İlişkili Haberler
İnsan vücudunun en hareketli ve en karmaşık ekleminin omuz eklemi olduğuna dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Turan Çift, omuz ağrılarının sık yaşanmasının nedeni olarak bu özelliği gösterdi, “Omuz eklemi köprücük, kürek ve kol kemiğinden oluşuyor. Ancak eklemin sağlam bir yapısının olmasında kemik yapılar kadar eklem etrafındaki yumuşak dokuların da etkisi vardır. Bu nedenle sıklıkla omuz bölgesinde yumuşak doku lezyonları ortaya çıkıyor” dedi.
“ROTATOR KAF’TAN EN ÇOK EV KADINLARI ŞİKAYETÇİ”
Omzu çevreleyen döndürücü manşet (rotator kaf) denilen 4 önemli tendon bulunduğunu belirten Doktor Hakan Çift, bu yırtıkların önem kazandığını belirtti.
Özellikle ev kadınlarının en çok yakındığı bu durumun kürek kemiğinin bir uzantısı olan kaslardaki sıkışma sonrası ortaya çıktığına dikkat çeken Ortopedist, “Kolun havaya kaldırılması, arkaya doğru yöneltilmesi gibi hareketlerde ağrı hissinin sıkışma sorunun belirtileri arasında yer alıyor. Özellikle omuzdan başlayarak kola kadar uzanan ağrı da en karakteristik bulgular arasında yer alıyor” dedi.
Omuz eklemini hareket ettirirken takılma hissinin de gözlenebildiğine dikkat çeken ve bu nedenle tanı koyarken hastanın ayrıntılı hikayesinin önemli olduğunu belirten Doç. Çift, “Ayrıntılı ve fizik muayeneyi takiben yardımcı görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Rotator kaf yırtığından şüphelenildiği durumlarda MR tetkiki istenir” ifadelerini kullandı.
DONUK OMUZ DİYABET VE TROİD HASTALARINDA SIK RASTLANIYOR
“Omuz eklemini çevreleyen kapsülde bir eklem kılıfı bulunuyor. Kapsülde yapışıklığa neden olan durumlarda donuk omuz olarak belirtilen sorun ortaya çıkıyor” diyen Çift, donuk omuz sorunun özellikle diyabet ve tiroid hastalığı olanlarda sık rastlandığını söyledi:
“Sorun diyabet ve tiroid hastalarının omuzunda herhangi bir sebeple ağrı oluşması sonucunda kolunu kullanamama ile ortaya çıkıyor. Hasta kolunu kullandıkça ağrısının arttığından şikayet ediyor. Kullanmadıkça ağrı azalsa da omuz hareket kısıtlılığında artış gözleniyor. Sonunda, ağrı-hareket kısıtlılığı arasında bir kısır döngü oluşuyor. Donuk omuz sorunun en sık belirtisinin hastanın omuzunu öne ve yana kaldırdığı sırada artan ağrısıdır. Tedavide önce hastanın ağrısını azaltmak sonrasında da omuz egzersizleri ile hareket açıklığını arttırmak gerekir. İnatçı vakalarda kapalı yöntemlerle (artroskopi) omuz hareket açıklığını arttırmak gerekebilir.”
GECE ARTAN OMUZ AĞRISINA DİKKAT
Özellikle gece artan omuz ağrısına dikkat çeken Doç. Dr. Hakan Turan Çift, “Bu tür ağrılar sinir sıkışması ya da çok ileri vakalarda kireçlenmeden (artroz) kaynaklanabileceği gibi omuz çevresi kemik ve yumuşak doku tümörleri de benzer belirtiler gösterebiliyor. Dolayısıyla ayırıcı tanıda bu noktanın atlanmaması gerekir. Tanı röntgenle konulabilir” dedi.
BOYUN OMURLARINDAKİ PROBLEMLER DE OMUZ AĞRISI YAPABİLİR
“Omuz ağrısı bazı durumlarda boyun bölgesindeki boyun omurlarındaki problemlere de bağlı olabiliyor” diyen Çift, bu sebebi dışlamak için hasta muayenesinin önemli olduğuna vurgu yaptı, “Sıkışma sendromundan şüpheleniyorsa akromion kemiği üzerindeki boşluğun içine lokal anestetik madde enjeksiyonu uygulanabilir. Ağrının azalması bizi sıkışma sendromu tanısı koymaya yönlendirir. Aslında hem bir tanı, hem de bir tedavi yöntemidir” ifadelerini kullandı.
