İlişkili Haberler
Ege Üniversitesinden yapılan açıklamada, Prof. Dr. Çağrı Büke'nin görüşlerine yer verildi. Grip vakalarının her sene sonbahar ve kış aylarında görülen mevsimsel gripten kaynaklandığına değinen Büke, 2009 yılında ilk kez ortaya çıkan H1N1 virüsünün de mevsimsel grip nedenleri arasında yer aldığını söyledi.
Her yıl ekim ve mart ayları arasındaki sürenin grip dönemi olduğuna dikkati çeken Prof.Dr. Büke, şunları ifade etti: "Toplumun yaklaşık yüzde 10-15’i bu aralıkta gribe yakalanabilir. Şu an grip vakalarının yaklaşık yüzde 60-70'i domuz gribi virüsü nedeniyle hastalanmaktadır. 2009'dan bu yana grip aşısı yaptırmamış ya da 2009'dan sonra influenza A (H1N1) ile gribe yakalanmamış kişiler bu gribin etkilerine açıktır. Grip aşısını da risk gruplarına öneriyoruz. Risk faktörlerini taşımayan kişiler için hastalık, üst solunum yolu enfeksiyonu gibi başlar ve bir hafta içinde sona erer. Adana ve Niğde’deki vakalara bakılacak olunduğunda bunların bazılarında risk faktörü taşıyan kişiler olduğu bildirilmiştir. 2009’da H1N1 yepyeni bir virüstü, o tarihten bu yana influenza A (H3N2) ve influenza B ile birlikte mevsimsel grip etkeni olarak yer almaya başladı. Dolayısıyla bu yeni bir durum değil."
Büke, hamileler, yaşlılar, hangi yaştan olursa olsun kronik kalp, akciğer, böbrek rahatsızlıkları ve şeker hastalığı olanlar, aşırı kilolular, nörolojik hastalıkları bulunanlar ve kanser hastalarının risk grubunda yer aldığını aktardı.
TEK ETKEN DOMUZ DEĞİL
H1N1'in domuz, insan ve yaban ördeklerinden alınan karma bir virüs olduğu bilgisini veren Büke, hastalıktan korunmak için grip hastalarından uzak durmak, ellerini sık sık yıkamak ve hijyen kurallarına dikkat etmek gerektiğine işaret etti.
Büke, H1N1'de diğer mevsimsel grip virüslerinden farklı olarak ishal ve karın ağrısının daha sık görüldüğüne dikkati çekerek, "Bu gribe yakalanan her 4 kişiden 1’inde bu yakınmalar görünüyor. Ateş, kas-eklem ağrısı gibi mevsimsel grip belirtileriyle beraber ishal, karın ağrısı gibi belirtiler seyrederse domuz gribi şüphesiyle bir hekime danışmakta fayda var" değerlendirmesinde bulundu.
Her yıl ekim ve mart ayları arasındaki sürenin grip dönemi olduğuna dikkati çeken Prof.Dr. Büke, şunları ifade etti: "Toplumun yaklaşık yüzde 10-15’i bu aralıkta gribe yakalanabilir. Şu an grip vakalarının yaklaşık yüzde 60-70'i domuz gribi virüsü nedeniyle hastalanmaktadır. 2009'dan bu yana grip aşısı yaptırmamış ya da 2009'dan sonra influenza A (H1N1) ile gribe yakalanmamış kişiler bu gribin etkilerine açıktır. Grip aşısını da risk gruplarına öneriyoruz. Risk faktörlerini taşımayan kişiler için hastalık, üst solunum yolu enfeksiyonu gibi başlar ve bir hafta içinde sona erer. Adana ve Niğde’deki vakalara bakılacak olunduğunda bunların bazılarında risk faktörü taşıyan kişiler olduğu bildirilmiştir. 2009’da H1N1 yepyeni bir virüstü, o tarihten bu yana influenza A (H3N2) ve influenza B ile birlikte mevsimsel grip etkeni olarak yer almaya başladı. Dolayısıyla bu yeni bir durum değil."
Büke, hamileler, yaşlılar, hangi yaştan olursa olsun kronik kalp, akciğer, böbrek rahatsızlıkları ve şeker hastalığı olanlar, aşırı kilolular, nörolojik hastalıkları bulunanlar ve kanser hastalarının risk grubunda yer aldığını aktardı.
TEK ETKEN DOMUZ DEĞİL
H1N1'in domuz, insan ve yaban ördeklerinden alınan karma bir virüs olduğu bilgisini veren Büke, hastalıktan korunmak için grip hastalarından uzak durmak, ellerini sık sık yıkamak ve hijyen kurallarına dikkat etmek gerektiğine işaret etti.
Büke, H1N1'de diğer mevsimsel grip virüslerinden farklı olarak ishal ve karın ağrısının daha sık görüldüğüne dikkati çekerek, "Bu gribe yakalanan her 4 kişiden 1’inde bu yakınmalar görünüyor. Ateş, kas-eklem ağrısı gibi mevsimsel grip belirtileriyle beraber ishal, karın ağrısı gibi belirtiler seyrederse domuz gribi şüphesiyle bir hekime danışmakta fayda var" değerlendirmesinde bulundu.