İlişkili Haberler
Yemek borusu, diyafram ve mideye ait kas yapılarının o bölümü yeterince kapatamaması ve bunun sonucunda mide içeriğinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflü birçok kişinin hayatını olumsuz etkiliyor.
Reflünün görülme sıklığı kadın ve erkeklerde aynı olurken hastalığa bağlı komplikasyonlar erkekleri daha çok etkiliyor. Sanılanın aksine stres ile reflü arasında doğrudan bir ilişkinin bulunmadığını söyleyen Özel, “Ancak stres mide asit salınımı ve kan dolaşımı üzerindeki olumsuz etkileri şiddetlendirebilir” dedi.
Yaşam tarzının reflü hastalığında büyük etkisi olduğunu anlatan Uzman, “Sigara kullanıyorsanız, yağlı ve aşırı besleniyorsanız, fazla kilonuz varsa reflü hastalığına yakalanma riskiniz kaçınılmaz olur” şeklinde konuştu.
DAR VE YÜKSEK BELLİ GİYİM TARZINDAN UZAKLAŞIN
Yaşam tarzında yapılacak değişikliklerin reflü ataklarının sıklığını, şiddetini etkileyeceğini vurgulayan Gastroenteroloji Uzmanı, “Sıkı giysilerden uzak durmak ve korse, sıkı kemer, dar pantolon, dar etek giymek yerine vücudu sarmayan, sıkmayan giysiler tercih etmek reflü hastalarına inanılmaz derecede semptom kontrolü sağlar” diye konuştu.
Prof. Dr. Özel, reflü hastalığı olanlara ya da reflü semptomu olduğunu düşünenlere doktora bile gitmeden önce giyim tarzlarını değiştirmelerini önerdi.
UYURKEN 20 CM KURALI HAYATI KOLAYLAŞTIRIR
Daha hafif giyinmek, uyku sırasında karyolanın başucunu biraz yükseltmek, öğünleri küçültmek, egzersiz yapmak gibi basit değişikliklerin hastalık kontrolünü sağlayacağını anlatan Profesör, “Ayrıca domates suyu, greyfurt suyu, sodalı içecekler, kafein içeren içecekler reflüye neden olabilir. Uyku sırasında vücudun pozisyonunu değiştirmek gece yaşanan reflü ataklarını rahatlatır. Reflüye engel olabilecek bir yatış pozisyonu için yapılması gereken asıl değişiklik, karyolanızın başucu kısmını 20 cm kadar yükseltmektir. Bunun yatma pozisyonu açısından rahatsızlık verici olduğunda şüphe yok. Bu yaklaşıma alternatif olarak reflü yastıkları bulunuyor. Alternatifleri deneyerek hangisinin sizin için yararlı olabileceğini bulmak mümkün. Ancak yastıktan çok daha önemlisi de yemek yedikten hemen sonra yatılmaması” dedi.
KİLO FAZLALIĞI DEMEK DAHA SIK REFLÜ ATAĞI DEMEK
Kilo fazlalığı olan ya da obez hastaların zaten ciddi bir sağlık riski taşıdıklarını anlatan Özel, “Yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı ve bazı kanserler bu riskler arasında en başta gelenler. Obez hastalarda reflü daha ağır seyrediyor. Kilonun kontrolünü sağlayacak şekilde mantıklı ve sağlıklı bir diyet uygulanması, reflünün kontrolü için çok önemli” uyarısında bulundu.
REFLÜYÜ KONTROL ALTINA ALMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT
Prof. Dr. Melih özel reflü hastalarının hayatını kolaylaştıracak 8 öneriyi ise şöyle sıraladı:
- Az yiyin, öğün atlamayın, ara öğünleri ihmal etmeyin.
- Beslenme içeriğinizdeki yağ miktarını kesinlikle azaltın.
- Süt ve süt ürünlerini test edin. Yağ içeriği daha önemli. Özen gösterin.
- Şeker ve tatlı sizi üzebilir. Çikolata, nane ve tarçın da...
- Baharatlar önemli. Acı yemek güzeldir ama gece kâbusunuz olabilir.
- Sitrik asit içeren, kafein içeren, asitli içecekler belirtilerinizi artırabilir.
- Sebzeler gaz yapabilir ama genellikle reflünüzü azdırmaz. Hemen yaf¬tayı yapıştırıp, kategorize etmeyin.
- Dışarıda yemek yerken, tatilde, seyahatte, nerede olursanız olun diye¬tinizin kontrolünü elden bırakmayın.
4 YETİŞKİNDEN BİRİ REFLÜ (N HAYAT)