Muhammed Altun ve eşi, gaz sorunu olan 2 aylık bebekleri için doktor önerisiyle ‘Sab Simplex’ adlı damlaya başlamıştı. İlk kutu bitince ikinciyi almak için Beylikdüzü’nde başka bir eczaneye gitti. Altun karşılaştığı sürprizi şöyle anlatıyor:
“İlacı açınca, gelen yoğun mentollü bir koku hemen dikkatimi çekti. Ayrıca kıvamı koyuydu. Normalde şekerli olan tadı da mentollü ve acımsıydı. Kutuyu dikkatle incelediğimde farklı olduğunu gördüm.”
Minicik bebeğine verdiği ilaçta daha ikinci kutuda farklı bir içerikle karşılaşması midesini bulandırdı; şikâyetini bildirmek istedi. Ancak karşısında hiçbir yetkili bulamadı, üstelik eczacılarla görüşmesinde korkutucu bilgiler edindi:
“İlacın ruhsatsız satılan bir ürün olduğunu öğrendim. İlaç bebeklerdeki gaz sorununu çözdüğü için, hem doktorlar, hem de aileler tarafından çok revaçtaymış. Bu yüzden sahtesinin de üretildiğini söylediler. Hangisi sahte, hangisi gerçek belli bile değil. Yetkililerin bu konuyu acil ele almaları gerekli.”
Radikal gazetesinin haberine göre; Muhammed Altun, yeni doğmuş bebeğine verdiği ilacın ruhsatsız olduğunu, yani ‘illegal’ yollarla satıldığını öğrense de ‘Sab Simplex’ Türkiye’de yaklaşık 15 yıldır yaygın olarak çocuk doktorları tarafından ailelere öneriliyor, eczanelerde satılıyor. Üstelik Pfizer’ın yurtdışında ürettiği ve Türkiye’de ruhsatlandırmadığı ilaç çok revaçta olduğu için sahteleri de üretiliyor. Muhammed Altun’un aldığı gibi bu sahte ilaçlar hem eczanelerde hem de internette satışta. Emsalleri 4-5 lira. Orjinali 25, sahtesi ise 27 liradan satılıyor.
'SATAN ECZANELER YASADIŞI İŞ YAPIYOR'
Skandalı İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Semih Güngör de doğruluyor: “Söz konusu ilaç, kaçak olarak ülkeyle sokuluyor, eczanelere el altından dağıtılıyor. Ruhsatsız ve denetimi olmayan bir ürünün sahtesinin yapılması çok kolay. Satan eczaneler yasadışı bir iş yapıyor.”
PFIZER: BİZ SATMIYORUZ
Pfizer, satılan ürünleri kendisinin Türkiye’ye getirmediğini belirtirken, yıllardır satılan bu ürününe neden ruhsat almadığı sorusu yanıtsız kaldı:
“Son günlerde basında yer aldığı kadarıyla ülkemizde temin edildiği belirtilen Sab Simplex ürünleri, Pfizer tarafından ithal edilmemiş ve satışa sunulmamıştır. Hasta güvenliğini her zaman önceliğine alan bir şirket olarak, ilacın Türkiye’de kaçak ve sahtelerinin satışta olmasıyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı ve ilgili resmi kurumlarla işbirliği içerisindeyiz. Uzun yıllardır dünyada kullanılmakta olan Sab Simplex isimli ürünümüzün ülkemizdeki ruhsat ve izin süreçleri yakın zamanda tamamlanmıştır. Mart ayı içerisinde, ürünümüz Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı, diğer ürünlerimizdeki gibi özel hologramı ve etiketi bulunan Türkçe ambalajı içerisinde tarafımızca Türk halkının kullanımına sunulacaktır.
Hastalarımızın, sadece eczanelerden temin edebilecekleri yasal ve ruhsatlı Pfizer ürünlerini bu şekilde ayırt edebileceklerinin önemle altını çizeriz.”
