Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Karaoğlu, diz önü ağrısının tıp dilinde ‘Patella-Femoral Ağrı Sendromu’ olarak tanımlandığını söyledi. Diz kapağı anlamına gelen ‘patella’, halk arasında ‘ayna kemiği’ olarak da biliniyor ve dizin önünde yer alıyor. Bu kemik üst adalenin kuvveti dizin altına iletmesini sağlayan bir aracı olarak görev yapıyor. Rahatlıkla merdiven çıkmak, futbolcuların şut atması gibi hareketler diz kapağı sayesinde yapılabildiği için bu kemik önem taşıyor. Bacağı hareket ettiren diz kapağı kemiği ve çevresindeki yapılar, günlük yaşamı sürdürmede büyük kolaylık sağlıyor. Dolayısıyla bu bölgede oluşan ve devam eden ağrılar, yaşam kalitesini ciddi oranda düşürüyor.
BEL SORUNU OLANLARDA DİZ ÖNÜ AĞRISI SIK GÖRÜLÜYOR
Diz önü ağrısının ortaya çıkmasında; arka grup adalelerin gergin olması, elastikiyetlerini yitirmesi, ön grup adalelerin zayıf kalması gibi etkenlerin önemli rol oynadığını belirten Prof. Karaoğlu, düztabanlık ve başparmak eğriliklerinin de risk faktörü olduğunu aktardı. Arka grup adalelerinde spazm ve buna bağlı oluşan kısalmanın, en çok bel problemlerinden kaynaklandığını dile getiren Karaoğlu, bu nedenle diz ağrısı şikayeti olanların ilk önce belinde bir problem olup olmadığının sorgulanması gerektiğini söyledi.
BELİRTİLERİ MENİSKÜS YIRTIKLARI İLE KARIŞTIRILIYOR
Hastalığın daha çok çömelme, merdiven inip çıkma gibi aktiviteler sırasında anlaşıldığını kaydeden Karaoğlu patellada meydana gelen sorunlar ve tedavi yöntemlerine ilişkin şu bilgileri verdi: “Bir başka belirti de belli bir süre hareketsiz oturduktan sonra ağrının ortaya çıkmasıdır. İnsanlar sinemada uzun süre hareketsiz oturmak zorunda oldukları için de bu belirti “sinema belirtisi” olarak adlandırılmıştır. Aynı belirtiler uzun süre hareketsiz kalarak yolculuk yapan kişilerde de görülür. Hastalar yerinden kalkarken ağrı duymakta ve ilk adımlarda bu tutukluk ve ağrı hissedilip, sonra yavaş yavaş düzelmektedir. Diz önü ağrısı, belirtileri nedeniyle özellikle menisküs yırtıklarıyla karıştırılması halinde hastaların ameliyata rağmen iyileşemediği görülür. Bu nedenle doğru teşhis tedavi başarısı için çok önemlidir. Hastanın menisküsüne bastırıldığında ağrı yaşamaması, bağlarda bir hassasiyet görülmemesine rağmen diz kapağının üstüne bası yapıldığında ve bazı hareketleri yaparken ağrısı oluşuyorsa diz önü ağrısından şüphelenilmelidir.
BEL SORUNU OLANLARDA DİZ ÖNÜ AĞRISI SIK GÖRÜLÜYOR
Diz önü ağrısının ortaya çıkmasında; arka grup adalelerin gergin olması, elastikiyetlerini yitirmesi, ön grup adalelerin zayıf kalması gibi etkenlerin önemli rol oynadığını belirten Prof. Karaoğlu, düztabanlık ve başparmak eğriliklerinin de risk faktörü olduğunu aktardı. Arka grup adalelerinde spazm ve buna bağlı oluşan kısalmanın, en çok bel problemlerinden kaynaklandığını dile getiren Karaoğlu, bu nedenle diz ağrısı şikayeti olanların ilk önce belinde bir problem olup olmadığının sorgulanması gerektiğini söyledi.
