinlerde bulunan karbonhidratlar grubuna giriyor. Nişasta; tahıllarda, patateste ve kurubaklagillerde bulunuyor. Şeker ise meyve, süt ve tatlı besinlerde yer alıyor. Metabolizmanın ana enerji kaynağını karbonhidratlar oluşturuyor. Bu nedenle, kanser tedavisi sürecinde artmış olan enerji gereksinimini karşılayabilmek için her öğünde 1-2 dilim tam tahıllı ekmek tüketmeye ve öğünlerde çorba, makarna gibi diğer bazı karbonhidrat kaynaklarına yer vermeye özen gösterin.
Ancak bazı önlemler alarak bu süreci daha iyi yönetmenin mümkün olabildiğini dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı, kanser tedavisinde dikkat edilmesi gereken beslenme alışkanlıklarını anlattı ve şu önerilerde bulundu:
KARBONHİDRAT TÜKETİMİNE ÖNEM VERİN
Nişasta ve şeker besinlerde bulunan karbonhidratlar grubuna giriyor. Nişasta; tahıllarda, patateste ve kurubaklagillerde bulunuyor. Şeker ise meyve, süt ve tatlı besinlerde yer alıyor. Metabolizmanın ana enerji kaynağını karbonhidratlar oluşturuyor. Bu nedenle, kanser tedavisi sürecinde artmış olan enerji gereksinimini karşılayabilmek için her öğünde 1-2 dilim tam tahıllı ekmek tüketmeye ve öğünlerde çorba, makarna gibi diğer bazı karbonhidrat kaynaklarına yer vermeye özen gösterin.
PROTEİNİ ARTIRIN
Kanser hastalığında tümör hücrelerinden salınan bazı maddeler nedeni ile kas yıkımı meydana geliyor ve hücrelerin yenilenmesi ile onarımı için çok önemli bir besin öğesi olan proteine olan ihtiyaç artıyor. Bu yüzden her öğünde protein kaynaklarına yer vermeniz çok önemli. Örneğin yumurta çok kaliteli bir protein kaynağı ve kişide hiperkolesterolemi gibi bir sağlık probleminiz yoksa her gün kahvaltıda tüketmeniz gerekiyor. Ayrıca sabahları 1-2 dilim peynir, ana öğünlerden en az birinde et, tavuk, balık veya kurubaklagiller gibi protein kaynağına da yer vermelisiniz. Gün içinde 2-3 porsiyon süt-yoğurt tüketerek günlük protein alımını artırabilirsiniz.
BOL MEYVE-SEBZE TÜKETİN
Meyve ve sebzeler A, C ve E vitamini ile selenyum gibi antioksidanlar içeriyor. Antioksidanlar da kanser oluşumuna yol açan serbest radikallerin normal hücrelere zarar vermesini engelliyor. Antioksidan alımını arttırmak için günde en az 3-4 porsiyon meyve ve bol çiğ sebze tüketmeye özen gösterin.
AZ AZ VE SIK SIK BESLENİN
Kanserli hücreler vücuda aç olmadığını düşündüren bir madde salgılıyor. Bu durum yalnızca birkaç gün sürebileceği gibi, tedavi boyunca da devam edebiliyor. Bu nedenle, iştahsızlıktan etkilenmemek ve yeteri kadar enerji alabilmek için az az, sık sık beslenin, yanınızda pratik bir şekilde tüketebileceğiniz kuru kayısı veya kuru incir gibi kuru meyveler ve küçük hacimde yüksek enerji içeren ceviz, fındık ile badem gibi atıştırmalıklar bulundurun.
Kanser hastalığında tümör hücrelerinden salınan bazı maddeler nedeni ile kas yıkımı meydana geliyor ve hücrelerin yenilenmesi ile onarımı için çok önemli bir besin öğesi olan proteine olan ihtiyaç artıyor. Bu yüzden her öğünde protein kaynaklarına yer vermeniz çok önemli. Örneğin yumurta çok kaliteli bir protein kaynağı ve kişide hiperkolesterolemi gibi bir sağlık probleminiz yoksa her gün kahvaltıda tüketmeniz gerekiyor. Ayrıca sabahları 1-2 dilim peynir, ana öğünlerden en az birinde et, tavuk, balık veya kurubaklagiller gibi protein kaynağına da yer vermelisiniz. Gün içinde 2-3 porsiyon süt-yoğurt tüketerek günlük protein alımını artırabilirsiniz.
BOL MEYVE-SEBZE TÜKETİN
Meyve ve sebzeler A, C ve E vitamini ile selenyum gibi antioksidanlar içeriyor. Antioksidanlar da kanser oluşumuna yol açan serbest radikallerin normal hücrelere zarar vermesini engelliyor. Antioksidan alımını arttırmak için günde en az 3-4 porsiyon meyve ve bol çiğ sebze tüketmeye özen gösterin.
AZ AZ VE SIK SIK BESLENİN
Kanserli hücreler vücuda aç olmadığını düşündüren bir madde salgılıyor. Bu durum yalnızca birkaç gün sürebileceği gibi, tedavi boyunca da devam edebiliyor. Bu nedenle, iştahsızlıktan etkilenmemek ve yeteri kadar enerji alabilmek için az az, sık sık beslenin, yanınızda pratik bir şekilde tüketebileceğiniz kuru kayısı veya kuru incir gibi kuru meyveler ve küçük hacimde yüksek enerji içeren ceviz, fındık ile badem gibi atıştırmalıklar bulundurun.