'SORUŞTURMA BAŞLATACAĞIZ'
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü Başkanı Dr. Saim Keyman, bu gaz damlasının ruhsatsız satışıyla ilgili olarak 2009 yılında Balıkesir ve İzmir’den şikâyetler aldıklarını ve bunun üzerine denetim için bölgedeki eczacılar odasını uyardıklarını söyledi:
“Üretici firma olan Pfizer’e 2010 Ekim ayında, ‘Sab Simplex’le ilgili ara ürün izni verilmiş ama firma henüz Türkiye’ye resmi ithalata başlamamış. Şu anda piyasada satılan ilaç, üretici firmanın izni altında değil. Pfizer firması piyasada satılan gaz giderici ‘Sab Simplex ’isimli üründen mesul olmadığına dair bize geri dönüş yaptı. Şirket geçen yıl kendi kontrolünün dışında, logosunu ve ürettiği ilacın adının kullanılarak satıldığına dair şikâyette bulundu. 2010’da ürünle ilgili bir toplatma kararı çıkartıldı ama anlaşılan o karar yeterince etkili olmamış. Ürünün Belçika, Almanya gibi ülkelerden illegal yollardan Türkiye’ye getirildiğini düşünüyoruz. İnternet üzerinden ürünün pazarlandığını biliyoruz ama ruhsatsız ürünün eczanelerde satılması çok daha vahim bir şey. Haberiniz üzerine Türkiye genelindeki sağlık il müdürlüklerine gerekli yazıları en geç bir iki gün içinde göndererek bir toplatma kararı daha çıkartacağız. Ayrıca kaçak ilaçlarla ilgili şubeyi hemen harekete geçirip soruşturma başlatacağız.”
İlaca ruhsat izni, yurtdışındaki üretici firmanın izniyle, Türkiye’de yetkilendirdiği tüzelkişilere verilmesiyle oluyor. Ara ürün izniyse, tedavi etmeyen ama tedaviye yardımcı olan ürünlere veriliyor. Ara ürün izni için, ruhsata benzer dosya çıkarılıyor ve ürüne ilişkin analizler yapılıyor.
5 YILA KADAR HAPİS CEZASI VAR
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Hakeri skandalın hukuki boyutunu şöyle anlattı:
“Ruhsatsız ilaç satmanın Türk Ceza Kanunu 187. maddesi gereği 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası var. Ve bunu eczacı yaptığı için de bu ceza 3’te 1 oranında artıyor. Ki bu durum, herhangi bir hasta bu ilaçtan dolayı zarar görmemişse geçerlidir. Bir de eğer hasta bu ilaçtan zarar görmüşse, bunun artı bir cezası olur.”
“İlacı açınca, gelen yoğun mentollü bir koku hemen dikkatimi çekti. Ayrıca kıvamı koyuydu. Normalde şekerli olan tadı da mentollü ve acımsıydı. Kutuyu dikkatle incelediğimde farklı olduğunu gördüm.”
Minicik bebeğine verdiği ilaçta daha ikinci kutuda farklı bir içerikle karşılaşması midesini bulandırdı; şikâyetini bildirmek istedi. Ancak karşısında hiçbir yetkili bulamadı, üstelik eczacılarla görüşmesinde korkutucu bilgiler edindi:
“İlacın ruhsatsız satılan bir ürün olduğunu öğrendim. İlaç bebeklerdeki gaz sorununu çözdüğü için, hem doktorlar, hem de aileler tarafından çok revaçtaymış. Bu yüzden sahtesinin de üretildiğini söylediler. Hangisi sahte, hangisi gerçek belli bile değil. Yetkililerin bu konuyu acil ele almaları gerekli.”
Radikal gazetesinin haberine göre; Muhammed Altun, yeni doğmuş bebeğine verdiği ilacın ruhsatsız olduğunu, yani ‘illegal’ yollarla satıldığını öğrense de ‘Sab Simplex’ Türkiye’de yaklaşık 15 yıldır yaygın olarak çocuk doktorları tarafından ailelere öneriliyor, eczanelerde satılıyor. Üstelik Pfizer’ın yurtdışında ürettiği ve Türkiye’de ruhsatlandırmadığı ilaç çok revaçta olduğu için sahteleri de üretiliyor. Muhammed Altun’un aldığı gibi bu sahte ilaçlar hem eczanelerde hem de internette satışta. Emsalleri 4-5 lira. Orjinali 25, sahtesi ise 27 liradan satılıyor.
