İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları Derneği, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek Dünya İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları Günü’nde hastalığa dikkat çekmek amacıyla toplantı düzenledi. Toplantıda inflamatuvar bağırsak hastalıklarının en fazla görüldüğü Avrupa’da her 1000 kişiden 5’inin ülseratif kolit, 3’ünün ise crohn hastası olduğu belirtildi.
İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Törüner, İBH’nin sindirim siteminin etkileyen, yaşam boyu devam eden ve zaman zaman alevlenmeler ile tekrarlayabilen kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Törüner, “Crohn hastalığı ve ülseratif kolit olarak iki ana alt gruba ayrılır. Hastalığın nedenleri arasında çevresel, genetik ve bağışıklık sistemi kaynaklı faktörler bulunuyor. Daha çok 20 ve 30 yaş arası genç nüfusta ortaya çıkan hastalık hayat boyu yaşam kalitesini ve iş gücü verimliliğini olumsuz yönde etkiliyor” dedi.
Tedavilerin daha çok bulguları gidermek ve hayat kalitesini yükseltmek amacını güttüğünü vurgulayan Prof. Dr. Törüner, “Uzman bir gastroenterolog tarafından uzun süreli ilaç kombinasyonları ile hastalık kontrol altına alınabilir. Erken dönemde uygun tedaviye başlamak ve tedaviye uyum hastalığın seyri açısından çok önemlidir. Uzun süreli kontrol altına alınmamış aktif hastalık kolon kanseri, cerrahi operasyon ve fistül gelişimi gibi risklere zemin hazırlamaktadır” ifadesini kullandı.
İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Törüner, İBH’nin sindirim siteminin etkileyen, yaşam boyu devam eden ve zaman zaman alevlenmeler ile tekrarlayabilen kronik bir hastalık olduğunu söyledi. Törüner, “Crohn hastalığı ve ülseratif kolit olarak iki ana alt gruba ayrılır. Hastalığın nedenleri arasında çevresel, genetik ve bağışıklık sistemi kaynaklı faktörler bulunuyor. Daha çok 20 ve 30 yaş arası genç nüfusta ortaya çıkan hastalık hayat boyu yaşam kalitesini ve iş gücü verimliliğini olumsuz yönde etkiliyor” dedi.
Tedavilerin daha çok bulguları gidermek ve hayat kalitesini yükseltmek amacını güttüğünü vurgulayan Prof. Dr. Törüner, “Uzman bir gastroenterolog tarafından uzun süreli ilaç kombinasyonları ile hastalık kontrol altına alınabilir. Erken dönemde uygun tedaviye başlamak ve tedaviye uyum hastalığın seyri açısından çok önemlidir. Uzun süreli kontrol altına alınmamış aktif hastalık kolon kanseri, cerrahi operasyon ve fistül gelişimi gibi risklere zemin hazırlamaktadır” ifadesini kullandı.