‘Diş çürüğü’ deyip geçmeyin. Çünkü çürük diş; sinüzit, bademcik iltihabı, romatizma, kemik erimesi, diyabet ve kalp krizi gibi önemli hastalıklara yol açan önemli bir sorun.
Diş Hekimi Recep Eşkar, kalp ve böbrek yetmezliği, şeker ve ülser gibi sistemik hastalıkların ağız sağlığıyla doğrudan ilişkili olduğunu söyledi. Eşkar,”Düzenli ve gerektiği gibi yapılmayan ağız ve diş bakımı, sistemik hastalıkların tedavisini zorlaştırıyor. Dişeti hastalığı bulunanlarda koroner damar hastalıkları daha sık görüldüğü gibi, şeker hastalarında, ağız bakımının aksaması, ağız ve dişlerde dönüşü olmayan hasarlar yaratabiliyor” dedi.
KALP KRİZİNİ DİŞ AĞRISIYLA KARIŞTIRABİLİRSİNİZ
Kalp krizinin zaman zaman diş ağrısı zannedilerek önemsenmeyebildiğini belirten Eşkar, şunları söyledi: ”Araştırmalara göre, kalp krizi ağrılarının yüzde 6‘sı dişe vurarak, diş ağrısı zannedilebiliyor. Diş çürüğü olan bir kişi kalp krizi geçiriyorsa, ağrıyı çürük dişe yorarak önemsemiyor. Ağrı kesicilerle ağrı geçiştirilmeye çalışılırken hasta hayatını kaybedebiliyor. Bu sebepten dolayı, özellikle kalp rahatsızlığı olan kişilere diş ağrılarını kendi kendilerine geçirmeye çalışmaları asla önerilmiyor.”
DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLANLARDA DAHA ÖNEMLİ
Diş sağlığı genel anlamda herkes için önemli olmakla birlikte özellikle doğumsal kalp hastalığı olan çocuklarda ve kalp kapak rahatsızlığı olan erişkinlerde daha fazla önem kazanıyor. Eşkar, “Çürük dişlere yapılacak müdahale sırasında oluşacak bakteriyemi, kalp ve damarların iç yüzeyini örten tabakanın enfeksiyonuna neden olabilir. Çürük dişlerin dolgu ya da çekimi sırasında hatta bazen sadece diş fırçalama sırasında oluşan kanamalarla kan dolaşımına karışan enfeksiyon etkenleri, kalpteki sorunlu bölgeye ulaşıp burada çoğalarak ciddi bir kalp enfeksiyonuna sebep olabilirler. Bu nedenle endokardit riski taşıyan, doğuştan kalp hastalığı olan çocuklara ve kalp kapak hastalığı bulunan, özellikle de yapay kalp kapağı takılan erişkinlere ağız ve diş bakımının kalp sağlıkları açısından da ne kadar önemli olduğu anlatılmalıdır” diye konuştu.
DİŞ ETİ HASTALIKLARI LÖSEMİ HABERCİSİ OLABİLİR
“Dişeti hastalıkları, sinsidir. Hiçbir zaman ciddi bir ağrı yaratmaz ama sonuçları çok ciddi olabilir” diyen Eşkar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Temizliği yapılmayan ve bakımına yeterince özen gösterilmeyen sağlıksız diş ve dişetleri vücutta enfeksiyon odağı oluşturması nedeniyle diğer doku ve organları da olumsuz etkiler. Diş çürüklerinin, sinüzit, bademcik iltihabı, romatizma, kemik erimesi, diyabet, solunum sistemi, kalp hastalıkları ve sindirim sorunları gibi önemli hastalıklara yol açtığı biliniyor. Diş etlerinizde çekilme, buna bağlı olarak diş kayıpları, ya da diş etlerinde uzama, şişme, kızarma, dişlerinizi fırçalarken aşırı hassasiyet ve kanamalar oluyorsa dikkat. Löseminin bazen ilk bulguları bunlar olabiliyor. Ağız sağlığınızda yukarıdaki problemlerden birini yaşıyorsanız mutlaka diş hekimine gitmelisiniz.”
DİYABETİKLER DİŞLERİNİ ERKEN YAŞLARDA KAYBEDEBİLİR
Diyabetiklerde diş eti hastalıkları, mantar enfeksiyonları, çürük ve diş kayıpları, ağız kuruluğu ve ağızda yanma hissinin görülme sıklığının daha fazla olduğuna dikkat çekiliyor. Bu kişilerde diş eti hastalığının sağlıklı kişilere göre görülme sıklığının 4 kat daha fazla olduğunu vurgulayan Eşkar, ''Diş eti hastalıkları artık diyabetin ana komplikasyonlarından biri olarak kabul edilmektedir. Kan şekerinin kontrol altında tutulamaması, var olan diş eti hastalığının şiddetini arttırmakta ve kontrol edilmesini güçleştirmektedir '' dedi.
