Sinir sistemindeki bozukluklardan dolayı kasları çalışmayan 22 yaşındaki Abdullah Tekin, 200 metre desteksiz yürüyemezken uygulanan fizik tedavi yöntemleri ve azmiyle ayağa kalkmayı başardı.
İlkokul döneminde başladığı fizik tedaviden vazgeçmeyerek desteksiz yürümeyi ve üniversiteyi kazanmayı kendisine hedef olarak belirleyen Tekin, ailesinin ve doktorlarının da desteğiyle iki hayalini de gerçekleştirdi.
Daha önce anne ve babasının yardımıyla hastaneye gelebilen Tekin, şimdilerde eğitimi için Eskişehir'den İstanbul'a kendisi gidip geliyor.
"ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ YÜZÜYORUM"
Tekin, tedavi olmaya gittiği hastanede ders çalışıp, takıldığı soruları hastane çalışanlarıyla çözerek elde ettiği başarısının yeterli olmadığını söyledi.
YGS puanıyla tıp fakültelerine kayıt yaptırabildiğini ancak doktorluğun fiziksel olarak daha fazla kuvvet gerektirdiğini düşünerek uzay mühendisliğini tercih ettiğini aktaran Tekin, "Kozmolojiyle geçmişten beri ilgileniyorum. Şu an ikinci sınıftayım. Amacım yüksek lisansımı bu alanda yapmak. Aslında çocukluğumda hep doktor olmak istemiştim. Fakat fiziksel eksikliklerimden dolayı işimi tam manasıyla yerine getiremem diye düşünüp, ikinci ilgi alanım uzay bilimini tercih ettim." dedi.
Tekin, kendisiyle aynı hastalığı yaşayan insanların çabuk pes ettiğini, bu yüzden başarısız olduklarını anlatarak şöyle konuştu:
"Sürekli insanların ağzında 'İmkansız' kelimesi. Evet, biz doğuştan diğer insanlardan farklıyız fakat bu asla düzelemeyeceğimiz anlamına gelmiyordu. En azından ben böyle düşündüm. Mavi önlük giydiğim dönemlerde annem kucağına alır, tedaviye götürürdü beni. Çocukluğumdan beri yüzüyorum. Engelli gibi düşünmedim kendimi. Motivasyonumu 'İmkansız biraz zaman alır.' felsefesi üzerine kurdum. Bu süreçte ailemin ve doktorumun desteği de çok büyük bir artıydı. Özdemir Asaf bir sözünde 'Daha gidilecek yerlerimiz var.' diyor. Benim için bu söz çok kıymetli. Henüz yolun başındayım. Daha fazla öğrenmek ve bilmek istiyorum."
"ANKA KUŞUNU YARATMAK SİZİN ELİNİZDE"
"Sabır gösteren ve emek veren herkes kendi Anka kuşunu yaratır" sözünden çok etkilendiğini ifade eden Tekin, "Bu gerçekten çok önemli bir cümle benim için. Anka kuşunu yaratmak sizin elinizde. Mücadeleden vazgeçmeden sürekli ileriyi düşüneceksiniz. Ben öyle yaptım. Azrail bir gün muhakkak gelecek. Biraz kaçmayı denemek lazım." değerlendirmesini yaptı.
Tedavisinde doktoru Türkan Tünerir'in çok emeği bulunduğunu dile getiren Tekin, bu tarz hastalıklarda doktorların aynı zamanda psikolojik tedaviye de önem verdiğini, moralini yüksek tutmak için hastane çalışanlarının seferber olduğunu söyledi.
İlkokul döneminde başladığı fizik tedaviden vazgeçmeyerek desteksiz yürümeyi ve üniversiteyi kazanmayı kendisine hedef olarak belirleyen Tekin, ailesinin ve doktorlarının da desteğiyle iki hayalini de gerçekleştirdi.
Daha önce anne ve babasının yardımıyla hastaneye gelebilen Tekin, şimdilerde eğitimi için Eskişehir'den İstanbul'a kendisi gidip geliyor.
"ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ YÜZÜYORUM"
Tekin, tedavi olmaya gittiği hastanede ders çalışıp, takıldığı soruları hastane çalışanlarıyla çözerek elde ettiği başarısının yeterli olmadığını söyledi.
YGS puanıyla tıp fakültelerine kayıt yaptırabildiğini ancak doktorluğun fiziksel olarak daha fazla kuvvet gerektirdiğini düşünerek uzay mühendisliğini tercih ettiğini aktaran Tekin, "Kozmolojiyle geçmişten beri ilgileniyorum. Şu an ikinci sınıftayım. Amacım yüksek lisansımı bu alanda yapmak. Aslında çocukluğumda hep doktor olmak istemiştim. Fakat fiziksel eksikliklerimden dolayı işimi tam manasıyla yerine getiremem diye düşünüp, ikinci ilgi alanım uzay bilimini tercih ettim." dedi.
Tekin, kendisiyle aynı hastalığı yaşayan insanların çabuk pes ettiğini, bu yüzden başarısız olduklarını anlatarak şöyle konuştu:
"Sürekli insanların ağzında 'İmkansız' kelimesi. Evet, biz doğuştan diğer insanlardan farklıyız fakat bu asla düzelemeyeceğimiz anlamına gelmiyordu. En azından ben böyle düşündüm. Mavi önlük giydiğim dönemlerde annem kucağına alır, tedaviye götürürdü beni. Çocukluğumdan beri yüzüyorum. Engelli gibi düşünmedim kendimi. Motivasyonumu 'İmkansız biraz zaman alır.' felsefesi üzerine kurdum. Bu süreçte ailemin ve doktorumun desteği de çok büyük bir artıydı. Özdemir Asaf bir sözünde 'Daha gidilecek yerlerimiz var.' diyor. Benim için bu söz çok kıymetli. Henüz yolun başındayım. Daha fazla öğrenmek ve bilmek istiyorum."
"ANKA KUŞUNU YARATMAK SİZİN ELİNİZDE"
"Sabır gösteren ve emek veren herkes kendi Anka kuşunu yaratır" sözünden çok etkilendiğini ifade eden Tekin, "Bu gerçekten çok önemli bir cümle benim için. Anka kuşunu yaratmak sizin elinizde. Mücadeleden vazgeçmeden sürekli ileriyi düşüneceksiniz. Ben öyle yaptım. Azrail bir gün muhakkak gelecek. Biraz kaçmayı denemek lazım." değerlendirmesini yaptı.
Tedavisinde doktoru Türkan Tünerir'in çok emeği bulunduğunu dile getiren Tekin, bu tarz hastalıklarda doktorların aynı zamanda psikolojik tedaviye de önem verdiğini, moralini yüksek tutmak için hastane çalışanlarının seferber olduğunu söyledi.