İlişkili Haberler
Dünyada her yıl 750 bin, ülkemizde ise 5 bin kişinin hayatını kaybettiği kolon kanseri geçmeyen halsizlik, açıklanamayan kilo kaybı, ishal ve kabızlık ile kendini gösterebiliyor.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Tolga Aliyazıcıoğlu, kalın bağırsak kanserinin diğer belirtilerini, “Her zaman normal bir kalınlıkta gelen büyük abdestin incelmesi, anüs ve büyük abdestte kan görülmesi, yumurta akı görünümlü salgı gelmesi, bağırsakta tıkanma, karında şişlik ve ağrı gibi belirtiler kolon kanserinin en önemli bulguları arasında bulunmaktadır. Bu belirtilerden birisi görüldüğünde mutlaka doktora başvurulmalıdır” diye özetliyor.
KOLON KANSERLERİ NEDEN GELİŞİR?
Kolon kanserine çoğunlukla küçük, kanser olmayan adenomatöz polip denilen lezyonların kaynak olduğunu belirten Dr. Aliyazıcıoğlu, “Tüm polipler kansere dönüşmez ancak belirti vermedikleri için tespit edildiklerinde mutlaka çıkartılması gerekmektedir. Birçok hastada kolon kanserinin kaynağı belli değildir. Ancak tüm kanserlerde olduğu gibi sağlıklı hücre DNA’sında olan hasarlar kolon kanserine de neden olmaktadır. Nadir görülen kalıtsal bazı hastalıkların kolon kanseri riskini artırdığı bilinmektedir” diyor ve kolon kanseri riskini artıran nedenleri şöyle sıralıyor:
1 - Yaş: Genç yaşlarda da görülebilen kolan kanseri sıklığı, yaş ilerledikçe özellikle de 50 yaşından itibaren artmaktadır.
2 - Beslenme: Bitkisel lif oranı düşük ve yüksek yağlı beslenme kolon kanseri riskini yükseltmektedir.
3 - Daha önce bilinen kolon polipleri bulunması: Daha önce kolonoskopik olarak kolon polibi çıkarılan hastalar mutlaka belirli aralıklarla kontrollerini yaptırmalıdır.
4 - İnflamatuar bağırsak hastalığı: Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı olanlarda kolorektal kanser gelişme riski daha yüksektir.
5 - Genetik faktörler: Anne-baba, kardeş veya çocuğunda kolon kanseri olan kişilerde kolon kanseri riski yüksektir.
6 - Hareketsiz yaşam: Fiziksel aktiviteden uzak yaşam kanser riskini artırmaktadır.
7 - Radyasyona maruziyet: Başka bir hastalık nedeniyle (prostat kanseri, serviks kanseri ve vagina kanseri) pelvik radyoterapi uygulanan hastalarda risk daha yüksektir.
8 - Sigara ve alkol kullanımı: Birçok hastalığa neden olan sigara ve alkol kolon kanserini de tetiklemektedir.
9 - Obezite: Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından birisi olan aşırı kilo tüm kanser türleri gibi kolan kanserine de neden olabilmektedir.
50 YAŞINDAN SONRA KOLONOSKOPİ
Ailesinde daha önce kolorektal kanser görülenlerin kişiler kalıtsal ve genetik faktörler nedeniyle risk altında bulunuyor. Dr. Aliyazıcıoğlu'nun verdiği bilgiye göre bu nedenle ailesinde kolon kanseri olan kişilerin, akrabasında kaç yaşında kolon kanseri tespit edilmişse bundan en az 10 yıl önce kolonoskopi yaptırmaya başlaması gerekiyor. Ailesinde kolon kanseri hikayesi olmayan ve herhangi bir şikayeti bulunmayan kişilerin ise 50 yaşında mutlaka kolonoskopi yaptırması, her 5 yılda bir ise bu işlemi tekrarlaması gerekiyor. Tüm bunların dışında bazı önlemlerin alınmasında da fayda var:
Bitkisel lif oranı yüksek yiyecekler tercih edilmeli.
Doymuş yağ oranını azaltılmalı.