Diş Hekimi Recep Eşkar, bu nedenle diyabetiklerin ağız sağlığının yakından takip edilmesi, düzenli aralıklarla diş hekimi tarafından değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Diş Hekimi Recep Eşkar, kalp ve böbrek yetmezliği, şeker ve ülser gibi sistemik hastalıkların ağız sağlığıyla doğrudan ilişkili olduğunu söyledi. Eşkar,”Düzenli ve gerektiği gibi yapılmayan ağız ve diş bakımı, sistemik hastalıkların tedavisini zorlaştırıyor. Dişeti hastalığı bulunanlarda koroner damar hastalıkları daha sık görüldüğü gibi, şeker hastalarında, ağız bakımının aksaması, ağız ve dişlerde dönüşü olmayan hasarlar yaratabiliyor” dedi.
KALP KRİZİNİ DİŞ AĞRISIYLA KARIŞTIRABİLİRSİNİZ
Kalp krizinin zaman zaman diş ağrısı zannedilerek önemsenmeyebildiğini belirten Eşkar, şunları söyledi: ”Araştırmalara göre, kalp krizi ağrılarının yüzde 6‘sı dişe vurarak, diş ağrısı zannedilebiliyor. Diş çürüğü olan bir kişi kalp krizi geçiriyorsa, ağrıyı çürük dişe yorarak önemsemiyor. Ağrı kesicilerle ağrı geçiştirilmeye çalışılırken hasta hayatını kaybedebiliyor. Bu sebepten dolayı, özellikle kalp rahatsızlığı olan kişilere diş ağrılarını kendi kendilerine geçirmeye çalışmaları asla önerilmiyor.”
DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLANLARDA DAHA ÖNEMLİ
Diş sağlığı genel anlamda herkes için önemli olmakla birlikte özellikle doğumsal kalp hastalığı olan çocuklarda ve kalp kapak rahatsızlığı olan erişkinlerde daha fazla önem kazanıyor. Eşkar, “Çürük dişlere yapılacak müdahale sırasında oluşacak bakteriyemi, kalp ve damarların iç yüzeyini örten tabakanın enfeksiyonuna neden olabilir. Çürük dişlerin dolgu ya da çekimi sırasında hatta bazen sadece diş fırçalama sırasında oluşan kanamalarla kan dolaşımına karışan enfeksiyon etkenleri, kalpteki sorunlu bölgeye ulaşıp burada çoğalarak ciddi bir kalp enfeksiyonuna sebep olabilirler. Bu nedenle endokardit riski taşıyan, doğuştan kalp hastalığı olan çocuklara ve kalp kapak hastalığı bulunan, özellikle de yapay kalp kapağı takılan erişkinlere ağız ve diş bakımının kalp sağlıkları açısından da ne kadar önemli olduğu anlatılmalıdır” diye konuştu.
DİŞ ETİ HASTALIKLARI LÖSEMİ HABERCİSİ OLABİLİR
“Dişeti hastalıkları, sinsidir. Hiçbir zaman ciddi bir ağrı yaratmaz ama sonuçları çok ciddi olabilir” diyen Eşkar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Temizliği yapılmayan ve bakımına yeterince özen gösterilmeyen sağlıksız diş ve dişetleri vücutta enfeksiyon odağı oluşturması nedeniyle diğer doku ve organları da olumsuz etkiler. Diş çürüklerinin, sinüzit, bademcik iltihabı, romatizma, kemik erimesi, diyabet, solunum sistemi, kalp hastalıkları ve sindirim sorunları gibi önemli hastalıklara yol açtığı biliniyor. Diş etlerinizde çekilme, buna bağlı olarak diş kayıpları, ya da diş etlerinde uzama, şişme, kızarma, dişlerinizi fırçalarken aşırı hassasiyet ve kanamalar oluyorsa dikkat. Löseminin bazen ilk bulguları bunlar olabiliyor. Ağız sağlığınızda yukarıdaki problemlerden birini yaşıyorsanız mutlaka diş hekimine gitmelisiniz.”
DİYABETİKLER DİŞLERİNİ ERKEN YAŞLARDA KAYBEDEBİLİR
Diyabetiklerde diş eti hastalıkları, mantar enfeksiyonları, çürük ve diş kayıpları, ağız kuruluğu ve ağızda yanma hissinin görülme sıklığının daha fazla olduğuna dikkat çekiliyor. Bu kişilerde diş eti hastalığının sağlıklı kişilere göre görülme sıklığının 4 kat daha fazla olduğunu vurgulayan Eşkar, ''Diş eti hastalıkları artık diyabetin ana komplikasyonlarından biri olarak kabul edilmektedir. Kan şekerinin kontrol altında tutulamaması, var olan diş eti hastalığının şiddetini arttırmakta ve kontrol edilmesini güçleştirmektedir '' dedi.
Diş Hekimi Recep Eşkar, bu nedenle diyabetiklerin ağız sağlığının yakından takip edilmesi, düzenli aralıklarla diş hekimi tarafından değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.