Endoskopi uygulamasının hangi branşlar tarafından yapılacağı, gastroenterologlar, genel cerrah ve iç hastalıkları uzmanları arasında uzun süreden beridir tartışma konusu.
Görsel haber dönemini başlatan Medimagazin’den Dr. İbrahim Ersoy’un haberine göre, Sağlık Bakanlığının 2007 yılında Endoskopi Sertifikası Onayı ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına yazdığı yazıda “…Uzmanlık belgelerine sahip uzman hekimler uzmanlık alanının tüm uygulamalarını yapmaya yetkilidirler. Uzmanlık eğitimi sürecinde veya sonrasında endoskopi eğitimi alan iç hastalıkları ve genel cerrahi uzmanlarının endoskopi yapması uzmanlık alanlarının mesleki uygulamaları olarak kabul edilmelidir” ibaresine Türk Gastroenteroloji Derneği tarafından dava açıldı.
Dava, İdare Mahkemesi tarafından “Uzmanlık eğitimi sırasında uygulanması gereken asgari eğitim ve öğretimi belirleyen ve ilan eden, uzmanlık dallarının rotasyonlarını ve bu rotasyonların süreleri hakkında karar veren, uzmanlık alanları dışında ihtiyaç duyulan uzmanlık sonrası sertifikalı eğitim programı düzenlenecek alanları ve eğitim süresini belirleyen Sağlık Bakanlığının bilimsel ve sürekli kurulu niteliğinde olan Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK)’nun endoskopik işlemleri; almış oldukları uzmanlık eğitimine göre hangi uzman hekimlerin yapabileceğine ilişkin görüş ve kararı alınmadan tesis edildiği gerekçesiyle” iptal edildi.
Bu karar sonrasında TUK, 14-15 Şubat 2013 tarihleri arasındaki toplantısında yapmış olduğu değerlendirme sonucunda, “Gastroenteroloji, gastroenteroloji cerrahisi ve çocuk gastroenterolojisi uzmanları ile uzmanlık eğitimi süresince ve sonrasında endoskopi eğitimi alan iç hastalıkları, genel cerrahi ve çocuk cerrahisi uzmanlarının gastrointestinal sisteme ait endoskopik işlemleri yapması uzmanlık alanlarının mesleki uygulamaları olarak kabul edilmiştir.” kararını aldı.
Kararın ardından, Sağlık Bakanlığı uzmanlık eğitimi süresince ve sonrasında aldıkları eğitim ile gastrointestinal sisteme ait endoskopik işlemleri uzmanlık alanlarının mesleki uygulamaları olarak yapabileceklerine işaret edilen iç hastalıkları, genel cerrahi ve çocuk cerrahisi uzmanlarının almaları gereken söz konusu eğitimin müfredatının (eğitim programı ve eğitim yerinin standartları) belirlenmesi için ilgili dernek temsilcilerinin de katılımı ile bir komisyon kurdu.
Komisyon konu ile ilgili olarak 22 Nisan ve 28 Mayıs 2013 tarihlerinde iki toplantı yaptı, ancak ortak bir görüş oluşturamadı. Son olarak Ocak ayının başında toplanan TUK, aldığı yeni bir kararla endoskopi işlemlerinin hangi branşlar tarafından yapılabileceğini belirledi. Kurul, aldığı kararla endoskopinin gastroenteroloji, gastroenteroloji cerrahisi ve çocuk gastroenterolojisi uzmanları tarafından yapılacağını, aynı zamanda endoskopist sertifikası olmak koşuluyla genel cerrahi, iç hastalıkları ve çocuk cerrahisi uzmanları tarafından da yapılabileceğine karar verdi.
Yeni alınan bu karara göre Sağlık Bakanlığı, endoskopist sertifikasyonu için bir komisyon oluşturacak. Endoskopist sertifikası; gastroenteroloji dalının üç, gastroenteroloji cerrahisi, çocuk gastroenterolojisi, genel cerrahi, iç hastalıkları ve çocuk cerrahisi dallarının birer üye ile temsil edildiği bir komisyon oluşturularak, bu komisyonun belirleyeceği esaslar çerçevesinde alınacak.
