İlişkili Haberler
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 32 milyon, ülkemizde de 2 milyon 200 bin çocukta işitme kaybı mevcut. Her hastalıkta olduğu gibi çocuklarda gelişen işitme kaybında da erken teşhis çok önemli. Bunun nedeni ise çocukların konuşma fonksiyonlarının büyük bir bölümünün ilk 2 yaşta büyük ölçüde tamamlanması.
Dolayısıyla bu dönemde tespit edilemeyen işitme kaybı çocuğun konuşma ve dil gelişimini olumsuz yönde etkilemek gibi düzeltilmesi çok zor olan problemlere yol açabiliyor. Bunun sonucunda çocuk eğitim ve sosyal hayatında akranlarından geri kalabiliyor ve psikolojik sorunları olan, uyumsuz bir bireye dönüşebiliyor. Erken teşhis sayesinde ise çoğu işitme kaybının kalıcı hale dönüşmesi önlenebiliyor ve çocuğun normal işitme seviyesine kavuşması sağlanabiliyor.
KBB Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan, bu nedenle her çocuğun yenidoğan döneminde ve okul öncesinde kulak muayenesi ile işitme testinden geçmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Ayrıca çocukta gözlenen belirtilerin ihmal edilmemesi de erken teşhiste büyük önem taşıyor. Çocuklarda işitme kaybı basit bir kulak muayenesinin ardından işitme testleriyle kolaylıkla tespit edilebiliyor” diyor.
Dolayısıyla bu dönemde tespit edilemeyen işitme kaybı çocuğun konuşma ve dil gelişimini olumsuz yönde etkilemek gibi düzeltilmesi çok zor olan problemlere yol açabiliyor. Bunun sonucunda çocuk eğitim ve sosyal hayatında akranlarından geri kalabiliyor ve psikolojik sorunları olan, uyumsuz bir bireye dönüşebiliyor. Erken teşhis sayesinde ise çoğu işitme kaybının kalıcı hale dönüşmesi önlenebiliyor ve çocuğun normal işitme seviyesine kavuşması sağlanabiliyor.
KBB Uzmanı Prof. Dr. Dilaver Özturan, bu nedenle her çocuğun yenidoğan döneminde ve okul öncesinde kulak muayenesi ile işitme testinden geçmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Ayrıca çocukta gözlenen belirtilerin ihmal edilmemesi de erken teşhiste büyük önem taşıyor. Çocuklarda işitme kaybı basit bir kulak muayenesinin ardından işitme testleriyle kolaylıkla tespit edilebiliyor” diyor.
BU BELİRTİLERİ ASLA ATLAMAYIN
Çocuğunuzda aşağıda yer alan belirtilenlerden birkaçı, hatta sadece biri bile varsa, altta yatan neden işitme kaybı olabilir.
Yenidoğan (doğumdan 6 aya kadar): Beklenmedik yüksek bir sese karşı hareket ederek, ağlayarak veya herhangi bir şekilde yanıt vermiyorsa, gürültüde uyanmıyorsa, sesin geldiği yöne doğru başını çevirmiyorsa, ses ile sakinleşmiyorsa.
6-12 ay arasında: Sorulduğu zaman tanıdık bir kimseyi veya nesneyi göstermiyorsa, saçma sapan bile olsa ses çıkarmıyorsa.
12 aylık: “El salla veya ellerini çırp” gibi basit ifadeleri anlamıyorsa.
(13 ay-2 yaş arasında):
• Yumuşak bir sesin geldiği yöne ilk çağırışta bakmıyorsa,
• Çevredeki seslere karşı tepki göstermiyorsa,
• İlk çağrıya cevap vermiyorsa,
• Sesin nereden geldiğini bulamıyorsa,
• Kendi yaşıtlarının kullandığı sesleri veya dili kullanmıyorsa,
• Televizyonu normal sesle dinlemiyorsa ve sürekli televizyonun yakınına gidiyorsa,
• Anlamada ve kelime kullanmada sürekli bir gelişim göstermiyorsa altta yatan neden işitme kaybı olabilir.
KIZAMIKTAN GENİZ ETİ BÜYÜMESİNE…
Çocuklarda işitme kaybı doğumsal olanlar ve sonradan gelişenler olmak üzere ikiye ayrılıyor. Genler yoluyla ebeveynlerden bebeğe geçen rahatsızlıklar, hamilelik sırasında annenin geçirdiği kızamık veya metabolik hastalıklar ile bilinçsiz ilaç tüketimi, bebeğin iç kulağındaki işlevsel bozukluklar gibi etkenler, doğumsal faktörlerden bazılarını oluşturuyor.
Çocuğunuzda aşağıda yer alan belirtilenlerden birkaçı, hatta sadece biri bile varsa, altta yatan neden işitme kaybı olabilir.