DOKTORA DANIŞMADAN ASLA
Antioksidan alımını arttırmak için yüksek dozda antioksidan içeren destekleri kullanmak radyoterapi ve kemoterapinin etkisini yok edebiliyor. Bu yüzden hekiminize danışmadan bu takviyeleri asla kullanmayın.
BU BESİNLERDEN KAÇININ
Kemoterapi esnasında doğru şekilde beslenmek yaşamsal önem taşıyor. Kemoterapi gören hastalarda greyfurt kemoterpi ilaçları ile etkileşime girerek bunların etkinliğini azaltacağı için bu hastalarda greyfurt tüketimi önerilmiyor. Ayrıca bu süreçte ağız içerisinde aşırı hassasiyet oluşabileceği için domates, limon gibi asitli yiyecekler ve acılı baharatlar da tüketilmemeli. Aynı şekilde bu süreçte yutma güçlüğü de gelişebileceği için çok sert yiyecekler yerine daha yumuşak olanlarını tercih edin.
BOL BOL SU İÇİN
Kemoterapinin yan etkilerinden biri de cilt kuruluğu. Bu nedenle bu süreçte bol sıvı tüketmeniz önemli. Günde en az 2.5-3 litre su tüketmeyi ihmal etmeyin. Ayrıca, kemoterapinin yan etkisi olarak ishal gelişebiliyor. Bunun sonucunda da vücut fazla miktarda su kaybediyor. Bu su kaybını telafi edebilmek için de bol su tüketimi önem taşıyor.
BULANTI VE KUSMALARI ÖNLEMEK İÇİN…
Mide bulantısı ve kusma kemoterpinin en sık görülen yan etkilerini oluşturuyor Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı, bu sorunu önlemek için almanız gereken tedbirleri şöyle sıralıyor:
Antioksidan alımını arttırmak için yüksek dozda antioksidan içeren destekleri kullanmak radyoterapi ve kemoterapinin etkisini yok edebiliyor. Bu yüzden hekiminize danışmadan bu takviyeleri asla kullanmayın.
BU BESİNLERDEN KAÇININ
Kemoterapi esnasında doğru şekilde beslenmek yaşamsal önem taşıyor. Kemoterapi gören hastalarda greyfurt kemoterpi ilaçları ile etkileşime girerek bunların etkinliğini azaltacağı için bu hastalarda greyfurt tüketimi önerilmiyor. Ayrıca bu süreçte ağız içerisinde aşırı hassasiyet oluşabileceği için domates, limon gibi asitli yiyecekler ve acılı baharatlar da tüketilmemeli. Aynı şekilde bu süreçte yutma güçlüğü de gelişebileceği için çok sert yiyecekler yerine daha yumuşak olanlarını tercih edin.
BOL BOL SU İÇİN
Kemoterapinin yan etkilerinden biri de cilt kuruluğu. Bu nedenle bu süreçte bol sıvı tüketmeniz önemli. Günde en az 2.5-3 litre su tüketmeyi ihmal etmeyin. Ayrıca, kemoterapinin yan etkisi olarak ishal gelişebiliyor. Bunun sonucunda da vücut fazla miktarda su kaybediyor. Bu su kaybını telafi edebilmek için de bol su tüketimi önem taşıyor.
BULANTI VE KUSMALARI ÖNLEMEK İÇİN…
Mide bulantısı ve kusma kemoterpinin en sık görülen yan etkilerini oluşturuyor Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı, bu sorunu önlemek için almanız gereken tedbirleri şöyle sıralıyor:
• Sabah kalktığınızda bulantı hissediyorsanız tuzlu bir kraker veya kızarmış ekmek tüketin.
• Tek bir öğünde fazla miktarda besin tüketmek bulantıya neden olabiliyor. Bu yüzden az az sık sık beslenin.
• Kızartmalar ve yağlı besinler bulantıya yol açabiliyor. Bu nedenle daha az yağ içeren besinleri ve haşlama, fırın, ızgara gibi pişirme yöntemlerini tercih etmeniz önemli.
• Çok sıcak yemekler yemeğin kokusunun daha fazla meydana çıkmasını sağlıyor ve bu da bulantıya sebep olabiliyor. Yemeklerinizi çok sıcak tüketmeyin.
• Yemeklerle birlikte alınan sıvılar bulantıya yol açabildiği için komposto, meyve suyu ve su gibi içecekleri yemeklerle birlikte değil, öğün aralarında tercih edin.
• İçeceklerinizin çok sıcak olması veya tek seferde çok miktarda sıvı almanız bulantıya neden olabiliyor. İçeceklerinizin oda sıcaklığında olmasına ve sıvıları yavaş yavaş yudumlayarak tüketmeye özen gösterin.
• Tek bir öğünde fazla miktarda besin tüketmek bulantıya neden olabiliyor. Bu yüzden az az sık sık beslenin.
• Kızartmalar ve yağlı besinler bulantıya yol açabiliyor. Bu nedenle daha az yağ içeren besinleri ve haşlama, fırın, ızgara gibi pişirme yöntemlerini tercih etmeniz önemli.
• Çok sıcak yemekler yemeğin kokusunun daha fazla meydana çıkmasını sağlıyor ve bu da bulantıya sebep olabiliyor. Yemeklerinizi çok sıcak tüketmeyin.
• Yemeklerle birlikte alınan sıvılar bulantıya yol açabildiği için komposto, meyve suyu ve su gibi içecekleri yemeklerle birlikte değil, öğün aralarında tercih edin.
• İçeceklerinizin çok sıcak olması veya tek seferde çok miktarda sıvı almanız bulantıya neden olabiliyor. İçeceklerinizin oda sıcaklığında olmasına ve sıvıları yavaş yavaş yudumlayarak tüketmeye özen gösterin.