İlişkili Haberler
Eczacılar, reçetelerde ilaç ismi yerine ilacın etken maddesinin yazılmasını talep etti. Uygulamanın hem eczacı hem hekim hem de Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) için yararlı olacağını ifade eden eczacılar, bu sayede devletin ilaç harcamalarının en az yüzde 20 düşebileceğini söyledi.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, Türkiye'nin ilaca yılda 25 milyar lira harcadığını belirterek, eczacılık ürünlerinin 100'e yakın ülkeden ithalat edildiğini vurguladı. Eczacılar olarak ülkedeki döviz kaybının önüne geçebilmek için çoğunluğu yerli üretim olan eşdeğer ilaçları desteklediklerini bildiren Saydan, şunları kaydetti:
"AB ülkeleri incelendiğinde, her ülkede jenerik ilacın ve yerli üretimin desteklendiği görülmektedir. AB ülkelerinde reçetesini alıp eczaneye gelen hastalar, eczacıya bir istekte bulunmazlarsa eczacı, kendilerine en uygun eşdeğer ilacı vermekte, sosyal güvenlik kurumunu korumaya yönelik bu hareketi nedeniyle eczacıya ekstra bir meslek hakkı ödenmektedir. Reçeteye yerli üretilen ilacı yazan doktor da bu ülkelerdeki yasal düzenlemeler sayesinde devletten teşvik almakta olup yerli ilaç tercih eden hastalarda da katkı payları belli oranlarda düşmektedir."
"FİRMALARIN HEKİMLER ÜZERİNDEKİ BASKISI SON BULUR"
Saydan, eşdeğer ilacın yaygınlaştırılması için devletin eczacılar ve eczacı örgütleriyle iş birliği yoluna gidebileceğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Avrupa'daki pek çok ülkede de reçetelere ilaçların ticari ismi yerine etken maddesi yazılmaktadır. Gerçek ilaç harcamasının görülmesi ve ödeme planının ona göre yapılabilmesi için reçetelerin etken madde ile yazılması şartının getirilmesini talep ediyoruz. Kronik hastaların ilaç raporlarına yaklaşık 10 yıldır etken madde yazılıyor. Bunun çok olumlu faydaları görüldü. Aynı yöntemin reçetelerde de uygulanması hem eczacı hem hekim hem de SGK için yararlı olacaktır. Hekimler, reçeteye ilaç ismi yerine etken madde yazmaya başlarsa devletin ilaç harcamaları en az yüzde 20 oranında düşecektir."
Uygulamayla ilaç pazarındaki etkinliği azalan yerli ilaç sanayisinin kalkınacağına da vurgu yapan Saydan, "Bu uygulama hayata geçerse ilaç firmalarının, hekimler ve eczacılar üzerindeki baskısı son bulur. Hekimlik ve eczacılık daha bilimsel bir boyut kazanıp, firmaların etkisinden çıkacak ve ticari kaygılardan uzaklaşarak asli görevine odaklanacak." ifadelerini kullandı.
"UYGULAMA ECZACILARIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRIR"
Eczacı Dursun İbili de reçetelere ilaç ismi yerine etken madde yazılmasının gerekli olduğunu belirterek, ilaç isminin yazılmasının büyük ilaç firmaları ile ithal ilaçların avantajına olduğunu söyledi.
Reçeteye yazılacak ilaçta hekim tercihinin önemli olduğuna dikkati çeken İbili, bu nedenle hekimlerin ilaç firmalarının yakın markajına girdiğini vurguladı.
İlaç şirketlerinin tanıtım-promosyonlarla hekim ve eczacıları etkilemeye çalıştığını ifade eden İbili, şunları kaydetti:
"Bazı hekimler ve hastalar, özellikle belli marka ilaçları tercih ediyorlar. Eş değeri daha ucuz olmasına rağmen farklı marka ilacı tercih etmeyen çok sayıda hasta var. Mesela bazı ağrı kesicilerin etken maddesi aynı ama isimleri farklı. Hasta daha ucuz eş değer A ilacı yerine özellikle pahalı olan B ilacını istiyor. Reçeteye ilaç ismi yerine etken madde yazılması ilaçta marka takıntısını sona erdirir. Uygulama, hastanın cebini koruyacağı gibi eczacıların da işini kolaylaştırır."