Yenidoğan (doğumdan 6 aya kadar): Beklenmedik yüksek bir sese karşı hareket ederek, ağlayarak veya herhangi bir şekilde yanıt vermiyorsa, gürültüde uyanmıyorsa, sesin geldiği yöne doğru başını çevirmiyorsa, ses ile sakinleşmiyorsa.
6-12 ay arasında: Sorulduğu zaman tanıdık bir kimseyi veya nesneyi göstermiyorsa, saçma sapan bile olsa ses çıkarmıyorsa.
12 aylık: “El salla veya ellerini çırp” gibi basit ifadeleri anlamıyorsa.
(13 ay-2 yaş arasında):
• Yumuşak bir sesin geldiği yöne ilk çağırışta bakmıyorsa,
• Çevredeki seslere karşı tepki göstermiyorsa,
• İlk çağrıya cevap vermiyorsa,
• Sesin nereden geldiğini bulamıyorsa,
• Kendi yaşıtlarının kullandığı sesleri veya dili kullanmıyorsa,
• Televizyonu normal sesle dinlemiyorsa ve sürekli televizyonun yakınına gidiyorsa,
• Anlamada ve kelime kullanmada sürekli bir gelişim göstermiyorsa altta yatan neden işitme kaybı olabilir.
KIZAMIKTAN GENİZ ETİ BÜYÜMESİNE…
Çocuklarda işitme kaybı doğumsal olanlar ve sonradan gelişenler olmak üzere ikiye ayrılıyor. Genler yoluyla ebeveynlerden bebeğe geçen rahatsızlıklar, hamilelik sırasında annenin geçirdiği kızamık veya metabolik hastalıklar ile bilinçsiz ilaç tüketimi, bebeğin iç kulağındaki işlevsel bozukluklar gibi etkenler, doğumsal faktörlerden bazılarını oluşturuyor.
Prof. Dr. Dilaver Özturan sonradan gelişen işitme kaybı nedenlerini de şöyle sıralıyor: “Kızamık, kabakulak, rubella ve menenjit gibi enfeksiyon hastalıkları, orta kulak iltihabı, geniz eti büyümesi ve alerjik reaksiyonlara bağlı kulakta sıvı birikmesi çocuklarda çok sık rastlanan işitme kaybı nedenlerinden. Dış kulak yolunun kirle tıkanması, kafa travmaları, yenidoğan sarılığı, aşırı gürültülü ortamlar da işitme kaybıyla sonuçlanabilen diğer önemli etkenler arasında yer alıyor.”
TEDAVİ ŞEKLİ NEDENE GÖRE BELİRLENİYOR
Prof. Özturan, tedaviden başarılı sonuç alınabilmesi için işitme kaybının sebebini ve tipini tespit etmenin çok önemli olduğunu vurguluyor. Tedavinin altta yatan nedene göre belirlendiğini belirten Prof. Dr. Dilaver Özturan sözlerine şöyle devam ediyor:
“İşitme kayıplarının büyük bir kısmı kulağın temizlenmesi ya da yabancı cismin çıkarılması, ve ilaç tedavisi gibi basit yöntemlerle ortadan kaldırılabiliyor. Orta kulakta sıvı olması (zamklı kulak) gibi bazı durumlarda sorun basit cerrahi yöntemle düzeltilebiliyor. Erken teşhis edildiğinde doğuştan ya da sonradan ortaya çıkan iç kulak tipi kayıplarda işitme cihazı, bionik kulak (koklear implant) ve özel eğitim ile rehabilitasyon sayesinde çocuğun ileride karşılaşabileceği sosyal ve eğitim sorunlarının önüne geçilebiliyor.”
TEDAVİ ŞEKLİ NEDENE GÖRE BELİRLENİYOR
Prof. Özturan, tedaviden başarılı sonuç alınabilmesi için işitme kaybının sebebini ve tipini tespit etmenin çok önemli olduğunu vurguluyor. Tedavinin altta yatan nedene göre belirlendiğini belirten Prof. Dr. Dilaver Özturan sözlerine şöyle devam ediyor:
“İşitme kayıplarının büyük bir kısmı kulağın temizlenmesi ya da yabancı cismin çıkarılması, ve ilaç tedavisi gibi basit yöntemlerle ortadan kaldırılabiliyor. Orta kulakta sıvı olması (zamklı kulak) gibi bazı durumlarda sorun basit cerrahi yöntemle düzeltilebiliyor. Erken teşhis edildiğinde doğuştan ya da sonradan ortaya çıkan iç kulak tipi kayıplarda işitme cihazı, bionik kulak (koklear implant) ve özel eğitim ile rehabilitasyon sayesinde çocuğun ileride karşılaşabileceği sosyal ve eğitim sorunlarının önüne geçilebiliyor.”