Yapılacak eğitimin müfredatı ve yetkili eğiticinin gözetim ve denetiminde yapılacak asgari işlem sayıları, bu eğitimin verilebileceği yerlerin sahip olması gereken standartlar, eğitimde görev alabilecek eğiticilerin nitelikleri ile eğitimi başarıyla tamamlamak için yapılacak sınavın usul ve esasları oluşturulacak. Endoskopist Sertifikasyon Komisyonu marifetiyle TUK tarafından belirlenecek.
Sertifikasyon gerektiren branşlarda endoskopik işlemler konusunda yurt içinde veya yurt dışında eğitim almış olanlar, almış oldukları eğitimin süresine, müfredatına ve eğitimin sonunda yeterliliklerinin ölçüldüğü bir sınavda gösterdikleri başarıya dair belgeleri Endoskopist Sertifikasyon Komisyonuna gönderecekler. Komisyon belgeleri yeterli görürse bu kişiler Sağlık Bakanlığına başvurarak endoskopist sertifikası alabilecekler.
Türk Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Erbil, TUK’un son aldığı kararla ilgili yaptığı yorumda, henüz bir sertifikasyon kurumu olmadığı için genel cerrahların endoskopi yapmasında yasal bir engel olmadığını söyledi.
“O KADAR GASTROENTEROLOG YOK!”
Genel cerrahların endoskopi yapmaması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını belirten Prof. Dr. Erbil, “Çünkü, bu hastaların yüde 50’sinin, hatta yüzde 60’ının, genel cerrahlar tarafından tanı ve tedavi işlemleri yapılıyor. Aksi durumda endoskopik olarak o hastalar ortada kalır. Türkiye’nin her ilinde her ilçesinde gastroenterolog yok.” şeklinde konuştu.
Yapılan tartışmanın aslında bir taraftan da “para kazanma ve geri ödemeyle” ilgili olduğunu belirten Erbil, Dernek olarak sertifikasyon kurulunun nasıl olacağına bağlı olarak bazı kararları vereceklerini belirtirken, “Belli bir eğitim standardizasyonu ve merkez standardizasyonu da getirilmeye çalışılıyor. Bu uygulamaların merdiven altı yerlerde yapılmaması için bu standartlar gereklidir.” dedi.
“DOĞAL OLAN YETKİMİZ TEKRAR VERİLSİN!”
Açılan dava ile ilgili TUK’un henüz mahkemeye görüş vermediğini de belirten Erbil, mahkemenin daha önce genel cerrahlar lehine karar verdiğini de hatırlattı. İtirazlarının genel cerrahinin endoskopinin doğal yetkisi altında olan branşlar arasından çıkartılmasına olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erbil, “Endoskopi yapan merkezlerimiz uluslararası standartlara haiz merkezlerdir. Bu insanlar Çapa gibi, Ankara Tıp gibi zaten yıllardır endoskopi yapan merkezlerden yetişmiş insanlardır. Biz endoskopinin komplikasyonlarını ameliyat eden, iyi bir endoskopi eğitimi almış genel cerrahlar grubu olarak doğal yetkimizin tekrar verilmesini istiyoruz. Yani siz genel cerrah diplomasını verdiğiniz zaman ‘Onu yapma bunu yapma!’ diyemezsiniz, o zaman apandisit doktoru, safra kesesi doktoru gibi kişiler yetiştirirsiniz.” diye konuştu.
“İŞİN UCUNDA PARA OLMASA MAHKEMEYE VERMEZLERDİ!”
Erbil, şöyle devam etti: “Bu işin ucu tabii ki paraya dayanıyor. Yani SGK’nın endoskopiye geri ödemesi olmasa, gastroenteroloji bizi mahkemeye vermezdi. Biz Dernek olarak uluslararası standartlarda olmasından yanayız, ama genel cerrahinin de bu konuda hakkının yendiğini düşünüyoruz. O nedenle takipçisiyiz, uzlaşmaya açığız. Bu işlem merkezlerimizin yüzde 80’inde uluslararası standartlara göre yapılıyor ve asistanlarımız yetiştiriliyor.”
