İlişkili Haberler
Vasküler malformasyonun doğumdan itibaren var olduğunu ancak yavaş büyüdüğünü vurgulayan Girişimsel Nöroradyoloji Uzmanı Doç. Dr. Eren Erdem, damar malformasyonun, genellikle ergenlik döneminden sonra gözle görülmeye başladığını söyledi.
HEMANJİYOM İLE KARIŞITIRILIYOR
Malformasyonlar, hemanjiyom ya da damar yumağı, damar anomalisi diye de isimlendirilebiliyor. Hemanjiyomun vasküler malfarmasyondan farklı olduğunu ve çok sık karıştırıldığını belirten Doç. Erdem, “Hemajomlar pek çok kan damarının bir bölgede toplanmasıyla meydana gelen iyi huylu damar tümörleridir. Hemanjomlar doğumdan sonra fark edilir ve süre içerisinde 1 yaşında hızlıca büyümesi olabilir ve genellikle 10-11 yaşlarında büyük ölçüde kaybolurlar. Oysa vasküler malformasyon bunlardan farklıdır. Bunlar ilk olarak doğumda fark edilen ve büyük ölçüde yaşam boyunca gelişimini sürdüren damarsal bir yapıdır. Vasküler malformasyon kendiliğinden kaybolmaz, tam tersine yavaş yavaş büyüyerek daha belirgin hale gelir” diye konuştu.
MALFORMASYONUN OLUŞTUĞU BÖLGE ÖNEMLİ
ABD’nin Arkansas Üniversitesi’nde Endovasküler Nöroradyoloji kürsüsünü kurduğunu ve Arkansas eyaletindeki ilk anevrizma ve AVM endovasküler tedavilerini de gerçekleştirdiğini söyleyen Doç. Erdem, anormal damar oluşumlarının birçoğunun hayatı tehdit etmediğine dikkat çekti, “Beyindeki atardamar ve toplardamarlar arasında, normalde olmaması gereken birtakım bağlantıların olması durumu arteriovenöz malformasyon olarak adlandırılır. Bu durum bazen tehlikeli olabilmektedir” dedi.
HEMANJİYOM İLE KARIŞITIRILIYOR
Malformasyonlar, hemanjiyom ya da damar yumağı, damar anomalisi diye de isimlendirilebiliyor. Hemanjiyomun vasküler malfarmasyondan farklı olduğunu ve çok sık karıştırıldığını belirten Doç. Erdem, “Hemajomlar pek çok kan damarının bir bölgede toplanmasıyla meydana gelen iyi huylu damar tümörleridir. Hemanjomlar doğumdan sonra fark edilir ve süre içerisinde 1 yaşında hızlıca büyümesi olabilir ve genellikle 10-11 yaşlarında büyük ölçüde kaybolurlar. Oysa vasküler malformasyon bunlardan farklıdır. Bunlar ilk olarak doğumda fark edilen ve büyük ölçüde yaşam boyunca gelişimini sürdüren damarsal bir yapıdır. Vasküler malformasyon kendiliğinden kaybolmaz, tam tersine yavaş yavaş büyüyerek daha belirgin hale gelir” diye konuştu.
MALFORMASYONUN OLUŞTUĞU BÖLGE ÖNEMLİ
ABD’nin Arkansas Üniversitesi’nde Endovasküler Nöroradyoloji kürsüsünü kurduğunu ve Arkansas eyaletindeki ilk anevrizma ve AVM endovasküler tedavilerini de gerçekleştirdiğini söyleyen Doç. Erdem, anormal damar oluşumlarının birçoğunun hayatı tehdit etmediğine dikkat çekti, “Beyindeki atardamar ve toplardamarlar arasında, normalde olmaması gereken birtakım bağlantıların olması durumu arteriovenöz malformasyon olarak adlandırılır. Bu durum bazen tehlikeli olabilmektedir” dedi.
YAŞAM KALİTESİNİ BOZABİLİR!
Çoğunlukla mor renkli, deriden çıkıntı gösteren yumuşak damarsal şeklinde görünen vasküler malformasyonun, görünümü ve oluşturduğu ağrı ile yaşam kalitesini bozabildiğini aktaran Girişimsel Nöroradyolog, vasküler malformasyonun tanısı hakkında şu bilgileri verdi:
“Bazen fark edilir, bazen ise görülmesi ve ortaya çıkması yıllar alır. Gençlik dönemlerinde görüntüsünden kaynaklı veya eklem hareketlerindeki kısıtlamalardan dolayı şikayetler göstermektedir. En sık yarattığı şikayet ise ağrıdır. Elde oluşan malformasyon yazma zorluğuna yol açmaktayken, ayakta oluşabilecek malformasyon ayakkabı giyilmesini dahi zorlaştırabilir. Bunun yanı sıra fazla büyüyen malformasyon diğer damarlara baskı yapabilir ve uyuşukluk hissi oluşturabilir.