AMAÇ EN KISA SÜREDE AĞRIYI AZALTMAK
Nedeni ne olursa olsun omuz ağrısı tedavisinde amacın ağrıyı azaltmak ve hastanın mümkün olabilecek en kısa süre içerisinde gündelik hayatına dönmesini sağlamak olduğunu söyleyen Doç. Dr. Hakan Turan Çift, uzun dönemde travma olmaksızın gelişen omuz ağrılarının tedavisinin öncelikle konservatif (ameliyatsız) tedavi olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu amaçla 3 haftalık ağrı kesici ve enflamasyonu azaltıcı ilaçlardan faydalanılır. Ağrının azalmasıyla birlikte rotator kaf kaslarının kuvvetlenmesi amacıyla egzersizler başlanır. Bu egzersizler şikâyetlerinizin tekrarlamaması için oldukça önemlidir. Kaslar kuvvetlendiğinde omuz başının yukarıya yer değiştirmesi ve omuz başının akromion altında tekrar sıkışması önlenmiş olur. Bazı durumlarda gerekirse omuza kortizon enjeksiyonu gibi tedavi edici uygulamalar yapılabilir.
CERRAHİ YÜZDE 90 KAPALI OLARAK YAPILIYOR
Konservatif yöntemlerle başarılı sonuçlar alınamazsa ya da büyük bir kas yırtıkları tespit edildiğinde cerrahi tedavi gündeme geliyor. Cerrahinin özellikle omuz konusunda uzmanlaşmış ortopedi ve travmatoloji uzmanlarınca yapılmalı. Ameliyat hastaların yüzde 90’ından fazlasında kapalı yöntemlerle yapılıyor. Omuzda yapılan 1 santimlik 4-5 adet delikten skop yardımı yapılan artroskopik cerrahide, kemik çıkıntılarının traşlanması, var ise tendon yırtıklarının dikilmesi ve köprücük kemiği ile kürek kemiği arasındaki akromioklavikuler eklemde kireçlenme olan vakalarda köprücük kemiği ucunun traşlanarak çıkarılması işlemleri başarıyla gerçekleştirilebiliyor.”
“ROTATOR KAF’TAN EN ÇOK EV KADINLARI ŞİKAYETÇİ”
Omzu çevreleyen döndürücü manşet (rotator kaf) denilen 4 önemli tendon bulunduğunu belirten Doktor Hakan Çift, bu yırtıkların önem kazandığını belirtti.
Özellikle ev kadınlarının en çok yakındığı bu durumun kürek kemiğinin bir uzantısı olan kaslardaki sıkışma sonrası ortaya çıktığına dikkat çeken Ortopedist, “Kolun havaya kaldırılması, arkaya doğru yöneltilmesi gibi hareketlerde ağrı hissinin sıkışma sorunun belirtileri arasında yer alıyor. Özellikle omuzdan başlayarak kola kadar uzanan ağrı da en karakteristik bulgular arasında yer alıyor” dedi.
Omuz eklemini hareket ettirirken takılma hissinin de gözlenebildiğine dikkat çeken ve bu nedenle tanı koyarken hastanın ayrıntılı hikayesinin önemli olduğunu belirten Doç. Çift, “Ayrıntılı ve fizik muayeneyi takiben yardımcı görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Rotator kaf yırtığından şüphelenildiği durumlarda MR tetkiki istenir” ifadelerini kullandı.