Türk Gastroenteroloji Derneği ve Gastrointestinal Endoskopi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Mehmet Arhan ise TUK’un aldığı kararla ilgili yaptığı değerlendirmede, sertifikasyon komisyonunun yapısıyla ilgili itirazlarının olduğunu belirtti.
“KOMİSYONDA GASTROENTEROLOG SAYISI AZ”
Sekiz kişilik komisyonda üç gastroenterolog olmasını az bulduklarını belirten Doç. Dr. Arhan, “Eğer Danıştay gastroenteroloji, çocuk gastroenterolojisi ve gastroenterolojik cerrahiyi onaylamışsa, bu sekiz kişilik komisyonun üyeleri, bu onaylanmış eğitimin bir parçası olan bu üç branştan oluşmalı. Ve bu üç branşın içerisinde de en çok endoskopik işlem yapan gastroenteroloji olduğu için, sekiz kişinin beşi erişkin gastroenterolog olmalı.” diye konuştu.
“HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATACAĞIZ”
Gastrointestinal Endoskopi Derneği olarak bu konuda bir deklarasyon yayımlayacaklarını da belirten Arhan, komisyondaki branş dağılımını kabul etmediklerini, aynı zamanda hukuki süreç başlatacaklarını da belirtti. Gastroenterolog sayısı yetmediği için bu sertifikasyon işlemine kazanılmış bir “mahkeme hakkı” olduğu hâlde onay verdiklerini söyleyen Arhan, “Türkiye’de bu üç branşın sayısı toplamda 700 civarında. Ama Türkiye’de endoskopi sayısı 2 bin 500 civarında. Memleketin problemi çözülsün. Memleketin problemi çözülürken de ehil olmayan insanlar hastalara müdahale etmesin kaygısıyla biz buna evet dedik. Sertifikasyon eğitiminin denetimi, hangi merkezde verileceği, ne kadar süreyle olacağı, kaç tane işlemi kapsayacağı, bu işlemin kaç tanesinin tanısal endoskopiyi, kaç tanesinin terapötik endoskopiyi kapsayacağı vs. bütün bu kararları verecek olan Danıştayın da onayladığı ve Sağlık Bakanlığının Uzmanlık Eğitim Tüzüğü’nde gastroenteroloji, çocuk gastroenterolojisi ve gastroenterolojik cerrahiye branşları arasında yer alan bir eğitimi sertifikasyonununda bu branşlara versin diyoruz.” dedi.
“EĞİTİM 18 AYDAN AZ OLMAMALI”
Endoskopi sertifikası eğitiminin 18 aydan az olmaması gerektiğini de vurgulayan Doç. Dr. Arhan, ”Bu konuda Avrupa veya Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kılavuzlardan faydalanılabilir. Sertifikasyon süresi 18 ay olmalı. Ayrıca, bu denetlemeyi, eğitim sürecini, merkezleri belirleyecek komisyonun da üç branştan olması lazım. Uzmanlık eğitimini, endoskopik eğitim almış saydığım üç branş yapsın. Yani sertifikasyonu verecek kişilerin bunun eğitimini almış branşlara mensup arkadaşlarımız tarafından verilmesi gerekiyor. Yeterli eğitimi almayan kişiler bu sürece dâhil olduğunda süreyi kısaltacak ve içeride kavgalar başlayacak. Zaten amaç, endoskopi sertifikası alarak endoskopist unvanının da alınmak istenmesidir.” diye konuştu.
MESELE TAMAMEN “DUYGUSAL”
Arhan şöyle devam etti: “Genel cerrahinin alt branşlaşmaya direnç göstermelerinin nedenini anlayamadığını da belirten Doç. Dr. Arhan, “Her iş yapılırsa hiçbir iş tam yapılamaz. Bu iş aslında özel hastanelerin, özel tıp merkezlerinin açılmasıyla bu kadar dillendirildi. Neden, çünkü bir özel hastane düşünün, siz bir endoskopi ünitesi kuruyorsunuz, bir tane de cerrah alıyorsunuz. Bu cerrah sizin hem ameliyatlarınızı hem de endoskopinizi yapıyor. Böyle olunca da insanlar bu sertifikayı almak istiyor. Yani mesele aslında tamamen “duygusal”. Vatan millet meselesi değil.”
