Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde toplanan doktorlar ve sağlık çalışanları, taşıdıkları dövizlerle, hekim ve sağlık çalışanlarına yapılan saldırıları protesto etti.
Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Şahin Aksoy, hekim ve bütün sağlık çalışanlarının son yıllarda giderek artan şekilde şiddet ve hakarete maruz kaldığını ifade etti. Ülke genelinde yaygın olan bu ''insanlık suçu''nun kentte son haftalardaki saldırılarla tahammül sınırlarını aştığını söyleyen Prof. Dr Aksoy, ''Her olay sonrasındaki tepki ve protestolarımızın gerek yerel yöneticiler ve kanaat önderleri gerekse Sağlık Bakanlığı tarafından dikkate alınmayıp bu konuda tedbirlerin alınmaması, bizi her düzeydeki yetkililere son bir uyarı olması adına böyle bir eylem yapmaya sevk etmiştir'' dedi.
''GÖRDÜĞÜMÜZ KARŞILIKTAN MEMNUN DEĞİLİZ''
En ağır eğitim sürecinden geçmiş ve toplumun saygın bireyleri olmayı düşünen bir meslek grubu olarak'' şu anda toplumdaki algılanma biçimlerinden ve hizmet verdikleri insanlardan gördükleri karşılıktan memnun olmadıklarını dile getiren Prof. Dr. Aksoy, bu algı ve davranış biçimi değişikliğinin son yıllarda şekillendiğini savundu. Prof. Dr. Aksoy, şöyle konuştu:
‘'Hekime ve sağlık çalışanına yönelik şiddet ve kötü muamele mevcut Hükümet ve Sağlık Bakanı döneminde artmıştır. Her türlü bilimsel, sosyolojik, psikolojik ve felsefi alt yapıdan yoksun olarak hazırlanmış olan ve uygulanan sözüm ona 'Hasta Hakları' politikaları yalnızca hekimleri ve sağlık çalışanlarını canından bezdirmekle kalmamış aynı zamanda doktora dayak atmayı bir hasta hakkı olarak algılatmaya başlamıştır. Mevcut sağlık politikalarının getirdiği aşırı hasta yoğunluğu, hekimin çalışma şartlarını iyice zorlaştırmış, hastayı hekimle karşı karşıya getirmiş, bir de buna basında yer alan sözde 'sağlık skandalı' haberleri eklenince hasta ve hasta yakınları doktoru kendilerine şifa vermeye çalışan birisi olarak değil, kendisine her an zarar verme tehlikesi olan bir kişi olarak görmeye başlamıştır. Kısacası, ortada büyük bir sorun ve akıl almaz bir ihmal vardır.''
HİZMET ÜRETMEKTEN GELEN GÜCÜMÜZÜ KULLANIRIZ
Açıklamalarında sorumluların kimler olduğunu işaret ettiklerini ifade eden Prof Dr. Aksoy, şöyle devam etti:
''Hekimlerin, gerek bireysel olarak gerekse meslek grubu olarak sorumluluğunu yerine getirdiği, yerine getirmediği durumlarda da Bakanlığıyla, yerel idarecileriyle, adliyesiyle ve medyasıyla üzerine gelindiği gibi, her kişi ve kurumun da sorumluluğunu yerine getirmesi gerekmektedir. Uyarılarımız dikkate alınmaz ve aynı vahim olaylar gerek Şanlıurfa'da gerekse ülke genelinde devam ederse, odamız ve ulusal temsilcimiz Türk Tabipleri Birliği, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hizmet üretmekten gelen gücünü meşru müdafaası için yasal sınırlar içinde kullanmaktan geri durmayacaktır.''
Şahin Aksoy, ''kamuoyunun önüne böyle bir eylemle çıkmak zorunda kalmaktan'' duydukları üzüntüyü de dile getirdi.
Eyleme, Sağlık-Sen ve SES gibi sendikaların üyeleri ile kentteki çeşitli sağlık kuruluşlarında çalışanlar da destek verdi.
Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Şahin Aksoy, hekim ve bütün sağlık çalışanlarının son yıllarda giderek artan şekilde şiddet ve hakarete maruz kaldığını ifade etti. Ülke genelinde yaygın olan bu ''insanlık suçu''nun kentte son haftalardaki saldırılarla tahammül sınırlarını aştığını söyleyen Prof. Dr Aksoy, ''Her olay sonrasındaki tepki ve protestolarımızın gerek yerel yöneticiler ve kanaat önderleri gerekse Sağlık Bakanlığı tarafından dikkate alınmayıp bu konuda tedbirlerin alınmaması, bizi her düzeydeki yetkililere son bir uyarı olması adına böyle bir eylem yapmaya sevk etmiştir'' dedi.
''GÖRDÜĞÜMÜZ KARŞILIKTAN MEMNUN DEĞİLİZ''
En ağır eğitim sürecinden geçmiş ve toplumun saygın bireyleri olmayı düşünen bir meslek grubu olarak'' şu anda toplumdaki algılanma biçimlerinden ve hizmet verdikleri insanlardan gördükleri karşılıktan memnun olmadıklarını dile getiren Prof. Dr. Aksoy, bu algı ve davranış biçimi değişikliğinin son yıllarda şekillendiğini savundu. Prof. Dr. Aksoy, şöyle konuştu:
‘'Hekime ve sağlık çalışanına yönelik şiddet ve kötü muamele mevcut Hükümet ve Sağlık Bakanı döneminde artmıştır. Her türlü bilimsel, sosyolojik, psikolojik ve felsefi alt yapıdan yoksun olarak hazırlanmış olan ve uygulanan sözüm ona 'Hasta Hakları' politikaları yalnızca hekimleri ve sağlık çalışanlarını canından bezdirmekle kalmamış aynı zamanda doktora dayak atmayı bir hasta hakkı olarak algılatmaya başlamıştır. Mevcut sağlık politikalarının getirdiği aşırı hasta yoğunluğu, hekimin çalışma şartlarını iyice zorlaştırmış, hastayı hekimle karşı karşıya getirmiş, bir de buna basında yer alan sözde 'sağlık skandalı' haberleri eklenince hasta ve hasta yakınları doktoru kendilerine şifa vermeye çalışan birisi olarak değil, kendisine her an zarar verme tehlikesi olan bir kişi olarak görmeye başlamıştır. Kısacası, ortada büyük bir sorun ve akıl almaz bir ihmal vardır.''
HİZMET ÜRETMEKTEN GELEN GÜCÜMÜZÜ KULLANIRIZ
Açıklamalarında sorumluların kimler olduğunu işaret ettiklerini ifade eden Prof Dr. Aksoy, şöyle devam etti:
''Hekimlerin, gerek bireysel olarak gerekse meslek grubu olarak sorumluluğunu yerine getirdiği, yerine getirmediği durumlarda da Bakanlığıyla, yerel idarecileriyle, adliyesiyle ve medyasıyla üzerine gelindiği gibi, her kişi ve kurumun da sorumluluğunu yerine getirmesi gerekmektedir. Uyarılarımız dikkate alınmaz ve aynı vahim olaylar gerek Şanlıurfa'da gerekse ülke genelinde devam ederse, odamız ve ulusal temsilcimiz Türk Tabipleri Birliği, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının hizmet üretmekten gelen gücünü meşru müdafaası için yasal sınırlar içinde kullanmaktan geri durmayacaktır.''
Şahin Aksoy, ''kamuoyunun önüne böyle bir eylemle çıkmak zorunda kalmaktan'' duydukları üzüntüyü de dile getirdi.
Eyleme, Sağlık-Sen ve SES gibi sendikaların üyeleri ile kentteki çeşitli sağlık kuruluşlarında çalışanlar da destek verdi.