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, Türkiye'nin ilaca yılda 25 milyar lira harcadığını belirterek, eczacılık ürünlerinin 100'e yakın ülkeden ithalat edildiğini vurguladı. Eczacılar olarak ülkedeki döviz kaybının önüne geçebilmek için çoğunluğu yerli üretim olan eşdeğer ilaçları desteklediklerini bildiren Saydan, şunları kaydetti:
"AB ülkeleri incelendiğinde, her ülkede jenerik ilacın ve yerli üretimin desteklendiği görülmektedir. AB ülkelerinde reçetesini alıp eczaneye gelen hastalar, eczacıya bir istekte bulunmazlarsa eczacı, kendilerine en uygun eşdeğer ilacı vermekte, sosyal güvenlik kurumunu korumaya yönelik bu hareketi nedeniyle eczacıya ekstra bir meslek hakkı ödenmektedir. Reçeteye yerli üretilen ilacı yazan doktor da bu ülkelerdeki yasal düzenlemeler sayesinde devletten teşvik almakta olup yerli ilaç tercih eden hastalarda da katkı payları belli oranlarda düşmektedir."
"FİRMALARIN HEKİMLER ÜZERİNDEKİ BASKISI SON BULUR"
Saydan, eşdeğer ilacın yaygınlaştırılması için devletin eczacılar ve eczacı örgütleriyle iş birliği yoluna gidebileceğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Avrupa'daki pek çok ülkede de reçetelere ilaçların ticari ismi yerine etken maddesi yazılmaktadır. Gerçek ilaç harcamasının görülmesi ve ödeme planının ona göre yapılabilmesi için reçetelerin etken madde ile yazılması şartının getirilmesini talep ediyoruz. Kronik hastaların ilaç raporlarına yaklaşık 10 yıldır etken madde yazılıyor. Bunun çok olumlu faydaları görüldü. Aynı yöntemin reçetelerde de uygulanması hem eczacı hem hekim hem de SGK için yararlı olacaktır. Hekimler, reçeteye ilaç ismi yerine etken madde yazmaya başlarsa devletin ilaç harcamaları en az yüzde 20 oranında düşecektir."
Uygulamayla ilaç pazarındaki etkinliği azalan yerli ilaç sanayisinin kalkınacağına da vurgu yapan Saydan, "Bu uygulama hayata geçerse ilaç firmalarının, hekimler ve eczacılar üzerindeki baskısı son bulur. Hekimlik ve eczacılık daha bilimsel bir boyut kazanıp, firmaların etkisinden çıkacak ve ticari kaygılardan uzaklaşarak asli görevine odaklanacak." ifadelerini kullandı.
"UYGULAMA ECZACILARIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRIR"
Eczacı Dursun İbili de reçetelere ilaç ismi yerine etken madde yazılmasının gerekli olduğunu belirterek, ilaç isminin yazılmasının büyük ilaç firmaları ile ithal ilaçların avantajına olduğunu söyledi.
Reçeteye yazılacak ilaçta hekim tercihinin önemli olduğuna dikkati çeken İbili, bu nedenle hekimlerin ilaç firmalarının yakın markajına girdiğini vurguladı.
İlaç şirketlerinin tanıtım-promosyonlarla hekim ve eczacıları etkilemeye çalıştığını ifade eden İbili, şunları kaydetti:
"Bazı hekimler ve hastalar, özellikle belli marka ilaçları tercih ediyorlar. Eş değeri daha ucuz olmasına rağmen farklı marka ilacı tercih etmeyen çok sayıda hasta var. Mesela bazı ağrı kesicilerin etken maddesi aynı ama isimleri farklı. Hasta daha ucuz eş değer A ilacı yerine özellikle pahalı olan B ilacını istiyor. Reçeteye ilaç ismi yerine etken madde yazılması ilaçta marka takıntısını sona erdirir. Uygulama, hastanın cebini koruyacağı gibi eczacıların da işini kolaylaştırır."