HEMATÜRİ NEDİR?
Hematüri, kelime anlamı itibariyle idrarda kan görülmesidir. İdrarda kan görülmesi her yaştan kadın ve erkeğin rastlayabileceği bir durumdur.
İdrarda kan görülmesi çoğu kişiye endişe verse de çoğu zaman zararsız bir durumdur. Böbrek, üreter, mesane, üretradan oluşan idrar yolu sisteminin herhangi birinden kaynaklanıyor olabilir.
Bazı durumlarda ciddi bir hastalığın belirtisi niteliğinde de olabilmektedir. Nedenini anlamak amacıyla bazı testler talep edilebilir. Hematüri, sadece belirtidir bu yüzden tedavi planı, buna neden olan rahatsızlığa bağlı olarak ilerleyecektir.
İdrarda görülebilen kana brüt hematüri denir. Sadece mikroskop altında görülebilen idrar kanı (mikroskobik hematüri), doktor idrarı test ettiğinde bulunur.
Kişinin fark edip doktora gitme ihtiyacı duyduğu duruma da, makroskopik hematüri denmektedir. Her iki çeşitte de kanamanın nedenini saptamak büyük önem taşır. Çünkü tedavi planı nedene bağlı olarak şekillenmektedir.
HEMATÜRİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kanlı idrarda genellikle çok belirti olmadan kendini gösterir. Normal soluk sarı renk yerine, kırmızı kan hücrelerinin varlığına bağlı olarak pembe, kırmızı ve kola renginde idrar olur.
Kırmızı tonajlı idrar üretmek çok az kan alır ve kanama ağrılı olarak seyretmez. Çoğu zaman önemli bir durum teşkil etmese de, idrarınızda kan gördüğünüzde doktora görünmenizde fayda vardır. Nadir de olsa kötü sonuçlar mümkün olabilmektedir.
Kullanılan bazı ilaçlar, pancar, çilek gibi bazı yiyeceklere bağlı olarak idrar rengi kırmızıya dönebilir. Fakat ilaçlar, yiyecekler veya egzersizin neden olduğu idrar rengindeki değişiklik birkaç gün içinde kaybolabilir. Semptomların devam etmemesinden anlayabilirsiniz.
Hematüri bir hastalığın semptomu olarak ortaya çıktığı için hastalığın ne olduğuna göre belirtiler şekillenir.
HEMATURİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Hematüriye sebep olan duruma bağlı olarak, idrar yolu enfeksiyonunu temizlemek için antibiyotik alınması, prostatın küçültülmesi adına reçeteli bir ilaç kullanılması ya da şok dalgası tedavisi uygulanabilir. Bazı durumlarda tedavi uygulanmasına gerek olmaz.
İlk değerlendirmeye bağlı olarak bir nedene ulaşılmazsa ya da mesane kanseri için risk faktörü barındırıyorsa, 3 ila 6 ayda bir idrar testi takibi yapılması ve kan basıncının izlenmesi gerekebilir.