Sigara, alkol ve benzeri maddelerden uzak durulmalı.
Günde en az 30 dakika egzersiz yapılmalı.
Fazla kilodan korunmalı.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Tolga Aliyazıcıoğlu, kalın bağırsak kanserinin diğer belirtilerini, “Her zaman normal bir kalınlıkta gelen büyük abdestin incelmesi, anüs ve büyük abdestte kan görülmesi, yumurta akı görünümlü salgı gelmesi, bağırsakta tıkanma, karında şişlik ve ağrı gibi belirtiler kolon kanserinin en önemli bulguları arasında bulunmaktadır. Bu belirtilerden birisi görüldüğünde mutlaka doktora başvurulmalıdır” diye özetliyor.
KOLON KANSERLERİ NEDEN GELİŞİR?
Kolon kanserine çoğunlukla küçük, kanser olmayan adenomatöz polip denilen lezyonların kaynak olduğunu belirten Dr. Aliyazıcıoğlu, “Tüm polipler kansere dönüşmez ancak belirti vermedikleri için tespit edildiklerinde mutlaka çıkartılması gerekmektedir. Birçok hastada kolon kanserinin kaynağı belli değildir. Ancak tüm kanserlerde olduğu gibi sağlıklı hücre DNA’sında olan hasarlar kolon kanserine de neden olmaktadır. Nadir görülen kalıtsal bazı hastalıkların kolon kanseri riskini artırdığı bilinmektedir” diyor ve kolon kanseri riskini artıran nedenleri şöyle sıralıyor:
1 - Yaş: Genç yaşlarda da görülebilen kolan kanseri sıklığı, yaş ilerledikçe özellikle de 50 yaşından itibaren artmaktadır.
2 - Beslenme: Bitkisel lif oranı düşük ve yüksek yağlı beslenme kolon kanseri riskini yükseltmektedir.
3 - Daha önce bilinen kolon polipleri bulunması: Daha önce kolonoskopik olarak kolon polibi çıkarılan hastalar mutlaka belirli aralıklarla kontrollerini yaptırmalıdır.
4 - İnflamatuar bağırsak hastalığı: Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı olanlarda kolorektal kanser gelişme riski daha yüksektir.
5 - Genetik faktörler: Anne-baba, kardeş veya çocuğunda kolon kanseri olan kişilerde kolon kanseri riski yüksektir.
6 - Hareketsiz yaşam: Fiziksel aktiviteden uzak yaşam kanser riskini artırmaktadır.
7 - Radyasyona maruziyet: Başka bir hastalık nedeniyle (prostat kanseri, serviks kanseri ve vagina kanseri) pelvik radyoterapi uygulanan hastalarda risk daha yüksektir.
8 - Sigara ve alkol kullanımı: Birçok hastalığa neden olan sigara ve alkol kolon kanserini de tetiklemektedir.
9 - Obezite: Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından birisi olan aşırı kilo tüm kanser türleri gibi kolan kanserine de neden olabilmektedir.
50 YAŞINDAN SONRA KOLONOSKOPİ
Ailesinde daha önce kolorektal kanser görülenlerin kişiler kalıtsal ve genetik faktörler nedeniyle risk altında bulunuyor. Dr. Aliyazıcıoğlu'nun verdiği bilgiye göre bu nedenle ailesinde kolon kanseri olan kişilerin, akrabasında kaç yaşında kolon kanseri tespit edilmişse bundan en az 10 yıl önce kolonoskopi yaptırmaya başlaması gerekiyor. Ailesinde kolon kanseri hikayesi olmayan ve herhangi bir şikayeti bulunmayan kişilerin ise 50 yaşında mutlaka kolonoskopi yaptırması, her 5 yılda bir ise bu işlemi tekrarlaması gerekiyor. Tüm bunların dışında bazı önlemlerin alınmasında da fayda var:
Bitkisel lif oranı yüksek yiyecekler tercih edilmeli.
Doymuş yağ oranını azaltılmalı.
Sigara, alkol ve benzeri maddelerden uzak durulmalı.
Günde en az 30 dakika egzersiz yapılmalı.
Fazla kilodan korunmalı.