Görsel haber dönemini başlatan Medimagazin’den Dr. İbrahim Ersoy’un haberine göre, Sağlık Bakanlığının 2007 yılında Endoskopi Sertifikası Onayı ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına yazdığı yazıda “…Uzmanlık belgelerine sahip uzman hekimler uzmanlık alanının tüm uygulamalarını yapmaya yetkilidirler. Uzmanlık eğitimi sürecinde veya sonrasında endoskopi eğitimi alan iç hastalıkları ve genel cerrahi uzmanlarının endoskopi yapması uzmanlık alanlarının mesleki uygulamaları olarak kabul edilmelidir” ibaresine Türk Gastroenteroloji Derneği tarafından dava açıldı.
Dava, İdare Mahkemesi tarafından “Uzmanlık eğitimi sırasında uygulanması gereken asgari eğitim ve öğretimi belirleyen ve ilan eden, uzmanlık dallarının rotasyonlarını ve bu rotasyonların süreleri hakkında karar veren, uzmanlık alanları dışında ihtiyaç duyulan uzmanlık sonrası sertifikalı eğitim programı düzenlenecek alanları ve eğitim süresini belirleyen Sağlık Bakanlığının bilimsel ve sürekli kurulu niteliğinde olan Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK)’nun endoskopik işlemleri; almış oldukları uzmanlık eğitimine göre hangi uzman hekimlerin yapabileceğine ilişkin görüş ve kararı alınmadan tesis edildiği gerekçesiyle” iptal edildi.
Bu karar sonrasında TUK, 14-15 Şubat 2013 tarihleri arasındaki toplantısında yapmış olduğu değerlendirme sonucunda, “Gastroenteroloji, gastroenteroloji cerrahisi ve çocuk gastroenterolojisi uzmanları ile uzmanlık eğitimi süresince ve sonrasında endoskopi eğitimi alan iç hastalıkları, genel cerrahi ve çocuk cerrahisi uzmanlarının gastrointestinal sisteme ait endoskopik işlemleri yapması uzmanlık alanlarının mesleki uygulamaları olarak kabul edilmiştir.” kararını aldı.
Kararın ardından, Sağlık Bakanlığı uzmanlık eğitimi süresince ve sonrasında aldıkları eğitim ile gastrointestinal sisteme ait endoskopik işlemleri uzmanlık alanlarının mesleki uygulamaları olarak yapabileceklerine işaret edilen iç hastalıkları, genel cerrahi ve çocuk cerrahisi uzmanlarının almaları gereken söz konusu eğitimin müfredatının (eğitim programı ve eğitim yerinin standartları) belirlenmesi için ilgili dernek temsilcilerinin de katılımı ile bir komisyon kurdu.
Komisyon konu ile ilgili olarak 22 Nisan ve 28 Mayıs 2013 tarihlerinde iki toplantı yaptı, ancak ortak bir görüş oluşturamadı. Son olarak Ocak ayının başında toplanan TUK, aldığı yeni bir kararla endoskopi işlemlerinin hangi branşlar tarafından yapılabileceğini belirledi. Kurul, aldığı kararla endoskopinin gastroenteroloji, gastroenteroloji cerrahisi ve çocuk gastroenterolojisi uzmanları tarafından yapılacağını, aynı zamanda endoskopist sertifikası olmak koşuluyla genel cerrahi, iç hastalıkları ve çocuk cerrahisi uzmanları tarafından da yapılabileceğine karar verdi.
Yeni alınan bu karara göre Sağlık Bakanlığı, endoskopist sertifikasyonu için bir komisyon oluşturacak. Endoskopist sertifikası; gastroenteroloji dalının üç, gastroenteroloji cerrahisi, çocuk gastroenterolojisi, genel cerrahi, iç hastalıkları ve çocuk cerrahisi dallarının birer üye ile temsil edildiği bir komisyon oluşturularak, bu komisyonun belirleyeceği esaslar çerçevesinde alınacak.
