Gözde Angız'a yapılan operasyon, Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir hastanede ilk kez uluslararası veri bankasından temin edilen kemik iliğinin nakli anlamına da geliyor.
Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde lenfoma tedavisi gören Angız, lise son sınıftayken sırt ağrısı şikayetiyle başvurduğu hastanede, önce ciğerinde kist bulunduğunu, yapılan ileri tetkikler sonucunda ayrıca lenfoma tanısı konulduğunu söyledi. Angız, ''Ailem bana lenfoma olduğumu söylemedi. Annem bilgisayarda kanserle ilgili bilgilere bakarken anladım hastalığımı. Önce çok üzüldüm, 'neden ben, ne yaptım da bunu hak ettim?' diye düşündüm, ama sonra hastalığımı kabullendim, hiç sorgulamadım'' diye konuştu.
"HAYATA KÜSMEDİM"
Hayatla bağını hiç koparmadığını, ümitsizliğe kapılmadığını ve doktoruna güvendiğini anlatan Angız, ''Hastalığımı kafama hiç takmıyorum, hatta dalga geçiyorum. Moralimi hiç bozmadım'' dedi.
Tedavisi süresince iyi hissettiği zamanlarda palyaçoluk yaparak kendisi gibi kanser olan çocukları eğlendiren Angız, lösemi ve lenfoma gibi hastalığı olup ilik nakline ihtiyaç duyan hastalar için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğine inanıyor.
''CUMHURBAŞKANI GÜL'DEN YARDIM İSTEDİM''
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup göndererek Türkiye'de kemik iliği bankası kurulması için yardım istediğini ifade eden Angız, ''Ülkemizde insanlar bilinçlensin, kemik iliği bağışçısı olmaktan çekinmesin. Bunun için kampanyalar düzenlenmesi gerekir'' dedi.
BİR HASTA İÇİN TARAMA SÜRECİ 2-9 AY
Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kök Hücre Merkezi sorumlusu Doç. Dr. Fevzi Altuntaş, Türkiye'de Ankara ve İstanbul'da bulunan iki merkezde uygun verici bulunmaması üzerine uluslararası veri bankalarına kayıtlı 20 milyon vericinin tarandığını söyledi.
Altuntaş, yabancı vericilerden kemik iliği nakillerinin üniversitelerde yapıldığını, ancak ABD'de bulunan uygun vericiden alınan kemik iliğinin Angız'a nakledilmesiyle Sağlık Bakanlığına bağlı hastanede bir ilk yaşandığını bildirdi.
Aile içinde vericisi olmayan hastalar için bu tür bir yola başvurulduğunu anlatan Altuntaş, şu bilgileri aktardı: ''Ülkemizdeki iki kemik iliği bankasından verici adayı bulunamazsa uluslararası bankalara başvuruyoruz. Bir hasta için tarama süreci 2-9 ay sürüyor. Sağlık Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı proje hayata geçirildiğinde artık hastalarımıza yurt dışından kemik iliği aramaya gerek kalmayacak.''
''VERİCİ OLMANIN RİSKİ YOK''
Kemik iliği vericisi olmanın hiçbir riski bulunmadığını, ABD ve Avrupa'da bu işlerin gönüllülük esasına göre yürüdüğünü ifade eden Altuntaş, ''Bunun için toplumun bilinçlendirilmesi şart. Vatandaşlarımız bu konuda duyarlı olmalı, doku ve organ bağışına sıcak bakmalıdır'' dedi.
Altuntaş, gelişmiş ülkelerde akraba dışı nakillerin kemik iliği nakillerinin yüzde 50'sini oluşturduğunu, bu oranın Türkiye'de ise yüzde 5-10 civarında olduğunu vurgulayarak, ''Ülkemizde akraba dışı ve kordon kanı nakillerinin daha da artmasına ihtiyaç var'' diye konuştu.
Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde lenfoma tedavisi gören Angız, lise son sınıftayken sırt ağrısı şikayetiyle başvurduğu hastanede, önce ciğerinde kist bulunduğunu, yapılan ileri tetkikler sonucunda ayrıca lenfoma tanısı konulduğunu söyledi. Angız, ''Ailem bana lenfoma olduğumu söylemedi. Annem bilgisayarda kanserle ilgili bilgilere bakarken anladım hastalığımı. Önce çok üzüldüm, 'neden ben, ne yaptım da bunu hak ettim?' diye düşündüm, ama sonra hastalığımı kabullendim, hiç sorgulamadım'' diye konuştu.
"HAYATA KÜSMEDİM"
Hayatla bağını hiç koparmadığını, ümitsizliğe kapılmadığını ve doktoruna güvendiğini anlatan Angız, ''Hastalığımı kafama hiç takmıyorum, hatta dalga geçiyorum. Moralimi hiç bozmadım'' dedi.
Tedavisi süresince iyi hissettiği zamanlarda palyaçoluk yaparak kendisi gibi kanser olan çocukları eğlendiren Angız, lösemi ve lenfoma gibi hastalığı olup ilik nakline ihtiyaç duyan hastalar için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğine inanıyor.
''CUMHURBAŞKANI GÜL'DEN YARDIM İSTEDİM''
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup göndererek Türkiye'de kemik iliği bankası kurulması için yardım istediğini ifade eden Angız, ''Ülkemizde insanlar bilinçlensin, kemik iliği bağışçısı olmaktan çekinmesin. Bunun için kampanyalar düzenlenmesi gerekir'' dedi.
BİR HASTA İÇİN TARAMA SÜRECİ 2-9 AY
Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kök Hücre Merkezi sorumlusu Doç. Dr. Fevzi Altuntaş, Türkiye'de Ankara ve İstanbul'da bulunan iki merkezde uygun verici bulunmaması üzerine uluslararası veri bankalarına kayıtlı 20 milyon vericinin tarandığını söyledi.
Altuntaş, yabancı vericilerden kemik iliği nakillerinin üniversitelerde yapıldığını, ancak ABD'de bulunan uygun vericiden alınan kemik iliğinin Angız'a nakledilmesiyle Sağlık Bakanlığına bağlı hastanede bir ilk yaşandığını bildirdi.
Aile içinde vericisi olmayan hastalar için bu tür bir yola başvurulduğunu anlatan Altuntaş, şu bilgileri aktardı: ''Ülkemizdeki iki kemik iliği bankasından verici adayı bulunamazsa uluslararası bankalara başvuruyoruz. Bir hasta için tarama süreci 2-9 ay sürüyor. Sağlık Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı proje hayata geçirildiğinde artık hastalarımıza yurt dışından kemik iliği aramaya gerek kalmayacak.''
''VERİCİ OLMANIN RİSKİ YOK''
Kemik iliği vericisi olmanın hiçbir riski bulunmadığını, ABD ve Avrupa'da bu işlerin gönüllülük esasına göre yürüdüğünü ifade eden Altuntaş, ''Bunun için toplumun bilinçlendirilmesi şart. Vatandaşlarımız bu konuda duyarlı olmalı, doku ve organ bağışına sıcak bakmalıdır'' dedi.
Altuntaş, gelişmiş ülkelerde akraba dışı nakillerin kemik iliği nakillerinin yüzde 50'sini oluşturduğunu, bu oranın Türkiye'de ise yüzde 5-10 civarında olduğunu vurgulayarak, ''Ülkemizde akraba dışı ve kordon kanı nakillerinin daha da artmasına ihtiyaç var'' diye konuştu.