BELİRTİLERİ MENİSKÜS YIRTIKLARI İLE KARIŞTIRILIYOR
Hastalığın daha çok çömelme, merdiven inip çıkma gibi aktiviteler sırasında anlaşıldığını kaydeden Karaoğlu patellada meydana gelen sorunlar ve tedavi yöntemlerine ilişkin şu bilgileri verdi: “Bir başka belirti de belli bir süre hareketsiz oturduktan sonra ağrının ortaya çıkmasıdır. İnsanlar sinemada uzun süre hareketsiz oturmak zorunda oldukları için de bu belirti “sinema belirtisi” olarak adlandırılmıştır. Aynı belirtiler uzun süre hareketsiz kalarak yolculuk yapan kişilerde de görülür. Hastalar yerinden kalkarken ağrı duymakta ve ilk adımlarda bu tutukluk ve ağrı hissedilip, sonra yavaş yavaş düzelmektedir. Diz önü ağrısı, belirtileri nedeniyle özellikle menisküs yırtıklarıyla karıştırılması halinde hastaların ameliyata rağmen iyileşemediği görülür. Bu nedenle doğru teşhis tedavi başarısı için çok önemlidir. Hastanın menisküsüne bastırıldığında ağrı yaşamaması, bağlarda bir hassasiyet görülmemesine rağmen diz kapağının üstüne bası yapıldığında ve bazı hareketleri yaparken ağrısı oluşuyorsa diz önü ağrısından şüphelenilmelidir.
TEDAVİDE SON ÇARE CERRAHİ
Sık görülen bu hastalık genellikle egzersiz, bandaj ve ilaç gibi tedavilere olumlu yanıt verir. Bu yöntemde dizlik ve ilacın yanı sıra bazı tavsiyeler ve özel hazırlanmış egzersizler de önerilir. Bunlar arasında en etkili tedavi yöntemi egzersizdir. Egzersizler; arka grup adalelerini uzatmaya, üst adaleyi de kuvvetlendirmeye yönelik yapılmalıdır. Hastaların % 80’i egzersizle rahatlamaktadır. Egzersiz bu hasta gruplarında bir yaşam şekli olmalı ve hasta hiç şikayeti kalmasa da günde 10 dakikasını diz adalelerini kuvvetlendirmek için ayırmalıdır. Eğer buna rağmen hastanın şikayetlerinde azalma ya da düzelme yoksa, ameliyat gündeme gelebilir. Ameliyatla patella üzerindeki yükü biraz daha azaltmak, dengeyi sağlamak amaçlanır. Ancak diz önü ağrısında cerrahi son çare olarak düşünülmekte ve sınırlı bir hasta grubunu ilgilendirmektedir.”
Sık görülen bu hastalık genellikle egzersiz, bandaj ve ilaç gibi tedavilere olumlu yanıt verir. Bu yöntemde dizlik ve ilacın yanı sıra bazı tavsiyeler ve özel hazırlanmış egzersizler de önerilir. Bunlar arasında en etkili tedavi yöntemi egzersizdir. Egzersizler; arka grup adalelerini uzatmaya, üst adaleyi de kuvvetlendirmeye yönelik yapılmalıdır. Hastaların % 80’i egzersizle rahatlamaktadır. Egzersiz bu hasta gruplarında bir yaşam şekli olmalı ve hasta hiç şikayeti kalmasa da günde 10 dakikasını diz adalelerini kuvvetlendirmek için ayırmalıdır. Eğer buna rağmen hastanın şikayetlerinde azalma ya da düzelme yoksa, ameliyat gündeme gelebilir. Ameliyatla patella üzerindeki yükü biraz daha azaltmak, dengeyi sağlamak amaçlanır. Ancak diz önü ağrısında cerrahi son çare olarak düşünülmekte ve sınırlı bir hasta grubunu ilgilendirmektedir.”