Yapılacak eğitimin müfredatı ve yetkili eğiticinin gözetim ve denetiminde yapılacak asgari işlem sayıları, bu eğitimin verilebileceği yerlerin sahip olması gereken standartlar, eğitimde görev alabilecek eğiticilerin nitelikleri ile eğitimi başarıyla tamamlamak için yapılacak sınavın usul ve esasları oluşturulacak. Endoskopist Sertifikasyon Komisyonu marifetiyle TUK tarafından belirlenecek.
Sertifikasyon gerektiren branşlarda endoskopik işlemler konusunda yurt içinde veya yurt dışında eğitim almış olanlar, almış oldukları eğitimin süresine, müfredatına ve eğitimin sonunda yeterliliklerinin ölçüldüğü bir sınavda gösterdikleri başarıya dair belgeleri Endoskopist Sertifikasyon Komisyonuna gönderecekler. Komisyon belgeleri yeterli görürse bu kişiler Sağlık Bakanlığına başvurarak endoskopist sertifikası alabilecekler.
Türk Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Erbil, TUK’un son aldığı kararla ilgili yaptığı yorumda, henüz bir sertifikasyon kurumu olmadığı için genel cerrahların endoskopi yapmasında yasal bir engel olmadığını söyledi.
“O KADAR GASTROENTEROLOG YOK!”
Genel cerrahların endoskopi yapmaması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını belirten Prof. Dr. Erbil, “Çünkü, bu hastaların yüde 50’sinin, hatta yüzde 60’ının, genel cerrahlar tarafından tanı ve tedavi işlemleri yapılıyor. Aksi durumda endoskopik olarak o hastalar ortada kalır. Türkiye’nin her ilinde her ilçesinde gastroenterolog yok.” şeklinde konuştu.
Yapılan tartışmanın aslında bir taraftan da “para kazanma ve geri ödemeyle” ilgili olduğunu belirten Erbil, Dernek olarak sertifikasyon kurulunun nasıl olacağına bağlı olarak bazı kararları vereceklerini belirtirken, “Belli bir eğitim standardizasyonu ve merkez standardizasyonu da getirilmeye çalışılıyor. Bu uygulamaların merdiven altı yerlerde yapılmaması için bu standartlar gereklidir.” dedi.
“DOĞAL OLAN YETKİMİZ TEKRAR VERİLSİN!”
Açılan dava ile ilgili TUK’un henüz mahkemeye görüş vermediğini de belirten Erbil, mahkemenin daha önce genel cerrahlar lehine karar verdiğini de hatırlattı. İtirazlarının genel cerrahinin endoskopinin doğal yetkisi altında olan branşlar arasından çıkartılmasına olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erbil, “Endoskopi yapan merkezlerimiz uluslararası standartlara haiz merkezlerdir. Bu insanlar Çapa gibi, Ankara Tıp gibi zaten yıllardır endoskopi yapan merkezlerden yetişmiş insanlardır. Biz endoskopinin komplikasyonlarını ameliyat eden, iyi bir endoskopi eğitimi almış genel cerrahlar grubu olarak doğal yetkimizin tekrar verilmesini istiyoruz. Yani siz genel cerrah diplomasını verdiğiniz zaman ‘Onu yapma bunu yapma!’ diyemezsiniz, o zaman apandisit doktoru, safra kesesi doktoru gibi kişiler yetiştirirsiniz.” diye konuştu.
“İŞİN UCUNDA PARA OLMASA MAHKEMEYE VERMEZLERDİ!”
Erbil, şöyle devam etti: “Bu işin ucu tabii ki paraya dayanıyor. Yani SGK’nın endoskopiye geri ödemesi olmasa, gastroenteroloji bizi mahkemeye vermezdi. Biz Dernek olarak uluslararası standartlarda olmasından yanayız, ama genel cerrahinin de bu konuda hakkının yendiğini düşünüyoruz. O nedenle takipçisiyiz, uzlaşmaya açığız. Bu işlem merkezlerimizin yüzde 80’inde uluslararası standartlara göre yapılıyor ve asistanlarımız yetiştiriliyor.”
