İlişkili Haberler
Görülme sıklığı en yüksek olan küçük hücre dışı akciğer kanserinde, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesi esasına dayanan immünoterapi yönteminin uygulandığı iki ayrı çalışma, hastalarda kemoterapiye göre sağ kalım oranlarının arttığını gösterdi.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Chicago kentinde düzenlenen American Society of Clinical Oncology (ASCO) 52. Kongresi'nde akciğer kanserinde uygulanmaya başlanan, immüno-onkoloji klinik araştırmalarının sonuçları paylaşıldı.
Dicle Üniversitesindan Tıbbi Onkolog Doç. Dr. Mehmet Ali Kaplan, son dönemde bağışıklık sistemi kuvvetlendirilerek, tümörün öldürülmesini amaçlayan immüno-onkolojik tedaviye ağırlık verildiğinin altını çizerek, kongreye özellikle immünoterapiyle akciğer ve böbrek kanseri tedavisinde sağ kalımı uzatan çalışmaların damga vurduğunu dile getirdi.
2 YILLIK SAĞ KALIM VERİLERİ AÇIKLANDI
Kaplan, kongrede ilerlemiş KHDAK hastalarında kemoterapi ajanı olan "Dosetaksele" etken maddesine kıyasla, immünoterapi ajanı olan "Nivolumab" etken maddesini değerlendiren iki çalışmanın açıklandığını belirtti.
2 yıllık genel sağ kalım verilerini içeren çalışmanın, KHDAK'nin iki alt tipi olan yassı hücreli ve yassı hücreli olmayan alt tiplerinde gerçekleştirildiğini aktaran Kaplan, şunları kaydetti:
"YAŞAMA ORANLARI KEMOTERAPİYE GÖRE 3 KAT FAZLA"
"Nivolumab, 2 yıllık takip sonunda her iki çalışma için de iyileşmiş genel sağ kalım göstermeye devam etmiştir. Daha önce tedavi edilmiş yassı hücreli olmayan KHDAK hastalarında yapılan birinci çalışmada, Nivolumab kullanan hastaların 2 yılın sonunda standart tedavi olan kemoterapiye göre yaklaşık iki kat daha fazla hayatta olduğu gözlenmiştir. Daha önce tedavi edilmiş yassı hücreli KHDAK hastalarında yapılan diğer çalışmada da Nivolumab kullanan hastaların, 2 yılın sonunda hayatta kalma oranları kemoterapiye göre yaklaşık üç kat olarak gözlendi. Her iki çalışmadan elde edilen bu yeni veriler, bilimsel kanıt düzeyi en yüksek olarak kabul edilen klinik çalışma verileridir."
Amerika Birleşik Devletleri'nin Chicago kentinde düzenlenen American Society of Clinical Oncology (ASCO) 52. Kongresi'nde akciğer kanserinde uygulanmaya başlanan, immüno-onkoloji klinik araştırmalarının sonuçları paylaşıldı.
Dicle Üniversitesindan Tıbbi Onkolog Doç. Dr. Mehmet Ali Kaplan, son dönemde bağışıklık sistemi kuvvetlendirilerek, tümörün öldürülmesini amaçlayan immüno-onkolojik tedaviye ağırlık verildiğinin altını çizerek, kongreye özellikle immünoterapiyle akciğer ve böbrek kanseri tedavisinde sağ kalımı uzatan çalışmaların damga vurduğunu dile getirdi.
2 YILLIK SAĞ KALIM VERİLERİ AÇIKLANDI
Kaplan, kongrede ilerlemiş KHDAK hastalarında kemoterapi ajanı olan "Dosetaksele" etken maddesine kıyasla, immünoterapi ajanı olan "Nivolumab" etken maddesini değerlendiren iki çalışmanın açıklandığını belirtti.
2 yıllık genel sağ kalım verilerini içeren çalışmanın, KHDAK'nin iki alt tipi olan yassı hücreli ve yassı hücreli olmayan alt tiplerinde gerçekleştirildiğini aktaran Kaplan, şunları kaydetti:
"YAŞAMA ORANLARI KEMOTERAPİYE GÖRE 3 KAT FAZLA"
"Nivolumab, 2 yıllık takip sonunda her iki çalışma için de iyileşmiş genel sağ kalım göstermeye devam etmiştir. Daha önce tedavi edilmiş yassı hücreli olmayan KHDAK hastalarında yapılan birinci çalışmada, Nivolumab kullanan hastaların 2 yılın sonunda standart tedavi olan kemoterapiye göre yaklaşık iki kat daha fazla hayatta olduğu gözlenmiştir. Daha önce tedavi edilmiş yassı hücreli KHDAK hastalarında yapılan diğer çalışmada da Nivolumab kullanan hastaların, 2 yılın sonunda hayatta kalma oranları kemoterapiye göre yaklaşık üç kat olarak gözlendi. Her iki çalışmadan elde edilen bu yeni veriler, bilimsel kanıt düzeyi en yüksek olarak kabul edilen klinik çalışma verileridir."