HER VASKÜLER MALFORMASYON GÖZLE GÖRÜLEMEYEBİLİR
Vasküler malformasyon, derinin üzerinin gözlenmesiyle tespit edilebilir ancak gözle görülemeyen malformasyonlar da vardır. Bu durumda radyolojik görüntüleme yöntemleri ile tanı konur. MR bu hastalığın tanısında en önemli ve doğru tanı koyan görüntüleme yöntemidir. Bazen renkli doppler ultrason ve bilgisayarlı tomografi ile inceleme yapılsa da tanıda MR görüntüleme ön plana çıkmaktadır. Burada damar dokusunun büyüklüğü ve diğer dokuların içine uzanımı çok daha net tespit edilebilir.”
Bazı ilaç tedavilerinin malformasyonun büyümesini engellemek için denenebildiğini ancak şu an için bu durumu yok edici bir ilaç bulnmadığını ifade eden Dr. Erdem, “Ufak ve yüzeysel malformasyonlar cerrahi ile çıkarılabilir ancak daha büyük olanlar ve kas ya da diğer organlara yayılmış olanlar, damar yolundan tedavi gerektirir. Bu şekildeki tedavi kasıktan katater ya da direkt olarak malformasyona iğne ile ulaşarak gerçekleştirilir. Saf alkol ya da skerozan denilen ilaçlarla hasta damarlar büzüştürülerek yok edilir” şeklinde konuştu.
2017'DE EN FAZLA ÖLÜM KAMLP-DAMAR HASTALIKLARINDAN KAYNAKLANDI
Çoğunlukla mor renkli, deriden çıkıntı gösteren yumuşak damarsal şeklinde görünen vasküler malformasyonun, görünümü ve oluşturduğu ağrı ile yaşam kalitesini bozabildiğini aktaran Girişimsel Nöroradyolog, vasküler malformasyonun tanısı hakkında şu bilgileri verdi:
“Bazen fark edilir, bazen ise görülmesi ve ortaya çıkması yıllar alır. Gençlik dönemlerinde görüntüsünden kaynaklı veya eklem hareketlerindeki kısıtlamalardan dolayı şikayetler göstermektedir. En sık yarattığı şikayet ise ağrıdır. Elde oluşan malformasyon yazma zorluğuna yol açmaktayken, ayakta oluşabilecek malformasyon ayakkabı giyilmesini dahi zorlaştırabilir. Bunun yanı sıra fazla büyüyen malformasyon diğer damarlara baskı yapabilir ve uyuşukluk hissi oluşturabilir.
HER VASKÜLER MALFORMASYON GÖZLE GÖRÜLEMEYEBİLİR
Vasküler malformasyon, derinin üzerinin gözlenmesiyle tespit edilebilir ancak gözle görülemeyen malformasyonlar da vardır. Bu durumda radyolojik görüntüleme yöntemleri ile tanı konur. MR bu hastalığın tanısında en önemli ve doğru tanı koyan görüntüleme yöntemidir. Bazen renkli doppler ultrason ve bilgisayarlı tomografi ile inceleme yapılsa da tanıda MR görüntüleme ön plana çıkmaktadır. Burada damar dokusunun büyüklüğü ve diğer dokuların içine uzanımı çok daha net tespit edilebilir.”
Bazı ilaç tedavilerinin malformasyonun büyümesini engellemek için denenebildiğini ancak şu an için bu durumu yok edici bir ilaç bulnmadığını ifade eden Dr. Erdem, “Ufak ve yüzeysel malformasyonlar cerrahi ile çıkarılabilir ancak daha büyük olanlar ve kas ya da diğer organlara yayılmış olanlar, damar yolundan tedavi gerektirir. Bu şekildeki tedavi kasıktan katater ya da direkt olarak malformasyona iğne ile ulaşarak gerçekleştirilir. Saf alkol ya da skerozan denilen ilaçlarla hasta damarlar büzüştürülerek yok edilir” şeklinde konuştu.
2017'DE EN FAZLA ÖLÜM KAMLP-DAMAR HASTALIKLARINDAN KAYNAKLANDI