DONUK OMUZ DİYABET VE TROİD HASTALARINDA SIK RASTLANIYOR
“Omuz eklemini çevreleyen kapsülde bir eklem kılıfı bulunuyor. Kapsülde yapışıklığa neden olan durumlarda donuk omuz olarak belirtilen sorun ortaya çıkıyor” diyen Çift, donuk omuz sorunun özellikle diyabet ve tiroid hastalığı olanlarda sık rastlandığını söyledi:
“Sorun diyabet ve tiroid hastalarının omuzunda herhangi bir sebeple ağrı oluşması sonucunda kolunu kullanamama ile ortaya çıkıyor. Hasta kolunu kullandıkça ağrısının arttığından şikayet ediyor. Kullanmadıkça ağrı azalsa da omuz hareket kısıtlılığında artış gözleniyor. Sonunda, ağrı-hareket kısıtlılığı arasında bir kısır döngü oluşuyor. Donuk omuz sorunun en sık belirtisinin hastanın omuzunu öne ve yana kaldırdığı sırada artan ağrısıdır. Tedavide önce hastanın ağrısını azaltmak sonrasında da omuz egzersizleri ile hareket açıklığını arttırmak gerekir. İnatçı vakalarda kapalı yöntemlerle (artroskopi) omuz hareket açıklığını arttırmak gerekebilir.”
GECE ARTAN OMUZ AĞRISINA DİKKAT
Özellikle gece artan omuz ağrısına dikkat çeken Doç. Dr. Hakan Turan Çift, “Bu tür ağrılar sinir sıkışması ya da çok ileri vakalarda kireçlenmeden (artroz) kaynaklanabileceği gibi omuz çevresi kemik ve yumuşak doku tümörleri de benzer belirtiler gösterebiliyor. Dolayısıyla ayırıcı tanıda bu noktanın atlanmaması gerekir. Tanı röntgenle konulabilir” dedi.
BOYUN OMURLARINDAKİ PROBLEMLER DE OMUZ AĞRISI YAPABİLİR
“Omuz ağrısı bazı durumlarda boyun bölgesindeki boyun omurlarındaki problemlere de bağlı olabiliyor” diyen Çift, bu sebebi dışlamak için hasta muayenesinin önemli olduğuna vurgu yaptı, “Sıkışma sendromundan şüpheleniyorsa akromion kemiği üzerindeki boşluğun içine lokal anestetik madde enjeksiyonu uygulanabilir. Ağrının azalması bizi sıkışma sendromu tanısı koymaya yönlendirir. Aslında hem bir tanı, hem de bir tedavi yöntemidir” ifadelerini kullandı.
AMAÇ EN KISA SÜREDE AĞRIYI AZALTMAK
Nedeni ne olursa olsun omuz ağrısı tedavisinde amacın ağrıyı azaltmak ve hastanın mümkün olabilecek en kısa süre içerisinde gündelik hayatına dönmesini sağlamak olduğunu söyleyen Doç. Dr. Hakan Turan Çift, uzun dönemde travma olmaksızın gelişen omuz ağrılarının tedavisinin öncelikle konservatif (ameliyatsız) tedavi olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu amaçla 3 haftalık ağrı kesici ve enflamasyonu azaltıcı ilaçlardan faydalanılır. Ağrının azalmasıyla birlikte rotator kaf kaslarının kuvvetlenmesi amacıyla egzersizler başlanır. Bu egzersizler şikâyetlerinizin tekrarlamaması için oldukça önemlidir. Kaslar kuvvetlendiğinde omuz başının yukarıya yer değiştirmesi ve omuz başının akromion altında tekrar sıkışması önlenmiş olur. Bazı durumlarda gerekirse omuza kortizon enjeksiyonu gibi tedavi edici uygulamalar yapılabilir.
CERRAHİ YÜZDE 90 KAPALI OLARAK YAPILIYOR
Konservatif yöntemlerle başarılı sonuçlar alınamazsa ya da büyük bir kas yırtıkları tespit edildiğinde cerrahi tedavi gündeme geliyor. Cerrahinin özellikle omuz konusunda uzmanlaşmış ortopedi ve travmatoloji uzmanlarınca yapılmalı. Ameliyat hastaların yüzde 90’ından fazlasında kapalı yöntemlerle yapılıyor. Omuzda yapılan 1 santimlik 4-5 adet delikten skop yardımı yapılan artroskopik cerrahide, kemik çıkıntılarının traşlanması, var ise tendon yırtıklarının dikilmesi ve köprücük kemiği ile kürek kemiği arasındaki akromioklavikuler eklemde kireçlenme olan vakalarda köprücük kemiği ucunun traşlanarak çıkarılması işlemleri başarıyla gerçekleştirilebiliyor.”