Türk Gastroenteroloji Derneği ve Gastrointestinal Endoskopi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Mehmet Arhan ise TUK’un aldığı kararla ilgili yaptığı değerlendirmede, sertifikasyon komisyonunun yapısıyla ilgili itirazlarının olduğunu belirtti.
“KOMİSYONDA GASTROENTEROLOG SAYISI AZ”
Sekiz kişilik komisyonda üç gastroenterolog olmasını az bulduklarını belirten Doç. Dr. Arhan, “Eğer Danıştay gastroenteroloji, çocuk gastroenterolojisi ve gastroenterolojik cerrahiyi onaylamışsa, bu sekiz kişilik komisyonun üyeleri, bu onaylanmış eğitimin bir parçası olan bu üç branştan oluşmalı. Ve bu üç branşın içerisinde de en çok endoskopik işlem yapan gastroenteroloji olduğu için, sekiz kişinin beşi erişkin gastroenterolog olmalı.” diye konuştu.
“HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATACAĞIZ”
Gastrointestinal Endoskopi Derneği olarak bu konuda bir deklarasyon yayımlayacaklarını da belirten Arhan, komisyondaki branş dağılımını kabul etmediklerini, aynı zamanda hukuki süreç başlatacaklarını da belirtti. Gastroenterolog sayısı yetmediği için bu sertifikasyon işlemine kazanılmış bir “mahkeme hakkı” olduğu hâlde onay verdiklerini söyleyen Arhan, “Türkiye’de bu üç branşın sayısı toplamda 700 civarında. Ama Türkiye’de endoskopi sayısı 2 bin 500 civarında. Memleketin problemi çözülsün. Memleketin problemi çözülürken de ehil olmayan insanlar hastalara müdahale etmesin kaygısıyla biz buna evet dedik. Sertifikasyon eğitiminin denetimi, hangi merkezde verileceği, ne kadar süreyle olacağı, kaç tane işlemi kapsayacağı, bu işlemin kaç tanesinin tanısal endoskopiyi, kaç tanesinin terapötik endoskopiyi kapsayacağı vs. bütün bu kararları verecek olan Danıştayın da onayladığı ve Sağlık Bakanlığının Uzmanlık Eğitim Tüzüğü’nde gastroenteroloji, çocuk gastroenterolojisi ve gastroenterolojik cerrahiye branşları arasında yer alan bir eğitimi sertifikasyonununda bu branşlara versin diyoruz.” dedi.
“EĞİTİM 18 AYDAN AZ OLMAMALI”
Endoskopi sertifikası eğitiminin 18 aydan az olmaması gerektiğini de vurgulayan Doç. Dr. Arhan, ”Bu konuda Avrupa veya Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kılavuzlardan faydalanılabilir. Sertifikasyon süresi 18 ay olmalı. Ayrıca, bu denetlemeyi, eğitim sürecini, merkezleri belirleyecek komisyonun da üç branştan olması lazım. Uzmanlık eğitimini, endoskopik eğitim almış saydığım üç branş yapsın. Yani sertifikasyonu verecek kişilerin bunun eğitimini almış branşlara mensup arkadaşlarımız tarafından verilmesi gerekiyor. Yeterli eğitimi almayan kişiler bu sürece dâhil olduğunda süreyi kısaltacak ve içeride kavgalar başlayacak. Zaten amaç, endoskopi sertifikası alarak endoskopist unvanının da alınmak istenmesidir.” diye konuştu.
MESELE TAMAMEN “DUYGUSAL”
Arhan şöyle devam etti: “Genel cerrahinin alt branşlaşmaya direnç göstermelerinin nedenini anlayamadığını da belirten Doç. Dr. Arhan, “Her iş yapılırsa hiçbir iş tam yapılamaz. Bu iş aslında özel hastanelerin, özel tıp merkezlerinin açılmasıyla bu kadar dillendirildi. Neden, çünkü bir özel hastane düşünün, siz bir endoskopi ünitesi kuruyorsunuz, bir tane de cerrah alıyorsunuz. Bu cerrah sizin hem ameliyatlarınızı hem de endoskopinizi yapıyor. Böyle olunca da insanlar bu sertifikayı almak istiyor. Yani mesele aslında tamamen “duygusal”. Vatan millet meselesi değil.”