'SATAN ECZANELER YASADIŞI İŞ YAPIYOR'
Skandalı İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Semih Güngör de doğruluyor: “Söz konusu ilaç, kaçak olarak ülkeyle sokuluyor, eczanelere el altından dağıtılıyor. Ruhsatsız ve denetimi olmayan bir ürünün sahtesinin yapılması çok kolay. Satan eczaneler yasadışı bir iş yapıyor.”
PFIZER: BİZ SATMIYORUZ
Pfizer, satılan ürünleri kendisinin Türkiye’ye getirmediğini belirtirken, yıllardır satılan bu ürününe neden ruhsat almadığı sorusu yanıtsız kaldı:
“Son günlerde basında yer aldığı kadarıyla ülkemizde temin edildiği belirtilen Sab Simplex ürünleri, Pfizer tarafından ithal edilmemiş ve satışa sunulmamıştır. Hasta güvenliğini her zaman önceliğine alan bir şirket olarak, ilacın Türkiye’de kaçak ve sahtelerinin satışta olmasıyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı ve ilgili resmi kurumlarla işbirliği içerisindeyiz. Uzun yıllardır dünyada kullanılmakta olan Sab Simplex isimli ürünümüzün ülkemizdeki ruhsat ve izin süreçleri yakın zamanda tamamlanmıştır. Mart ayı içerisinde, ürünümüz Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı, diğer ürünlerimizdeki gibi özel hologramı ve etiketi bulunan Türkçe ambalajı içerisinde tarafımızca Türk halkının kullanımına sunulacaktır.
Hastalarımızın, sadece eczanelerden temin edebilecekleri yasal ve ruhsatlı Pfizer ürünlerini bu şekilde ayırt edebileceklerinin önemle altını çizeriz.”
'SORUŞTURMA BAŞLATACAĞIZ'
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü Başkanı Dr. Saim Keyman, bu gaz damlasının ruhsatsız satışıyla ilgili olarak 2009 yılında Balıkesir ve İzmir’den şikâyetler aldıklarını ve bunun üzerine denetim için bölgedeki eczacılar odasını uyardıklarını söyledi:
“Üretici firma olan Pfizer’e 2010 Ekim ayında, ‘Sab Simplex’le ilgili ara ürün izni verilmiş ama firma henüz Türkiye’ye resmi ithalata başlamamış. Şu anda piyasada satılan ilaç, üretici firmanın izni altında değil. Pfizer firması piyasada satılan gaz giderici ‘Sab Simplex ’isimli üründen mesul olmadığına dair bize geri dönüş yaptı. Şirket geçen yıl kendi kontrolünün dışında, logosunu ve ürettiği ilacın adının kullanılarak satıldığına dair şikâyette bulundu. 2010’da ürünle ilgili bir toplatma kararı çıkartıldı ama anlaşılan o karar yeterince etkili olmamış. Ürünün Belçika, Almanya gibi ülkelerden illegal yollardan Türkiye’ye getirildiğini düşünüyoruz. İnternet üzerinden ürünün pazarlandığını biliyoruz ama ruhsatsız ürünün eczanelerde satılması çok daha vahim bir şey. Haberiniz üzerine Türkiye genelindeki sağlık il müdürlüklerine gerekli yazıları en geç bir iki gün içinde göndererek bir toplatma kararı daha çıkartacağız. Ayrıca kaçak ilaçlarla ilgili şubeyi hemen harekete geçirip soruşturma başlatacağız.”
İlaca ruhsat izni, yurtdışındaki üretici firmanın izniyle, Türkiye’de yetkilendirdiği tüzelkişilere verilmesiyle oluyor. Ara ürün izniyse, tedavi etmeyen ama tedaviye yardımcı olan ürünlere veriliyor. Ara ürün izni için, ruhsata benzer dosya çıkarılıyor ve ürüne ilişkin analizler yapılıyor.
5 YILA KADAR HAPİS CEZASI VAR
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Hakeri skandalın hukuki boyutunu şöyle anlattı:
“Ruhsatsız ilaç satmanın Türk Ceza Kanunu 187. maddesi gereği 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası var. Ve bunu eczacı yaptığı için de bu ceza 3’te 1 oranında artıyor. Ki bu durum, herhangi bir hasta bu ilaçtan dolayı zarar görmemişse geçerlidir. Bir de eğer hasta bu ilaçtan zarar görmüşse, bunun artı bir cezası olur.”