İlişkili Haberler
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunu birçok kişi tarafından hafife alındığını söyleyen Psikolog Süreyya Kitapçıoğlu, sorunun yaşam kalitesini önemli oranda olumsuz etkilediğine vurgu yaptı.
Tedavide çok yönlü bir çalışmaya ve desteğe ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Kitapçıoğlu, "Tedavide, yaşam kalitesinin ve benlik saygısının artması, eğitim hayatında ve sosyal ilişkilerde iyileşme ve varsa yıkıcı davranışların azalması amaçlanır. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun özellikleri nedeniyle çocuklar için doktor, aile ve öğretmen iletişimi oldukça önem taşımaktadır. Bu iletişimin niteliği ne kadar iyi olursa tedavi süreci de o kadar olumlu olacaktır. İlaç tedavilerine ek olarak eğitim programları ve destek, tedavi sürecinde en verimli yollardan biri olarak görülmektedir" dedi.
HEM İLAÇ HEM DE DESTEK TEDAVİSİ GEREKİYOR
Kitapçıoğlu, ilaç tedavisi uygulanan çocuklarda sıklıkla ailelerin bazı endişeler yaşadıklarını söyledi. İlacın zeka artırmadığını ama hareketliliği azaltma, dikkat süresini artırma, dürtü kontrolüne yardımcı olma ve saldırganlığı azaltma amacı ile kullanıldığı bilgisini paylaşan Kitapçıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Ayrıca ilaçlar doğru davranışı öğretemez ve yeni beceriler kazandıramaz. Bu gibi nitelikler bir uzman ve aile desteği eşliğinde yürütülebilir. Bu eksende çevre çok önemli bir yerde durmaktadır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların olumsuz çevresel koşullarda yetişmesi davranım bozukluğu riskini artırmaktadır. Her tür tedavide olduğu gibi ilaç tedavisi sürecinde bazı yan etkiler gözlenebilir ancak tedavi süreci boyunca düzenli takip, doktorunuzla iletişim ve iş birliğiyle bu riskler en aza indirilir."
Tedavide çok yönlü bir çalışmaya ve desteğe ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Kitapçıoğlu, "Tedavide, yaşam kalitesinin ve benlik saygısının artması, eğitim hayatında ve sosyal ilişkilerde iyileşme ve varsa yıkıcı davranışların azalması amaçlanır. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun özellikleri nedeniyle çocuklar için doktor, aile ve öğretmen iletişimi oldukça önem taşımaktadır. Bu iletişimin niteliği ne kadar iyi olursa tedavi süreci de o kadar olumlu olacaktır. İlaç tedavilerine ek olarak eğitim programları ve destek, tedavi sürecinde en verimli yollardan biri olarak görülmektedir" dedi.
HEM İLAÇ HEM DE DESTEK TEDAVİSİ GEREKİYOR
Kitapçıoğlu, ilaç tedavisi uygulanan çocuklarda sıklıkla ailelerin bazı endişeler yaşadıklarını söyledi. İlacın zeka artırmadığını ama hareketliliği azaltma, dikkat süresini artırma, dürtü kontrolüne yardımcı olma ve saldırganlığı azaltma amacı ile kullanıldığı bilgisini paylaşan Kitapçıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Ayrıca ilaçlar doğru davranışı öğretemez ve yeni beceriler kazandıramaz. Bu gibi nitelikler bir uzman ve aile desteği eşliğinde yürütülebilir. Bu eksende çevre çok önemli bir yerde durmaktadır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların olumsuz çevresel koşullarda yetişmesi davranım bozukluğu riskini artırmaktadır. Her tür tedavide olduğu gibi ilaç tedavisi sürecinde bazı yan etkiler gözlenebilir ancak tedavi süreci boyunca düzenli takip, doktorunuzla iletişim ve iş birliğiyle bu riskler en aza indirilir."
AİLENİN PSİKOEĞİTİMİ DE ÇOK ÖNEMLİ
Sonuç olarak sorunun çözümü için ilaç ve destek tedavisi uygulandığını ancak çevresel faktörlerin düzenlenmesi gerektiğini de kaydeden Kitapçıoğlu, "Ayrıca bu noktada her psikiyatrik tedavide olduğu gibi hastanın ve ailenin durumla ilgili psikoeğitimi büyük önem taşıyor. Çocuğunuzda ya da herhangi bir aile bireyinizde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olduğunu düşünüyorsanız vakit geçirmeden bir uzmana başvurun" dedi.
Sonuç olarak sorunun çözümü için ilaç ve destek tedavisi uygulandığını ancak çevresel faktörlerin düzenlenmesi gerektiğini de kaydeden Kitapçıoğlu, "Ayrıca bu noktada her psikiyatrik tedavide olduğu gibi hastanın ve ailenin durumla ilgili psikoeğitimi büyük önem taşıyor. Çocuğunuzda ya da herhangi bir aile bireyinizde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olduğunu düşünüyorsanız vakit geçirmeden bir uzmana başvurun" dedi.